Doğan Kuşu ile Veli Hikayesi

Doğan Kuşu ile Veli Hikayesi, Bir zamanlar, yaptığı her dua kabul olan ve herkes tarafından sevilmekte olan hatta hayvanların dahi sözünü dinlediği veli adında bir adam varmış.

Bu çok iyi kalpli, merhametli olan adamın bir de çok sevdiği karısı varmış. Ne yazık ki, karısı lüks ve gösteriş düşkünüymüş. Her şeyin  en güzeli ve kalitelisine  sahip olmak istiyormuş, bunun için de kocasına her dediğini yaptırmak istiyormuş.

Karısı bir gün bu veliye:

“Sen çok sevilen herkes tarafından sayılan bir insansın, her taraftan seni tanımak için insanlar ziyarete geliyorlar çoğu kişi uzak diyarlardan geldiği için, evin yolunu bulamayarak  evinin nerede olduğunu sormak zorunda kalıyorlar.

Aslında büyükçe bir saray yaptırırsan ve her tarafını kuş tüyleri ile kaplarsan orayı gören herkes bu evin senin olduğunu bilirler” demiş.

Eşinin teklifi hoşuna gitmeyen veli:

“Hayır olmaz ben de yörede yaşayan diğer insanlar gibi sıradan biriyim, bazı dileklerim kabul ediyor diye, herkesten farklı biriymiş gibi davranamam, diğer kişilerden daha iyi ve üstün birisiymiş gibi davranmam doğru değil ve bana yakışmaz” demiş.

Eşinin o bitmek bilmeyen ısrarları karşısında istemeyerek de olsa teklifini kabul etmiş.

“Tamam, madem öyle olsun istiyorsun, yarın sabah ormandaki bütün kuşları buraya getirterek tüylerini yoldurur, bugüne kadar daha kimsenin yapmadığı ve bilmediği bir şekilde evin çatısını kuş tüyleriyle kaplatırım” demiş.

Her isteği yerine gelen  veli, bu dileğini de dilemiş, anında kabul olmuş.

Velinin ormandaki kuşları çağırdığını işiten bütün kuşlar velinin yanına gelmişler ama içlerinden bir tek gelmeyen doğan kuşu olmuş.

Veli, doğan kuşu için bir defa daha haber göndermiş, yine gelmemiş,  yine  haber göndermiş, yine gelmemiş, üçüncü kez haber gönderince doğan kuşu da gelmek zorunda kalmış.

Kızan Veli, sert bir şekilde, doğan kuşuna hitap etmiş:

“O kadar seni çağırdım neden gelmedin? Buraya gelmen için defalarca haber göndermek zorunda kaldım.” demiş.

Doğan kuşu;

“Müsaade buyurursanız eğer, nedenini anlatabilirim, müsaade etmezseniz de yapacak bir şey yok, boynum kıldan incedir.” demiş.

Veli:

“Onun neden gelmediğini öğrenmek istediğinden, anlat, seni dinliyorum!” demiş.

Doğan kuşu

“Dünya kurulduğundan beri, dünyaya gelmiş insanları ve göçen insanların sayısını saymam lazımdı” diye başlamış söze, “hiç sormayın efendim, bazı zamanlar dünyadan göçmüş olanlar  fazla çıkıyor, bazı zamanlarda dünyaya gelenler fazla çıkıyor. Bir türlü onları saymayı bitiremedim, saymaktan başım döndü, yoksa iyi bilirim ki sizin çağrınıza gelmemek olmaz.”

Veli;

“peki öyleyse şimdi o hesabı denkleştirip de geldin öyle mi?”

Doğan Kuşu;

“Evet, evet hesabı denkleştirdim.”

Veli; “Merak ettim o hesabı nasıl denkleştirdin?”

“Bir hesapta dünyaya gelenler, göçenlerden fazla çıktı, diğerinde de göçenler, dünyaya gelenlerden fazla çıktı. Eninde sonunda çözümünü buldum onu da yanlış olduğunu bile bile hanımının sözünü dinleyenleri göçenlerden sayınca hesabı denk getirdim, ve hemen buyruğunuzla geldim.”

Veli, işittikleri karşısında hayretler içerisinde kalmıştı, hatasını anlamış ve bütün kuşları tekrar geldikleri yere göndermiş,

Doğan kuşunun kendine söylediklerinden ders çıkaran  veli, karısına saray yaptırmaktan vazgeçtiğini söyleyerek eski evlerinde yaşamaya devam etmişler.