Diş Perisi Masalı

Diş Perisi Masalı’ nda Diş perisinin düşen dişine karşılık kendisine vereceği hediyeyi konu edinen çok güzel bir peri masalı. İyi Okumalar.

Diş Perisi Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde anne ve babasıyla birlikte mutlu bir yaşam süren Duygu, daha yeni altı yaşına girmişti.

Duygu vaktinin çoğunu annesi ile beraber ona yardım ederek geçiriyor. Babası işten döndüğünde ise onunla oyunlar oynar sonrada kendisine Prenses masalları okumasını isterdi.

Annesi Duyguya zaman zaman hijyen ve temizlik kurallarını öğreterek çok fazla şeker yemenin dişlerine zarar vereceğini ve her yemekten sonra dişlerini fırçalamadığı taktirde çok çabuk çürüyeceğini anlatırdı.

Duygu ise akıllı bir kız çocuğu olduğundan annesinin kendisine söylediklerini itiraz etmeden yerine getirirdi.

Günler bu şekilde geçip giderken bir gün sabah erkenden uyanan duygu bir dişinin sallandığını anlayınca, ağlayarak mutfakta olan annesinin yanına koştu.

Onu telaşlı ve gözyaşları içinde gören annesi: “Duygu, ne oldu kızım, niçin ağlıyorsun?” demiş.

Duygu ağzını açarak sallanan dişini göstermiş. “ Bak anne şu dişim sallanıyor.”

Gülümseyen anne “O senin süt dişlerin güzel kızım, o dişler zamanla düşer yerine yeni dişler çıkar.”

Duygu ağlamaklı bir sesle “Ama ben dişlerimin düşmesini istemiyorum ki,” Demiş

Annesi kızının üzüldüğünü görünce, hemen onun saçlarını okşayarak: “Güzel kızım, sen hiç diş perisini işittin mi? Diye sormuş

“Diş perisi mi? O kim anne?”

“Diş perisi senin gibi küçük çocukların böyle sallandıktan sonra düşen dişlerini geceleyin alır. Sonra da o dişe karşılık bir hediye verir.

“Neden anne, diş perisinin dişleri yok muymuş?

Annesi bir taraftan gülüyor, diğer taraftan da kızının saçlarını okşuyordu.

“Olmaz olur mu, diş perileri senin gibi küçük çocukları çok sevdiklerinden, çocukların kendisine vereceği dişlere karşılık onların seveceği bir hediye verir.”

“Öylemi, ya dişlerim düşmeden almaya kalkarsa ben dişsiz kalırım.”

Annesi tekrar gülümseyerek “Periler sadece düşen ve çocukların kendilerine vermek istediği dişleri alırlar.”

“Hımm, dişleri nasıl alıyorlar.”

“Şimdi sen bu sallanan dişin düşünce onu geceleyin yastığının altına koyacaksın, Diş perisi o dişini alır, yerine de sevdiğin bir hediye bırakır.

Duygu gülümsemeye başlamıştı bile, çünkü diş perisinin dişine karşılık kendisine ne tür bir hediye vereceğini öylece merak ediyordu.

Annesi “Kızım, git babanı uyandır da beraber kahvaltı yapalım.”

Duygu koşarak babasının odasına giderek onu öptükten sonra “Babacım kahvaltı hazır. Annem bizi bekliyor.” Demiş

Uyanan baba kızına sarılarak “günaydın kızım, bu gün erken uyanmışsın.”

“Evet, babacım biliyor musun? Bu sabah uyandığımda şu dişimin sallandığını fark ettim. Annemin yanına gidene kadar da çok korktum. Ama annem bu dişimin bir gün düşeceğini söyledi. Birde o düşen dişi gece yatmadan yastığımın altına koyarsam eğer, bir diş perisi dişimi alarak yerine sevdiğim bir hediye koyacakmış.”

“Hımm, öyleyse ben de bundan sonra düşen dişlerimi gece yatmadan önce yastığımın altına koyarım. bakarsın Diş perisi bana da bir hediye verir.”

“Babaaa yaa! Ama onlar sadece benim gibi küçük çocukların dişlerini alıyormuş.”

“Tüh, ben senin kadar şanslı değilmişim.” Diyerek Duyguya sarılmış ve onu gıdıklamaya başlamıştı. Duygu ise gülümseyerek “baba yapma” diyordu.

Baba kız şakalaşırken anne kapının önünde durarak “Siz burada ne yapıyorsunuz? Kahvaltıya hadi” demiş gülümseyerek, sonrada hep beraber bir kahvaltı yapmışlar.

Kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanıp piknik yapmak için gölün kıyısına gitmişler. Duygu ile babası balık tutmuşlar. Annesi ise onların tuttuğu balıkları temizleyip pişirmiş. Hep beraber güzel bir gün geçirdiler.

Birkaç gün sonra sabah erkenden uyanan Duygu, koşarak mutfakta olan annesinin yanına giderek “Anne bak sallanan dişim düşmüş.” Demiş.

Annesi gülümseyerek “Öyleyse hediye alma zamanın gelmiş, ama bu gece dişini yastığın altına koymayı unutma.”

“Anne, merak ediyorum da, dişimin yastığın altında olduğunu diş perisi, nasıl bilecek ki?”

“ Hahahaha, diş perisi çoktan dişinin düştüğü öğrenmiştir. Bu gece sen uyurken gelip yastığının altına bakacak.”

Duyguyu şimdiden heyecan sarmıştı. Gece olmasını sabırsızlıkla bekliyordu. “Anneciğim, ben dişimi çekmecemde saklamaya gidiyorum.”

“Tamam güzelim, dişini sakladıktan sonra elini yüzünü yıka ve gel kahvaltı yapalım.” Demiş.

Duygu, dişini bir peçetenin içerisine koyarak çekmecesine koydu. Sonrada elini yüzünü yıkayıp mutfağa gitti. Öylece merakla diş perisinin kendisine vereceği hediyeyi düşünüyordu.

“Anne diş perisi bu gece kesin gelir değil mi? Acaba bana hediye olarak bir bebek verir mi?”

“Tabii ki kızım, niye vermesin ki, otur şimdi kahvaltımızı yapalım.”

Nihayet akşam olmuştu işten dönen babasına sarılan duygu, heyecanla ona bu gece diş perisinin vereceği hediyeyi anlatmıştı.

Akşam yemeğini yedikten sonra duygu babasıyla biraz oyun oynamış sonrada da Duygu erkenden yatacağını söyleyerek yatağına gitmiş. Dişini çekmecesinden çıkartarak diş perisinin dişini kolayca bulabilmesi için de yastığın uç kısmına koymuştu.

Bir süre sonra meraklı bir şekilde uykuya dalan duygu sabah uyandığında hemen yastığını kaldırmış. Yastığın altında çok güzel bir barbie bebek vardı.

Hemen bebeği alarak yine mutfakta olan annesinin yanına koştu: “Anne, bu gece diş perisi dişimi alarak yerine bu güzel bebeği bırakmış.”

Anne gülümseyerek “Ne kadar güzel bir bebekmiş.”

“Babam işe gitti mi? Anne bebeğimi onada göstermek istiyorum.

“Akşam gelince bu güzel haberi onada veririz şimdi bebeğini masaya koy, elini yüzünü güzelce yıkadıktan sonra gel kahvaltı yapalım.” Demiş.

Kahvaltıdan sonra Duygu akşama kadar bebeğiyle oynadı. Artık o günden sonra dişi sallanan duygu korkmadan düşen dişini yastığın altına koydu ve bu sefer diş perisinin kendisine vereceği hediyeyi düşünüyordu.