Tembel Arı Masalı

Minik-Ari-Masali

Abone Ol google news

Tembel Arı Hikayesi’ nde tembellik yapan bir arının tembelliği onucu başına gelenleri konu edinen ders verici güzel bir hikaye. İyi okumalar.

Minik Arı Masalı

Bir zamanlar renk renk çiçeklerin bulunduğu, cıvıl cıvıl kuşların öttüğü, minicik bir derenin kenarında kocaman bir arı ailesi yaşarmış

Bu arı ailesi o kadar kalabalık bir aileymiş ki karınlarını doyurabilmek için herkesin harıl harıl çalışması gerekiyormuş.

Doğrusu yiyecek bulmakta da fazla zorluk çekmiyorlarmış, çünkü kovanlarının olduğu çayır renk renk mis gibi kokan çiçeklerle doluymuş.

Bu çiçekler arı ailesinin özünden almasına seve seve izin veriyor, “bizler sizin gibi çalışkan arıları çok severiz. Buyurun istediğiniz kadar özümüzden alabilirsiniz.” diyorlarmış

Arı ailesindeki arılar, büyük küçük demeden gün boyunca bu çiçek senin, bu çiçek benim diyerek durmadan dolaşıp dururlarmış.

Ama bir gün arı ailesi bir olay karşısında çok şaşırmıştı. Minik arılardan bir tanesi “Ben çalışmak bal yapmak istemiyorum.”demiş.

Arılar kendi aralarında hiç tembel arı olur mu? Diye konuşurlarken arılardan biri “Olmaz olmaz ama olmuş işte zaten bizleri şaşırtan da bu.” Diye söylemiş

Minik arı ne sözden ne öğüt’ten anlıyor. “Benim canım sizin gibi çalışmak istemiyor, sizin yaptığınız ballar, hem bana hemde kovandaki diğer arılara da yeter.” diyormuş.

Bir gün iki gün derken Bey arının tepesi atmış. “ Çalışmayan arının bu ailede yeri yok, hemen şu tembel arıyı kovandan dışarı atın.” diye buyruk vermiş.

Bey arı buyur da yapılmaz mı? Minik tembel arı daha ne oluyor,  diyemeden kendini kovanın dışında bulmuş.

“Aman sanki umurumda atarlarsa da atsınlar bende kendime bir oyuk bulur orada yaşarım.” demiş

Bütün gün kırda öylece dolaşıp durmuş ama birdenbire yağmur yağmaya başlayınca ne yapacağını şaşırmış. Etrafına bakınmış ve az ileride bir kaya ovuğu olduğunu görmüş. Hemen ıslanmadan kendini oraya atmış, atmasına ama soğuktan da tir tir titriyormuş.

Tembel arı o sıcacık kovanını şimdiden özlemeye başlamıştı bile, kendi kendine “Galiba çalışmamakla hata ettim. Keşke büyüklerimin sözlerini dinlemiş olsaydım.  O zaman yalnız başıma bu soğuk oyukta titreyip durmazdım. Yarın sabah kovana dönüp, herkesten özür dilemeliyim.” Diye söylenmiş.

İşte tam o sırada tıssss diye bir ses işitmiş. Sesin sahibini gördüğü vakit çok korkmuş. Çünkü oyuğun girişinde durmuş bir yılandilini çıkartmış, öylece minik arıya bakıyormuş.

Yılan “Benim evine izinsiz girenlerden hiç hoşlanmam. Ne arıyorsun burada.” Diye öyle bir tıslamış ki sormayın, Tembel arı ne yapacağını bilememiş. Kaçmak istese kaçamaz, uçmak istese uçamaz, çünkü yılan tam çıkış yerinde duruyormuş.

Minik arı tembellik edip kovandan ayrıldığına bin pişmanmış artık ama yapacağı bir şey yokmuş.

“Şeyyy yılan hanım, yağmur yağıyordu sonra sizin çok güzel hünerleriniz olduğunu da duymuştum.” Demiş.

Yılan dilini uzata uzata tıslıya, tıslaya “evet,  ben çok güzel dans ederim. Dans ederken de sarma şekilli bir döner merdiven gibi kolaylıkla kıvrılabilirim. Eğer, şimdi sende bana daha görülmemiş ve duyulmamış bir hüner sergilersen, o zaman sana zarar vermem.” Demiş.

Minik arı, “Yılan hanım önce sizin o muhteşem dansınızı görmek istiyorum.”demiş. Zaman kazanmak istiyormuş. Bu arada yılan dans etmeye başlamış. Gerçekten de çok güzel dans ediyor, sarmal biçiminde kıvrılabiliyormuş.

Minik arı bir yandan onu izliyor bir yandan da oradan kurtulmak için ne yapacağını düşünüyormuş. Bir ara gözü oyuğun giriş kapısına yakın bir yerdeki bir çiçeğe takılmış. O anda sevinmiş.

Yılan dansını bitirince “Gerçekten dansınız çok güzelmiş yılan hanım, şimdi sıra bende, oyuğun giriş kapısının önünü ve gözlerinizi kapatmanızı istiyorum. Gözünüzü açın demeyene kadar açmazsanız, sevinirim. Ama gözlerinizi açınca beni göremeyeceksiniz. Çünkü görünmez olacağım bir anda…” demiş.

Yılan bu işe pek inanmamış ama nasıl olsa oyuğun girişini ben tutacağım kaçamaz diye düşünmüş ve gözlerini yummuş.

O gözlerini yumar yummaz arı kendini o çiçeğin yapraklarının arasına atmış. Çiçek minik arıya acımış ki ona yardım etmek için hemen yapraklarını kapatmış.

O anda minik arı “Haydi gözünüzü açın yılan hanım.” diye seslenmiş

Yılan gözlerini açmış, sağına soluna bakmış ama arıyı görememiş. Tam o sırada çiçek, “Arı kardeş yılan buradan ayrıldı artık. Hemen evine doğru uç.” diye seslenmiş.

Zavallıcık arkasına bakmadan uçmuş da uçmuş, o günden sonrada tembel arı ailesinin en çalışkan arılarından biri olmuş

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Aydedenin Gözlüğü Masalı
Aydedenin Gözlüğü Masalı
En Güzel Kısa Masal Gerçek Servetin Ne Olduğu Masalı
Gerçek Servetin Ne Olduğu Masalı
Üç Küçük Sincap Dünya Klasik Masalları
Üç Küçük Sincap Masalı
Ağlayan Bulut Hikayesi
Ağlayan Bulut Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.