Çöldeki Su: Değişik masallar
Çöldeki Su Masallar, Evvel zaman içinde sahra çölü yakınlarında değirmencilik yapan bir bedevi ailesi yaşıyormuş, bir gün bir çocukları olmuş ismini de yavuz koymuşlar.
Günler su gibi geçip giderken Yavuz büyümüş ailesine yardım etmeye başlamıştı, bazı zamanlar değirmende öğüttüğü buğday unlarını satmak için yakın kasaba ve şehirler gidiyormuş.
Bir gün, Yavuz, tüccar gurubuyla seyahate çıkmak için hazırlıklarını yapmış, tüm tüccarlar yükleri develerine yüklemişler, yola koyulmuşlar, en önlerinde bir eşek arkasında ise kılavuzları varmış.
Kervan ağır bir şekilde yol aldığından yolculuk git gide zorlaşıyormuş, kervanın gidecekleri şehre ulaşması için zorlu sahra çölünü geçmeleri gerekiyormuş, sıcak havanın etkisiyle birlikte gelen toz bulutu kervanın işini hayli güç hale getirmişti, kervanın başındaki kılavuz yolunu kaybetmemek ve biraz mola vermek için tüccarlara bir teklifte bulunmuş.
– “Arkadaşlar, bu toz bulutu işimizi daha da zorlaştıracak akşama kadar burada dinlenelim, hava kararınca yolumuza devam ederiz, o vakit hava oldukça serin olur.” demiş.
Tüccarlar bu teklife olumlu bakmışlardı, hemen develerini dinlenme vaziyetine alarak onlara su ve saman verdikten sonra dinlenmeye başlamışlar.
Hava kararınca , kervan başı, “Hadi artık hazırlanın, şehir çok fazla uzakta değil, biraz hızlı davranırsak sabaha karşı orada oluruz.” demiş.
Hepsi hızla hazırlanıp yola koyulmuşlar, develer ard arda olacak şekilde uzun bir kuyruk oluşturmuştu, tüccarlar, develerin üzerinde bulunan yükü azaltmak için, şehre varınca taze su bulacaklarını düşündüklerinde su kaplarını boşaltmışlar.
Kervan başı doğru istikamette ilerleyip, ilerlemediklerini bilmeden gece boyunca çöl karanlığında yollarına devam etmişler, şafak sökünce, yollarını kaybettiklerini yanlış bir yöne gittiklerini fark etmişler, umutsuzca gece vakti ilk olarak yola çıktıkları noktaya dönmeye karar vermişler.
Gece ayrıldıkları yeri bulmaya çalışırken sıcak da iyice bastırmıştı, kervandakiler umudunu kaybetmişlerdi ki o noktaya geri dönmeyi başarmışlar. Yola çıkmadan önce sularını yere döken kervan, neredeyse susuzluktan kırılıyormuş. Herkes etrafta bir yudum su arar olmuş.
Kervandakiler kara kara “Nasıl su bulabiliriz?” diye düşünürken, Değirmenci Yavuz, o ıssız çölde su aramaya karar vermişti , su bulma ümidiyle çölde kuyu kazmak istiyormuş. Fakat, ne kadar çaba sarfederek su aramışsa da su bulmayı başaramamış.
Yine de su bulma ümidini yitirmeyerek su olabilecek uygun bir yer aramaya devam etmiş, çok geçmeden bulunduğu erden az ilerde birkaç tane kaktüs ağacı olduğunu görmüş. O noktayı kazmaya karar vermiş, çünkü kaktüs ağacı yeraltı suyu olmadan yetişmezmiş.
Kervanda bulunan bir arkadaşına seslenerek, “Bana yardım edebilir misin? burada su olma ihtimali çok yüksek” demiş.
Yavuz arkadaşıyla beraber o noktayı kazmaya başlamışlardı, derin bir kuyu kazdıktan sonra bir taşa denk gelmişler, Kervandakilere “burada bir kaya paçası var” diye seslenmişler.
Yavuz ve arkadaşının sesini duyan kervandakilerin hepsi o noktaya koşarak gelmişler, ama hiçbiri azılan kuyuya inmeye cesaret edememiş.
Yavuz, kuyunun içine girerek dikkatli bir şekilde dinlemiş, kayanın altından akan suyun sesini duyabiliyordu birden sevinçle burada su var diye bağırmış.
Kuyudan çıkmış ve “kervandakilere eğer bir şeyler yapmazsak susuzluktan kırılacağız ne pahasına olursa olsun o kayayı kırmalıyız eminim ki su ihtiyacımızı gidereceğiz, bunu birlikte başarabiliriz.” demiş.
Kervandakiler susuzluktan çalışamayacak kadar yorgunlardı Yavuz, kimsenin yine kuyuyu kazmak için cesaret edemediğini görünce büyük bir hayal kırıklığına uğramıştı ki kervanda bulunan bir genç küreği aldığı gibi kuyuya inmiş, ona bakan Yavuz umutlanmıştı.
Genç kayaya var gücüyle vuruyordu çok geçmeden o kayayı kırmayı başarmıştı, kırılan kayanın arasından soğuk sular fışkırmaya başlamıştı onu gören kervandakiler suya koşmuş ve sevinç içerisinde dans ederek o sudan kana kana içmişler sonrada develerini sulamışlar.
Hepsi Yavuz ve o gence teşekkür ederek akşam olunca yolculuklarına devam etmişler, sabaha karşı da şehre ulaşmışlar, böylece Yavuz’un kararlılığı ve cesareti kervandakilerin hayatını kurtarmış. onun karalılığı ve cesareti başarısının anahtarı olmuş.