Keloğlan ile Kör Bakır Masalı Oku

Keloğlan ile Kör Bakır  Masalı, anlamlı Türkçe masallar serisinden ders niteliğinde çok güzel bir masal ile karşınızdayız, keyifli okumalar…

Keloğlan ile Kör Bakır, Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde şirin bir kasabada Kör Bakır ismiyle tanınan biri yaşarmış.

Kör Bakır öylesine pinti, öylesine dedikoducu ve düzenbaz birisiymiş ki o kasabada ondan daha bencil  daha fesatlısı yokmuş.

Sürekli kasabadaki çocuklara ters davrandığından ve her fırsatta onları kovaladığından, çocuklar Kör Bakır’i hiç mi hiç sevmezler hatta ondan nefret ederlermiş, onu nerede görseler bağırırlarmış:

“Kör Bakır…”

“Kulağı sağır Bakır…”

“Kafası ağır basan Bakır…”

Kör Bakır kimsenin kendisini sevmediğini iyi bildiğinden, çoğu zaman insanlardan uzak durur, kiminle muhatap olsa ona kötülük etmek istermiş.

Günlerden bir gün, Keloğlan’ın her zaman geçtiği yolun üzerine derince bir çukur kazmış, o çukurun üzerini de belli etmeyecek şekilde çalı çırpı, ile kapattıktan sonra  kendi kendine “Belki o Kel oğlan düşerde, bir yeri kırılır” diye söylenmiş.

Uyanık biri olan Keloğlan, hiç tongaya düşer mi? Yolun üzerindeki çalı çırpıyı görünce, hemen bir şeylerin ters gittiğini anlamış, çukurun üzerindeki o çalıları kaldırmış, hemen yan tarafa Kör Bakır’ın bıraktığı gibi çalıları koymuş, çukurun üzerini de çok ince bir tahta ile örtüp, üzerini ince toprakla belli etmeyecek şekilde kapladıktan sonra yakın bir yere gizlenip Kör Bakır’ın oraya gelmesini beklemiş.

Kör Bakır ise epey bir zaman geçmesine rağmen Keloğlan’ın  sesini çıkmadığını görünce tuhaf bir durum olduğunu düşünmüş ona göre şimdiye kadar “imdat, imdat” diye köyü ayağa kaldırması gerekirdi.

Biraz daha bekledikten sonra çalı ve çırpıları doğru yerleştirmediğini  düşünerek kazdığı çukuru kontrol etmek için oraya gitmiş yaklaştığı zaman keloğlan’ın hazırladığı  çukura basar basmaz içine düşmüş.

Keloğlan, imdat sesini duyunca koşarak çukurun başına gelmiş, Kör Bakır’ı içine düştüğü çukurdan çıkarmış, sonrada “bak kör bakır işte böyle kendi açtığın kuyuya kendin düşersin” demiş.

Kör Bakır, başını önüne eğerek ses çıkarmadan oradan uzaklaşmış, çünkü kendi kazdığı çukura düşmesini bir türlü hazmedememiş ve Keloğlan’a yaptığının bedelini ödetmek için düşünmeye başlamış.

Akşam olunca bir eşeği gizlice Keloğlan’ın ahırına bağlamış, sabah olunca da kahvede ve  mahallede gördüklerine

“Keloğlan hırsızdır çaldıklarını evde saklıyor” demeye başlamış, Kör bakır’ın söylediklerini işiten Keloğlan  Kör Bakır’ın bu oyununu bozmak için hemen eve giderek evi kontrol etmiş, ahırda bir eşek olduğunu görünce hemen onu Kör Bakır’ın bostanına götürmüş, eşekte sebzeleri yemeye başlamış.

Kör Bakır’a hemen haber yollamış.

“Bir Eşek senin bostanına girmiş, sebzelerini yiyor, Kör Bakır adeta deliye dönmüş, sopayı eline aldığı gibi bostana koşmuş.

-Hey eşek bostanımdan çık, sebzelerimi ana yedirmem” diye bağırmış.

O sırada keloğlan saklandığı yerden çıkarak  “bak yine kazdığın kuyuya düştün”

Kör Bakır yine kendi yaptığı oyununun sonucunda zarar görmüştü, kötülük yapmanın kendisine hiçbir fayda sağlamadığını anlamış ve o günden sonra tamamen değişmiş ve herkese yardım etmeye koyulmuş, o günden sonra yaptığı iyiliklerle her zaman mutlu bir hayatı olmuş.