Nasrettin Hoca’nın Komik Çocuk Fıkraları
Geçinmeye Gönlüm Yok Ki
Nasrettin Hoca bir gün eşine boşanma davası açmak için mahkemeye gitmiş. Hakim eşinin adını sormuş.
Nasrettin Hoca: “İnanın bilmem” demiş.
Hakim “peki” demiş sonra da kaç yıldır evli olduklarını sormuş.
Nasrettin Hoca: “hemen hemen 40 yıl oldu” demiş.
Hakim “Yaklaşık kırk yıldır evlisin öyle mi, insan eşinin adını bilmez mi?” demiş.
Hoca: “Ben ne edeyim hakim bey, benim geçinmeye gönlüm yok ki onun adını sorayım demiş.
Bir Tepsi Baklava
Nasrettin Hoca’nın yanına bir gün çok dedikodu yapan bir kişi gelmiş ve ona şöyle demiş:
Hocam geçenlerde adam biri, bir tepsi baklava götürüyordu.
Hoca hemen cevaplamış: “Bana ne, götürüyorsa götürsün!”
Adam: “Ama hoca sizin eve doğru gidiyordu.”
Hoca “O zaman sana ne! be adam demiş.”
Düşünür
Nasreddin Hoca bir gün Akşehir pazarında bir adamın etrafına toplanmış olan kalabalığa doğru gider oraya vardığında, satıcının elindeki kuşu birilerine satmaya çalıştığını öyleki çok yüksek fiyata 50 Akçeye satıyordu, hemen yan tarafında satılan tavuklar ise 5 Akçeye satılıyordu, Hoca merakla düşünür ama aralarındaki aşırı farkı neden kaynaklandığını bir türlü anlayamaz ve satıcıya sorar:
Hemşerim bu nasıl bir kuştur ki ona 50 Akçe istersin?
Hoca efendi, bu sizin o bildiğiniz kuşlardan değildir bunun farklı bir özelliği var.
Hoca: “Neymiş o özelliği?”
Hocam “bu kuşa papağan derler, konuşan bir kuştur.”
Hoca hemen eşeğine binerek evdeki hindisini yakaladığı gibi pazara döner ve hemen Papağan satmakta olan adamın yanına durarak yüksek bir sesle;
“Bu gördüğünüz kuş varya yalnızca 99 Akçeye, gel, gel! kaçırma”
Ordaki kalabalıktan çok papağan satan kişi şaşar bu işe adam sorar.
“Hocam 99 Akçe bu hindi için çok değil mi?
Hoca “Sen 50 ye satıyorsun küçücük kuşu?”
Adam: “Dedim ya hocam benim bu kuşun bir özelliği var, o konuşur.”
Hoca “benimkinin de bir özelliği var düşünür!”
Nasreddin Hoca’nın Yüzüğü
Nasreddin hoca dışarı çıkmış bir şeyler arıyormuş.
Komşusu onun ne aradığını merak ettiğinden Hocaya sormuş:
” Hocam bir şey mi arıyorsun diye sormuş?”
Hoca: “Yüzüğümü kaybettim onu arıyorum” demiş.
Komşusu Yüzüğü nerede düşürdüğünü sormuş:
Hoca da: “Bizim bodrumda düşürdüm” demiş.
Komşusu: “Eeee öyleyse niçin onu kapının önünde arıyorsun ki,” diye sormuş.
Hoca da: “Benim bodrum çok karanlık olduğundan onu kapının önünde arıyorum, demiş.
Çok güzel bir fıkra beğendim, böyle komik fıkraların devamını beklerim teşekürler çok