Yol Arkadaşı Masalı
Bir zamanlar gezmeyi çok seven, ama tek başına da gezmekten hiç hoşlanmayan çok akıllı ama pek söz dinlemeyen Poni isminde bir Panda yavrusu yaşarmış.
Poni sürekli daha önce görmediği yerlere giderek oradaki güzellikleri görmeyi ve yeni yeni arkadaşlar edinmeyi hayal edermiş. Ancak yalnız başına yolculuk etmekten hoşlanmadığından kendisi gibi gezmesini seven bir yol arkadaşı bulması gerekiyormuş.
Bir gün annesine “Anneciğim, hayal ettiğim gibi başka yerleri görüp, gezmek istiyorum. Uzaklara gitmeme izin verir misin?”
Anne Panda, “Şuan hava şartları yolculuk yapmaya uygun değil, bekle havalar ısınsın, beraber gideriz.”
Poni “Hayır anne ben seninle değil, bir arkadaşımla beraber gezmek istiyorum.” demiş
Anne Panda yavrusunu göndermek istemese de, yavrusunun gitmekte kararlı olduğunu görünce “Tamam, ancak yolculuk esnasında zorluk çekerseniz, yolculuğu devam ettirmeyerek eve geri döneceğine dair bana söz vermeni istiyorum.” Demiş.
Poni gülümseyerek “Tamam anneciğim sana söz veriyorum. Yolculukta zorlanırsam hemen eve geri döneceğim.” Demiş.
Panda Poni, annesinden izin almayı başarmıştı. Ancak tek problemi bir yol arkadaşının olmamasıymış. Ertesi gün kendisi ile yolculuk yapacak bir arkadaş bulmak için erkenden uyanıp, teker teker arkadaşlarının yanına giderek onlara, kendisiyle beraber seyahat edip, etmeyeceklerini sormuş.
Ancak tüm arkadaşları, büyükleri yanında olmadan ve havalar düzelmeden uzaklara gidemeyeceklerini söyleyerek, Poni ile gitmeyi kabul etmemişler. Çaresiz kalan Poni ne yapacağını bilmeden üzgün üzgün dolaşırken kendi yaşıtı olan bir yavru Ayı ile karşılaşmış.
Yavru ayı çok neşeli biriymiş. İsmi Bop olan bu yavru ayı ile biraz sohbet eden Poni ona “ Ben daha önce görmediğim yerleri görmek ve yeni arkadaşlıklar edinmek için seyahat etmeyi düşünüyorum. Bu seyahatte bana arkadaşlık yapacak birde yol arkadaşı arıyorum. Benimle beraber seyahat etmek ister misin?” diye sormuş.
Bop hiç düşünmeden heyecanla “ Hadi hemen çıkalım.” Demiş.
Poni kendisi gibi düşünen biri ile karşılaştığı için çok sevinmişti. “Evden eşyalarımı alıp, hemen geliyorum.” Diyerek eve gitmiş.
Evde annesinin kendisi için hazırladığı yiyeceklerin sadece az bir kısmını aldıktan sonra annesi ile vedalaşıp, arkadaşı Bop’un yanına dönmüş.
İkiside mutlu bir şekilde Güneye doğru yola koyulmuşlar. Ancak hesaba katmadıkları bir şey varmış. İkiside tecrübesiz ve doğada hiç tek başına kalmamışlardı.
O gün akşama kadar etraflarına bakına bakına gezmişler. Akşam olmak üzereyken Poni çantasındaki yiyecekleri çıkarttıktan sonra, Bop ile beraber bir güzel karınlarını doyurmuşlar. Biraz dinlendikten sonra Bop “Poni geceyi geçirebilecek bir yer bulmamız lazım. Bulutlar gökyüzünü kaplamış. Birazdan yağmur yağmaya başlar.” Demiş.
Gökyüzüne bakan Poni arkadaşının haklı olduğunu anlamış ve hemen oturduğu yerden kalkarak ona “ Zaman kaybetmeden bir yer bulalım.” Demiş.
O geceyi geçirebilecekleri ve yağmurdan korunabilecekleri bir yer aramaya başlamışlar. Ama sığınacak bir yer bulamadan yağmur yağmaya başlamış.
Bir oraya bir buraya koşturmuşlar ancak sığınacak bir yer bulamadıklarından ikiside epey ıslanmıştı. Bir süre yağmurun altında yürüdükten sonra gördükleri bir mağaraya girerek geceyi orada geçirmişler.
Epey bir üşüyen iki arkadaş güneşin doğmasıyla beraber mağaradan çıkarak yollarına devam etmişler. Ama bir sorunları daha vardı. Poni’nin kendisiyle getirdiği yiyecek onlara sadece bir öğün yetebilmişti. O an yiyecek hiçbir şeyleri yoktu.
Bop “Poni ben çok acıktım.”
Poni “Bende senin gibi acıktım. Ama biliyorsun yiyecek hiçbir şeyimiz kalmadı.” Demiş.
Öğlene kadar yiyecek bir şeyler aramışlar. Ancak hiçbir şey bulamamışlardı. İkindiye doğru yine yağmur bulutlarının gökyüzünü sarması üzerine ikiside telaşla sığınacak bir yer aramaya başlamışlar. Ama bu seferde o çevrede sığınacakları bir yerin olmadığını gördüklerinde birbirlerine bakarak evlerine geri dönmeye karar vermişler.
Bop, “Akşam olmadan dün gece kaldığımız mağaraya gidelim.”
Poni “Hadi gidelim.” Demiş.
Mağaraya doğru koşmaya başlamışlar ve akşam olmadanda mağaraya yetişip, geceyi orada geçirmişler.
Sabah erkenden kalkan Bop ile Poni hiç vakit kaybetmeden eve doğru yola koyulmuşlar. Akşam olmadanda evlerine varmışlar.
Yavrusunun bitkin halde eve döndüğünü gören anne Panda hemen yavrusuna yiyecek bir şeyler hazırlayıp, bir güzel karnını doyurduktan sonra ona “Poni, bu yolculuğunuz çok kısa sürdü. Yolculuk nasıl geçti.” Diye sormuş.
Poni annesinin haklı olduğunu bildiğinden ona sadece “Sen haklıydın anne, sen benim yanımda olmadan daha tek başıma yolculuk yapmaya hazır değilmişim. Onu anladım.” Demiş sonrada başına gelenleri bir bir anlatmış.
Yavrusunun kendisini anlamasına sevinen Anne Panda, o gece yavrusuyla sohbet etmiş.
O günden sonra annesinin sözünü dinleyen Poni, bir daha öyle sıkıntılar yaşamamış ve bir ömür mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüş.
Bu güzel Yol Arkadaşı Masalı da burada son buldu. Tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın.
Bu masalın kaynak gösterilmeden, paylaşılması, çoğaltılması ve yayınlaması yasaktır.