Sihirli Nar Hikayesi

Bir zamanlar birbirinden yiğit üç oğlu bulunan büyük ve güzel bir ülkenin Padişahı, çok samimi dostu olan Hint Padişahının kızı, güzeller güzeli Saliha Sultan’ı oğullarından biri ile evlendirmek istemişti. Ama hangi oğluyla evlendireceğine bir türlü karar veremediğinden onları sınamak istemiş.

Ertesi günün akşamı yemekten sonra Padişah  “Evlatlarım, sizi bir sınamaya tabi tutmak istiyorum. Hanginiz bu sınamadan geçerse, onu Hint Prensesi Saliha Sultan ile evlendireceğim.” Demiş.

Şehzadeler Saliha Sultan’ın güzelliğini bildiklerinden heyecanla birbirlerine bakarak gülümsemişler.

Padişah ise sözüne devam etmiş. “ Sizleri İran, Mısır ve Arabistan’a göndereceğim. Hangi ülkeye gideceğinize siz karar vereceksiniz. Gittiğiniz ülkedeki en değerli şeyi alıp bana getireceksiniz. En değerli şeyi getireni Saliha Sultan ile evlendireceğim.”   Demiş.

Şehzadeler teker teker “Tamam baba.” Demişler.

Şehzade Ahmet İran’a, Şehzade Selim Mısır’a, Şehzade Hasan ise Arabistan’a gitmeye karar verdikten bir hafta sonra tüm hazırlıklarını bitirip, Padişah’a yola koyulmak için hazır olduklarını söylemişler.

Padişah ise oğullarının hemen yola koyulmasını istemişti. Şehzadeler yola koyulmadan önce ülkenin çıkışındaki bir Handa bir araya gelip hep beraber saraya dönmek için sözleşmişler.

Sonrada her biri belirlemiş olduğu ülkeye gitmek üzere yola koyulmuş, günlerce süren yolculuk sonunda üç şehzadede o ülkelere varmış.

Şehzade Ahmet İran’da sora sora bulduğu bir Uçan Halı’yı görünce dünyadaki en değerli şey olduğunu düşünerek hemen uçan halıyı satın alıp, buluşma noktasına doğru yola koyulmuş.

Şehzade Hasan ise Arabistan’da bulduğu ve her sorulan soruya cevap veren bir sihirli ayna bulunca dünyanın en değerli şeyi olduğunu düşünerek onu satın alıp, o da buluşma noktasına doğru yola koyulmuş.

Bu arada Mısır’da dolaşan Şehzade Selim, epey bir dolaşmış ama bir türlü değerli bir şey bulamamıştı. Üzgün üzgün eski bir çarşıda dolaşırken onun dalgın hali yaşlı bir adamın dikkatini çekmiş.

Yaşlı adam Şehzadeye “Evladım canını sıkan bir şeyler mi oldu?” diye sormuş.

Şehzade kendisini tanıttıktan sonra niçin Mısır’a geldiğini anlatmış. Gülümseyen yaşlı adam “ Evladım benimle gel.” Diyerek şehzadeyi bir bahçeye götürmüş.

Bahçede ışıl ışıl parlayan tek bir narın olduğu bir Nar ağacı varmış. O Nar’ı kopartıp, şehzadeye uzatan yaşlı adam “Bu nar sıradan bir nar değil sihirli bir Nar, bu Sihirli Narı yiyen kişinin hastalığı her ne olursa olsun, anında şifa bulur.” Demiş.

Çok sevinen Şehzade “Size çok teşekkür ederim.” Diyerek Sihirli Nar ’ı aldığı gibi kardeşleri ile buluşacağı Hana doğru yola koyulmuş.

Günlerce süren yolculuktan sonra Han’a vardığında kardeşlerinin de çoktan Han’a ulaşıp, kendisini beklediklerini görmüş.

Kardeşler birbirlerine buldukları değerli şeyleri gösterirken, Şehzade Ahmet sihirli Aynayı eline alarak “Demek bu her şeyi gösteriyor.” Dedikten sonra “ Soralım bakalım Padişah babamız şuan ne yapıyor.” Demiş.

O anda Sihirli ayna şehzadelere babalarını gösterince “Babalarının çok hasta olduğunu görmüşler.”

Şehzade Ahmet “Kısa zamanda saraya gitmemiz gerek.” Dedikten sonra uçan halıyı  yere sererek kardeşlerine binmelerini söylemiş.

Normalde 5 günde gidecekleri yolu bir saatte aşarak saraya varmışlar.  Değerli eşyalarıyla beraber Padişahın odasına giren Şehzadeler. Hekimlerin her ne yapmışlarsa Padişahın derdine derman bulamadıklarını öğrenmişler.

Şehzade Selim Mısırdan getirdiği Sihirli Nar’ı Padişaha yedirmiş. Padişah Sihirli Nar’ı yer yemez gözlerini açarak ayağa kalkmış.

Şehzadelerini karşısında gören Padişah, olup, biteni vezirlerden öğrendikten sonra şehzadelerin getirdiği değerli eşyaları bir bir incelemeye başlamış.

Sıra Selim’e gelince Selim “Padişahım, benim getirdiğim Sihirli Nar, size şifa oldu. Sizin sağlığınızda benim için dünyadaki en değerli şey.” Demiş.

Gülümseyen Padişah ve Vezirler dünyanın en değerli şeyinin sağlık olduğunu anlamışlardı. O yüzden Padişah, Şehzade Selim ile Saliha sultanı evlendirmeye karar vermiş.

40 gün 40 gece süren büyük bir düğünle evlenen Şehzade Selim ve Saliha Sultan, sağlığın dünyadaki en değerli şey olduğunu bilerek bir ömür sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmüşler.

Bu güzel Sihirli Nar Masalı da burada son buldu. Tekrardan görüşmek üzere hoşçakalın.