Ayağına Diken Batan Serçe

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içerisinde ormanın yakınlarında yaşamakta olan bir Serçenin ayağına bir diken batmış, bu minik serçe dikeni ayağından çıkarmaya çalışmış ancak kendi başına dikeni çıkartamayınca hemen bu işin uzmanı olan güler yüzlü al yanaklı yaşlı bir Ninenin  yanına gitmiş.

Yaşlı Nine o anda ekmek pişiriyormuş. Pişirdiği ekmeklerin mis gibi kokusu her tarafı sarmıştı.

Minik Serçe ayağının ağrısıyla inleye inleye “Ninecim, rica etsem ayağımdaki şu dikeni çıkartabilir misin?”

Nine gülümseyerek “Tabiki.” Diyerek onu incitmeden ayağındaki dikeni çıkarmış.

Derin bir Oh çeken Serçe “ Nineciğim bu dikeni benim için saklar mısın? Ama sakın dikenimi atma, atarsan eğer, dikene karşılık değerli bir eşyanı alırım.” Demiş.

Nine dikeni ocağın üst kısmına koymuş, bir gün, iki gün, üç gün derken epey bir beklemiş ama Serçe hala gelmemişti.

Bir gün akşam vakti, nine kandilini yakarken, kandilin fitili içine düşünce onu çıkarmak için o dikeni kullanınca diken yanıvermiş, tamda o esnada Serçe birden çıkıp gelmiş.

Nine, “Ben geldim dikenimi alabilir miyim?”

Nine; “Ah, ah şimdi sana nasıl anlatsam, senin dikenle şu gördüğün kandilin fitilini çıkartmaya çalışıyordum ki birden dikenin yanıverdi. Diken senin ne işine yarayacak ki” Diye sormuş.

Serçe; “Ama olmaz ki ben kendi dikenimi istiyorum.”

Ninenin penceresinin kenarına oturan Serçe; “Ya dikeni, ya kandili isterim.” Diyerek durmadan söylenip durmuş, Serçenin konuşmalarına dayanamayan Nine: “Al şu kandili.” demiş.

Kandili alan Serçe uçmuş, ovalardan, çayırlardan ve derelerin üstünden geçmiş. Bir süre sonra kandilin ağırlığından daha fazla uçamamış.  Ve bir çayıra konmuş.

Bir süre dinlendikten sonra tam yoluna devam edecekken bir ağacın altında oturan bir çoban görmüş.  Çobanın yanına uçan serçe “ Bu kandili yanına bırakırsam, bir süreliğine göz kulak olur musun?”

“Çoban “Tabiki olurum.”

Serçe “ Ama kandilimim başına bir şey gelirse, koyunlarından birini alırım.” Demiş ve uçup gitmiş.

Bir akşam, Ay’ın ışığı olmadığından her yer zifiri karanlıkmış, Çobanda kandili yakarak yanındaki bir taşın üstüne indirmiş. Bir süre sonra çobanın yanına gelen bir koyun kandil ile oynayınca onu düşürüp kırmış.

Aradan bir hafta gibi bir süre geçmişti. Kandilini almaya gelen Serçe: “Çoban kardeş, kandilimi almaya geldim.”

Çoban: “Sorma kandilin başına gelenlere, bir hafta önce Koyunlardan biri senin kandilini kırdı.”

Serçe çobana o kadar çok kızmıştı ki, Çobanın koyunlarından birini alıp kaçmış.  Dere, tepe demeden uçmuş. Yorulunca da, Bir köydeki yaşlı bir kadının evine konmuş.

Koyunu yere bıraktıktan sonra  “Nine, şu koyunu sana emanet olarak versem birkaç günlüğüne benim yerime bakabilir misin? Ben sonradan gelip alırım.” demiş.

Nine de Serçenin teklifini kabul ederek koyunu ahıra götürmüş. Bir gün, iki gün, üç gün derken serçe bir türlü geri gelmemişti.

Neredeyse aradan aylar geçmesine rağmen serçe gelmeyince, oğlunu evlendirecek olan nine Serçenin emanet olarak verdiği koyunu keserek mis gibi yemekler yapıp, misafirlerini ağırlamıştı ki düğün günü Serçe birden çıkıp gelmiş.

“Nine, nine ben geldim koyunumu bana verebilir misin?”

Nine; “Epey seni bekledim, sen bir türlü gelmeyince, artık koyunla da işin olmayacağını düşünerek düğün yemeği için koyunu kestim.”

Serçe bu duruma çok kızınca gelini aldığı gibi uçup, gitmiş. Biraz gittikten sonra, yolda koyun otlatan bir çobana rastlamış. Bir ağacın altında oturmuş dertli dertli kaval çalıyormuş.

Serçe demiş ki: “Çoban kardeş eğer sen şu çaldığın kavalı bana verirsen, bende şu güzel gelini sana veririm.” demiş.

Çoban gelini görünce çok sevinmiş. Çünkü sevdiği ve ancak kızın babası kızını fakir birisine vermeye razı olmadığından bir türlü kavuşamadığı kızmış. Hemen o kavalı Serçeye vermiş ve gelini almış.

Çoban ile gelin çok mutluymuş. Birbirlerine kavuştukları için.

Serçe o anda eline aldığı kavalı çalmaya başlamış…

Verdim dikeni, aldım kandili.

Verdim kandili, aldım koyunu.

Verdim koyunu, aldım gelini.

Verdim gelini, aldım kavalı.

Böylelikle serçe farkında olmadan sevenleri kavuşturmuş, onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine.

Başka güzel 6 yaş masalları okumak istiyorsanız Ezop Masalları bölümüne bakabilirsiniz.