Dans Edemeyen Prenses

Bir zamanlar güzeller güzeli bir prenses yaşarmış. Dans etmeyi çok seven ancak hiç dans edemeyen prenses büyük bir istekle katıldığı balolardan hep mutsuz ayrılırmış.

Her defasında katılacağı Balo ve etkinliklere kendi kendine bu sefer “dans edeceğim.” Diyerek gider. Ancak dans edemeden saraya geri dönermiş.

Günler bu şekilde geçip, giderken dans edemediği için sürekli üzgün olan prenses, ne yapacağını bilemiyormuş.

Bir gün,  Annesinin düzenlediği büyük bir baloya komşu krallıklarda yaşayan kral, kraliçe, prens ve prensesler davet edilmişti. Bu haberi işiten güzel prenses, herkes gibi müzik eşliğinde dans edemeyeceği için çok üzgündü. O yüzden balonun olacağı akşamın sabahında, uyanır uyanmaz kimseye haber vermeden saraydan ayrılmıştı.

Ormana doğru giden prenses, üzgün bir şekilde bir ağacın altında oturmuş. Hüngür hüngür ağlarken, yanına yaklaşan kısa boylu uzun sakallı bir Cüce “Merhaba prenses, niye böyle ağlıyorsun. Ağlama sesini, çok uzaklardan işiterek geldim.” Demiş.

Gözyaşlarını silen Prenses “ Ben, ben, ben.” Demiş sadece ve tekrardan ağlamaya başlamış. Onun ağlamasına dayanamayan Cüce “Hadi prenses benimle gel.” Diyerek elini uzatmış.

Üzgün prenses, hiç düşünmeden Cücenin elinden tutarak, onunla beraber gitmiş. Cüce çok eğlenceli ve komik biriymiş. Komik hareketler yapıyormuş. Prenses her ne kadar üzgün olsada kendini tutamayıp, gülmeye başlamış.

Bir süre bu şekilde eğlendikten sonra Cüce tekrardan sormuş. “ Prenses, bana seni üzen şeyin ne olduğunu söyleyecek misin?”

Prenses önce bir iç çekmiş sonrada başlamış anlatmaya “Ben küçüklüğümden beri dans etmesini çok seven ancak hiç dans edemeyen biriyim. Annem bu akşam sarayda büyük bir balo düzenliyor. Komşu ülkelerden baloya katılacak prens ve prensesler dans ederken ben öylece onları izlemekle yetineceğim.” Diyerek tekrardan ağlamaya başlamış.

Bir süre düşünen Cücenin aklına bir fikir gelmişti. Arkadaşı Dano dans etmesini çok iyi bildiğinden, Prensese dans etmesini öğretebilirdi.

Cüce “Prenses, sana yardım edecek birini biliyorum. Hadi oraya gidelim.” demiş.

Prensesi, arkadaşı Dano’nun yanına götürüp, ona olup, biteni anlatmış. Dano “Dans benim işim. Bu ülkede benden güzel dans eden birini bulamazsın prensesim. Ama önce kahvaltımı yapmam lazım.” Diyerek mutfağa gitmiş.

Bir süre sonra mutfakta çıkan Dano, prensese dans etmenin inceliklerini bir süre anlattıktan sonra diğer cüce arkadaşlarını da müzik çalmaları için çağırmış.

O güzel Müziğin etkisiyle kendisini tutamayan prenses, Dano ile beraber dans etmeye başlamış. Hiç durmadan akşama kadar dans eden prenses, hayatının en mutlu anını yaşıyormuş.

Prenses oradan ayrılmak istemese de ailesinin kendisini merak edeceğini düşünerek hava kararmadan cücelere kendisine yardım ettikleri için teker teker teşekkür ederek saraya geri dönmüş.

Hemen odasına çıkıp, hazırlanan prenses, Balo salonuna gitmişti. Kraliçe ve prensesin arkadaşları, onun her zamanki gibi dans edemeyeceğini düşündüklerinden, onun için üzülüyorlarmış.

Tüm hazırlıklar bittikten sonra, misafirlerde yavaş gelmeye başlamıştı. Bir süre sonra müzikler çalınıp, herkes dans etmeye başlayınca kendini tutamayan prenseste dans etmeye başlayınca salondaki herkes onu hayranlıkla izlemeye başlamıştı.

Onun ilk defa dans ettiğini ve çok güzel dans ettiğini gören kraliçe ve prensesin arkadaşlarıda o kadar çok sevinmişti ki, hepsi de onunla beraber sevinçle dans etmeye başlamış.

O akşam en güzel dans eden kişi olarak seçilen prenses artık çok mutluymuş. Çünkü istediği zaman dans edebiliyormuş…

Bu güzel dans edemeyen prenses masalı da burada son buldu. Tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın…

Bu masalın kaynak gösterilemeden kopyalanması ve çoğaltılması yasaktır.