Beyaz Güvercin Hikayesi

Beyaz Güvercin Hikayesi ‘ni okumadan ayrılmamanızı tavsiye ederiz, okurken çocuklarınızı mutlu edeceğiniz müthiş bir çocuk masalı.

Evin tek çocuğu olan Yusuf etrafında oynayacak kimse olmadığından yalnız başına kalmaktan canı çok sıkılıyordu.

Bir gün Yusuf bahçede yalnız başına oyunlar oynamak için annesinden izin alarak dışarı çıktı.

Yusuf bahçeye çıktıktan sonra toprakla oyun oynarken düşünmeye başladı. Bir kardeşi olsaydı şimdi onunla beraber oyunlar oynadığını hayal ediyordu ki…

O esnada ayaklarının önüne bir güvercin düşüverdi.

Yusuf aniden düşen güvercin yüzünden korkarak birden kendini geriye doğru atıverdi, yaşadıkları yüzünden korkmuş olsa da çabucak kendini toparlayarak düşen güvercine  baktı?

Yerde kıvranan bembeyaz renkli yaralı bir güvercin, zavallı güvercinin kanadı yaralanmıştı, çaresizlik içerisinde çırpınıyordu.

Yusuf hayatında ilk defa böyle bir olayla karşılaşmamıştı, yaralı bir kuş nasıl tedavi edilirdi, hiç bilmiyordu.

Yaralı güvercine yardım etmek için ne yapabilirim diye düşünürken birden dedesi aklına geldi.

Güvercine:

-Sen burada kal ben sana yardım edecek birini biliyorum diyerek…

Dedesinin kaldığı ev, kendi evlerine çok yakın olduğundan hemen dedesinin yaşadığı eve doğru koşmaya başladı.

Eve ulaşınca kapıyı hızlı bir şekilde çalan Yusuf,

-Dede..dede…dede diye bağırıyordu,

Yusuf’un sesini duyan dedesi, hızla kapıyı açarak ona:

– Evladım önce bir sakin ol ne oldu, anlat bana demiş,

Yusuf

– Dede bahçede oynarken kanadından yaralanmış bir güvercin önüme düştü şimdi yaralı halde kıvranıp duruyor, ne olur sen her şeyi bilirsin,  güvercine yardım edelim, demiş.

Dedesi,

-Tabi ki yavrum hemen gidelim demiş.

Dedesiyle birlikte güvercinin yanına kısa bir sürede varmışlar?

Dedesi gerçekten maharetli biriymiş, hemen torununun yardımıyla güvercini tedavi etmeye  başladılar.

Önce kanadını temizlediler sonrada yaralı olan kanada ilaç sürerek kanadı sardılar.

Dedesi Yusuf’a,

-Evladım biz elimizden gelen her şeyi yaptık artık beklemek dışında yapacağımız bir şey yok, inşallah kısa zamanda iyileşir demiş.

Beraberce yaralı güvercine sepetten rahat bir yatak yapıp, onu oraya güzelce yerleştirdiler.

Yusuf,

– Dedeciğim ne olur müsaade et de güvercin benim yanımda kalsın.

Gülümseyen Dedesi

-Hadi öyleyse senin odana güzelce yerleştirelim, demiş.

Yusuf  o gece sabaha kadar hiç uyumayarak güvercinin başında dua ederek geçirmiş, sabaha karşı uykusuzluktan sandalyenin üzerindeyken kendinden geçmişti ki bahçedeki horozun durmadan ötmesi uyanmasına neden oldu.

Gözlerini açar açmaz hemen ilk olarak güvercine baktı.

Birde ne görsün, güvercin canlanmış  gagasını tak, tak, tak diye sepete vurup duruyor.

Yusuf dedesinin yanına koşarak dede, dede, dede diye bağırmaya başlamış,

Dedesi kapıyı açınca ona,

-Dede hadi çabuk gel, güvercin uyandı, ona bakman lazım demiş.

Dedesinin kolundan tuttuğu gibi eve götürmüş.

Dedeside güvercini görünce mutlu olarak olarak torununa

-Benim güzel torunum ne kadarda güzel bakmışsın, tez zamanda ayağa kalkmış buna çok sevindim, Evladım güvercinimizin karnı da acıkmış olmalı demiş,

Yusuf hemen mutfağa giderek annesinden aldığı buğdayı getirerek güvercinin önüne indirmiş.

Epey acıkmış olan güvercin buğdayı afiyetle yemiş ardından  keyifli bir şekilde ötmeye başlamış.

Yusuf ‘un  yeni bir arkadaşı vardı,  artık güverciniyle beraber oyunlar oynayarak gününü mutlu bir şekilde değerlendiriyormuş.

Güvercin Hikayeleri ‘ni okurken eğlendiğinizi umarız, diğer masallarımız için  Ezop Masalları ‘nı ziyaret edebilir veyahut Tilki İle Leylek Masalı ‘nı okuyabilirsiniz.