Billur Köşk Masalı

Billur Köşk Masalı

Abone Ol google news

Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde çok büyük ve güçlü bir ülkeyi yöneten çok zeki ve iyi niyetli bir padişah varmış.

Padişah, eşi Gülnaz Sultanı çok seviyor. Onun üzülmesini hiç ama hiç istemiyordu. Ne varki çocukları olmadığından hem Padişah hemde eşi Gülnaz Sultan çok üzüyordu. 

Padişah hep eşine “Bir çocuğumuz olsa, onun için öylesine güzel bir Billur Köşk yaptıracağım ki, bu billur köşkün güzelliği dilden dile dolaşacak, adına Masallar yazılacak.” Dermiş.

Ama aradan uzun yıllar geçmesine rağmen çocukları bir türlü olmuyordu. Bu duruma bir anlam veremeyen Gülnaz Sultan, bu duruma o kadar çok üzülüyordu ki, son zamanlarda sarayda pek kalmak istemiyordu. 

Sabah erkenden çok sevdiği cariyesi Esmerayı da yanına alan Gülnaz, sarayın doğusundaki nehrin kıyısına gider. Oradaki söğüt ağacının altında saatlerce oturur suya bakardı. Yine bir gün erkenden kalkmış, yanına hiç kimseyi almadan nehrin kıyısına gitmişti.

Nehrin kıyısına vardığında söğüt ağacının altında oturmuş garip bir kadını görünce, onun da kendisi gibi sıkıntıları olduğunu düşünmüştü.

Hemen kadının yanına giderek, onunla sohbet etmeye başlamış. Saatlerce kadınla konuşup, dertleşmişler. Gülnaz Sultan daha önce kimseye diyemediği derdini, kendisini tanımadığını düşündüğü kadına anlatmıştı. Oysaki kadın onun kim olduğunu biliyor. Ama belli etmiyordu.

Akşam olmak üzereyken kadın “Ben sizin evlat özleminizi bitirecek bir yol biliyorum. Ama oraya yalnız değil eşinizle beraber gidecek ve bekçiye durumunuzu doğru bir şekilde anlatacaksınız.

“Neresi olduğunu söyleyebilir misiniz?”

“Ülkenin kuzey doğusunda büyük ve sisli bir dağ var. Ejderha dağı derler oraya, o dağın yamacında bulunan Ejderha’nın yaşadığı mağarada yetişen Altın gibi ışıl ışıl parlayan sarı bir gül var. Eğer eşinle beraber gider ve o gülün birer yaprağını aynı anda yerseniz. Bir yıl içinde mutlaka bir çocuğunuz olur. ” demiş.

Gülnaz Sultan kadına teşekkür ettikten sonra hemen saraya dönerek padişaha olup, biteni bir bir anlatmış.

Padişahta hemen vezire sabah dağa doğru gideceklerini söyleyerek hazırlık yapmasını söylemiş. Sabah erkenden güneşin doğuşuyla birlikte yola çıkmışlar. Az gitmişler uz gitmişler dere tepe düz gitmişler. İki gün iki gece durmadan yol gitmişler ve en sonunda Ejderha dağına varmışlar.

Dağın yamacında çadırlarını kurup, biraz dinlendikten sonra sabah erkenden sadece eşini yanına alan Padişah dağa tırmanmış.

Öğleye doğru dağa zirvesine ulaşan Padişah ve Gülnaz Sultan Ejderha’ nın mağarasını görmüş. Padişah eşine “Sen arkamda kal ve ben ne dersem onu yap.” Demiş.

Mağaranın önüne vardıklarında Ejderha gürleyerek “Sizde kimsiniz? Buraya ne cüretle gelirsiniz?”

Padişah “Amacımız sana zarar vermek değil! Senin mağaranda yetişen bir gül var. Onun yapraklarından yemek için geldik.”

Bu sefer de Gülnaz Sultan başından geçenleri ve kim olduklarını anlatınca.  Ejderha “Bu akşam bir yer bulup, orada kalın. O gül sadece sabahları açar. Sabah olunca da beni uyandırmadan gülün yapraklarını kopartın. Sakın Gülü kopartmayın.” Demiş ve mağaraya geri girmiş.

İkiside Ejderhanın kendilerine izin vermesine çok sevinmişti. Padişah “Eğer bir çocuğumuz olursa onun için dünyada eşi benzeri olamayan bir Billur Köşk yaptıracağım.”

Eşi “Yeter ki, olsun padişahım.” Demiş.

O gece dağda hiç yatmadan sabah olmasını beklemişler. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber tamamen yemişler. Aydınlanan mağaranın içine girerek, altın sarısı renkteki gülden birer yaprak kopartıp, aynı anda

Sonrada sessizce mağaradan çıkıp, dağdan inerek, askerlerin yanına gitmiş, sonrada saraya geri dönmüşler.    

Padişahta eşi sultanda çocuklarının olup, olmayacağını merakla beklemişler. Gerçekten de bir yıl içerisinde tatlı mı tatlı bir kız çocukları olmuştu.

Kızlarına seher ismini koyan Padişah ve Sultan o kadar çok mutlu olmuştu. Günler ayları, aylar yılları kovalamış seher büyüyüp, genç ve güzel bir kız olmuştu. Padişah ve Gülnaz Sultan kızlarının başına bir şey gelmesinden o kadar çok korkuyorlardı ki, onu el üstünde tutuyorlardı.

Bir gün Padişah’ın aklına çocuğu için yaptırmayı düşündüğü Billur köşk gelmiş. Hemen ülkedeki tüm mimarları yanına çağıran Padişah dünyada eşi ve benzeri olmayan güzel bir Billur köşk yapmalarını istemiş.

Mimarlar öylesine güzel öylesine büyük bir Billur köşk yapmış ki, hem prensesin hemde billur köşkün güzelliği dilden dile dolaşmaya, onlarla ilgili anlatılan hikayeler, öyküler dünyanın her yerine yayılmaya başlamış.

Billur Köşkte yaşayan prenses ile ilgili anlatılan masallarda da, Prensesin kendisine altın gibi parlayan sarı Gül ile evlenme teklif eden olursa onunla evleneceği anlatılır, dururmuş.

Bir gün dağlarda avlanmak için dolaşan bir Şehzade, sabah erkenden ardına verdiği bir Ceylan’ın Ejderha’nın mağarasına girmesiyle o da, onun ardından mağaraya girmiş.

Ejderha’ yı ve altın gibi parlayan sarı Gül’ü gören Şehzade, sessizce Gül’ü kopardığı gibi mağaradan çıkıp, dağdan inmiş.

Daha önce çokça hikayesini dinlediği ama hiç görmediği Prensesin kaldığı Billur Köşke doğru gitmiş. Günler süren yolculuk sonunda en sonunda dillere destan Billur Köşk’ün önüne varmış. Köşkün bahçesinde güzeller güzeli bir kız olduğunu gören şehzade heyecanla kızın yanına gitmiş.

Merhaba güzel kız, kim olduğunuzu bilmiyorum. Ama benimle evlenir misin?” diyerek heybesinden çıkardığı altın sarısı Gül’ü ona uzatmış.

Gül’ü gören Prenses şaşkınlık içerisinde “evet.” Demiş.

Hemen Padişah ve Sultanla tanışan Şehzade onlara altın sarısı gibi ışıldayan Gül’ü uzatarak kızlarıyla evlenmek istediğini söylemiş.

O Gül’ü gören Padişah ve Gülnaz Sultan kızlarının da gönlünün olduğunu görünce bu evliliğe müsaade etmişler.

Kırk gün kırk gece süren ihtişamlı bir düğünle Şehzade ile prenses evlenmiş bir ömür mutlu ve mesut bir yaşam sürmüşler.

Onlar ermiş muradına bizde çıkalım kerevetine…

Bu Billur Köşk Masalı da burada son buldu. Başka Binbir Gece Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın…

Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Küçük Kızın Hikayesi
Küçük Kızın Hikayesi
Gümüş Gözlü Dev Bir Sevgi Hikayesi
Gümüş Gözlü Dev: Bir Sevgi Hikayesi
Sihirli Masal Kutusu
Sihirli Masal Kutusu
Mor Kavanoz Masalı
Mor Kavanoz Masalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.