Ağlayan Bulut Hikayesi

Ağlayan Bulut Hikayesi

Abone Ol google news

Bir zamanlar dağlarda yalnız başına yaşayan bir çoban varmış. Kim olduğu bilinmeyen bu çoban, her gün koyunları ile birlikte otlağa gider, koyunları otlanırken, o ise çantasından çıkardığı kavalını eline alarak çalmaya başlarmış.

O kavalın sesini işiten koyunlar, bir taraftan sessizce otlanır diğer taraftan da çobanın çaldığı o güzel melodileri dinlerlermiş.

Çoban kavalı çalmaya başladığı vakit adeta o dağda bulunan her şey büyük bir sessizliğe bürünürmüş.

Çoban kavalını çalarken başının üzerine gelen bir bulut. O kavalı çalmayı bırakana kadar oradan ayrılmaz. Çobanı dinlerken ağlarmış.

Günler bu şekilde geçip giderken bulutun kavala olan ilgisi, çobanın dikkatinden kaçmazdı. Kavalı eline alarak çalmaya başlayan çobanın, ağlayan bulutun başının üzerine gelerek sallana sallana onu dinlemesi çok hoşuna gidermiş.

Yine bir gün ağacın altına oturup kavalı eline alan çoban gökyüzüne bakarak kavalı çalmaya başlamış. Kavalın sesini işiten bulut hızla çobanın üzerine gelmişti.

Çoban kavalı indirerek “Hey bulut, hangi tür melodi hoşuna gider.” Diye seslenmiş.

Bulut hiç cevap vermeden hızla uzaklaşmıştı. Çoban tekrar kavalı eline alıp, çalmaya başlayınca Bulut tekrardan gelmiş. Bu sefer Çoban yine “ Hey bulut niye benden kaçıyorsun. En çok sevdiğin melodiyi sana çalmak istiyorum.” diye seslenmiş.

Bulut bu sefer cevap vermiş. “Ben yürekten çalınan her melodiyi severim. Diğer çobanlarda senin gibi kaval çalar. Ama senin çalışın başka, sen o kavalı yürekten çalıyorsun.” demiş.

Bu sefer başını önüne eğen Çoban “Sen benim ilgimi niçin çok çekiyorsun, biliyor musun? “

Bulut “Neden” diye sormuş.

Çünkü kaval çaldığım zaman şu gördüğün koyun ve keçilerde sessizce beni dinlerler. Ama bir yandan da otlanırlar. Ya sen buraya gelir sallana sallana beni dinlersin. Seni bu kadar etkileyen şey nedir. Çok merak ettim.”

Bulut “Bu ülkenin güzeller güzeli prensesi, her gün bahçedeki güllerin arasında oturur ve bu tepeye bakar. Sanki birinin gelmesini bekler.  Benim tüm üzüntüm prensesin sevgiyle ve umutla beklemesine rağmen beklediğinin gelmemesi.” Demiş.

Çoban Prensesin hasretle kendisini beklediğini anlamış ve hiçbir şey demeden dertli dertli kaval çalmaya başlamış.

Ertesi sabah erkenden uyanan ve koyunları dağda otlatmaya bırakan çoban, Atına bindiği gibi, saraya doğru yola koyulmuş. Çobanın Atıyla dörtnala gittiğini gören bulut da onu izlemiş.

Çobanın saraya girerek gül bahçesine girdiğini görünce çok sevinen bulut, prensesin beklediği kişinin o çoban olduğunu anlamıştı.

Prensesle çoban birbirine sarılınca, buluta bakan Çoban, bulutun başlarının üzerinde sallandığını görünce gülümsemiş.

Bir beyin oğlu olan çoban, prensese kızarak dağlarda çobanlık yapmaya başlamıştı. Sonrada yaptığının yanlış olduğunu ve prensesin kendisini çok sevdiğini bulut sayesinde öğrendiğinden, hemen prensesin yanına geri dönmüştü.

Çoban ile Prenses Kırk gün kırk gece süren dillere destan bir düğünle evlenmişler.

Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine…

Bu güzel Ağlayan Bulut Masalı da burada son buldu. Başka güzel masal okumak ister misiniz?

buluşmak üzere hoşçakalın…

Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Sincap ve Fare Yalanın Sonu Masalı
Sincap ve Fare Yalanın Sonu Hikayesi
Üç Küçük Sincap Dünya Klasik Masalları
Üç Küçük Sincap Masalı
Kaplumbaga-Teri-Masali
Kaplumbağa Teri Masalı
Sihirli Fasulye Masalı
Sihirli Fasulye Masalı: Jack ve Fasulye Sırığı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.