Yardımsever Parmak Perileri

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde komşu iki ülkenin prens ve prensesi günlerce süren bir düğün ile evlenmişlerdi.

Prens, Prensese çok değer veriyor. Yardımcılarına her ne isterse anında yapılmasını emrediyordu.

Prenses ise, oturmayı çok sevmediğinden hep bir şeyler ile uğraşmak istiyor. Ama hizmetçiler, Prensin emri olduğundan, prensesin bir şey yapmasına fırsat vermiyorlar. Her ne isterse hemen onu yapıyorlarmış.

 Hiçbir şey yapamadan her istediği yerine getirilen prenses, zamanla bu durumdan çok sıkılmaya başlamış ve artık hiç gülmez olmuştu.

Bu durumun farkına varan prens, prensesi mutlu edeceğini düşündüğü şeyleri yapmaya başlamış. Ülkenin farklı yerlerinden çağırdığı soytarılar, hokkabazlar sarayda düzenlenen eğlencede sahneye çıkmışlar.

Soytarıları ve Hokkabazları izleyen herkes gülmekten kendilerini neredeyse yere atacakken, Prenses ise halen mutsuz ve hiç gülümsemiyormuş.

Prensesin o hali eğlenceye katılan yaşlı bir bilge adamın da dikkatini çekmişti. Hemen prensin yanına giderek, “Prensesin neyi var.” Diye sormuş.

Prens “Bilmiyorum ki, bu eğlenceyi onun için düzenledim. Ama yine mutlu olmadı.”

Ellerini sakallarına atıp, biraz düşünen Bilge Adam “ Aslında onun problemlerini Ormandaki yardımsever parmak perileri çözebilir.”

Prens “Parmak perileri mi?”

Bilge adam “Evet, isterseniz sizi onların yanına götürebilirim.” Demiş.

Prens ile Bilge adam, hemen ormana doğru gitmişler. Az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler. Sabaha karşı yardımsever parmak perilerini, derenin kıyısında neşeli bir şekilde dans ederken bulmuşlar.   

Onlara yaklaşan Bilge adamı gören Parmak Perileri sevinçle “Oooo hoş geldin Bilge dede” demişler.

Bilge Adam “Hoş bulduk.” Dedikten sonra prensi onlarla tanıştırıp, prensesin sıkıntılarından bahsetmiş.

Parmak Perileri onları dinledikten sonra prensese yardım etmek için prens ile birlikte saraya gitmiş. Prensesin odasına giden periler, Prense “Lütfen bizi yalnız bırakır mısınız?” demişler.

Prenses ile yalnız kaldıktan sonra sohbet etmeye başlamışlar. Parmak Perileri o kadar neşeli ve cana yakınmış ki, prenses onlara çabuk ısınmış ve başlamış problemlerini anlatmaya.

Epey bir sohbet ettikten sonra Parmak Perileri sihir yaparak tüm hizmetçilerin prensesin istediği gibi olmasını sağlamışlar.

Prensesi çok seven Periler de artık sarayda yaşamaya başlamışlardı. O günden sonra Prenses istediği her şeyi rahatlıkla yapabiliyor, kimse ona engel olmuyormuş.

Bu durum, prensesin eskiden olduğu gibi gülümsemesine ve neşeli bir insan olmasına neden olmuştu. Onu öylece izleyen yardımsever parmak perileri görevlerinin bittiğini anlayınca, prenses ile vedalaşarak onun daima mutlu biri olması için sihirli bazı hediyeler vermişler.  Sonrada Prens ile, prensesin yapmak istediklerine engel olmaması için konuşmuşlar.

Prenses ise artık özgürce sarayda dolaşıyor, yapmak istediği her şeyi yapıyor,  saray çalışanlarına yardım ediyormuş.  Bu durumdan saray çalışanları da gayet memnunmuş. Herkes onu çok seviyor ve ona değer veriyormuş.

Gün geçtikçe daha çok mutlu olan Prenses, Prens ile birlikte halkın sorunlarını dinliyor, onlara yardım etmek için parmak perilerinden yardım istiyormuş.

Prensesin halka bu şekilde yaklaşması onun ülkede en çok sevilen kişi olmasını sağlamış, Prens ve prenses ile birlikte tüm ülkeyi huzur ve mutluluk sarmıştı. Bu masalı dinleyen tüm çocuklarda mutlu bir şekilde uykuya dalmıştı. Hoşçakalın.

Kayıp Prenses masalı da ilginizi çekebilir.