Mikrop Hikayesi

Bir gün Beril evde oyunlar oynarken, yere düşmüştü. O sırada evde gezinen mikroplar sevinçle hemen Berilin yaralı eline doğru tırmanmaya başlamışlardı.

Mikropların yara üzerinden vücuduna gireceğini annesinden öğrenen Beril “Hey mikroplar hiç bana yaklaşmayın çünkü sizler beni hasta edemezsin ki, ben yemeklerimi yiyorum, sütümü içiyorum, ellerimi yıkıyorum, banyomu yapıyorum, aşılarımı zamanında yapıyorum. Hiç boşuna uğraşmayın.” demiş

Ama Mikroplar Berili dinlememişlerdi bile, hemen yara olan yerden vücuduna girmişlerdi. Ama gerçektende Berilin dediği gibi olmuştu. Yaradan içeri giren mikropların bir kısmı, hemen vitaminler tarafından yok edilmişti.

Bir kısım arkadaşının yok olduğunu gören mikroplar hemen berilden uzaklaşarak merdivenlerden inmeye çalışmışlardı. Ama Berilin annesi merdivenleri çamaşırlı suyla iyice yıkadığı için, mikroplar orada da barınamayarak yok olmuşlardı.

Beril çok mutluydu mikropların kendisine zarar vermeyeceğini iyi biliyordu. Çünkü annesi sürekli ona; “Sağlıklı biri olmak için yararlı yemekler tercih etmesini, bol bol meyve ve sebze tüketmesini, her yemekten sonra ellerini ve ağzını yıkayarak dişlerini fırçalamasını.” söylüyordu.

Ertesi gün beril sabah sütünü içtikten sonra annesiyle beraber kahvaltı sofrasını hazırlamıştı.

Ailesiyle beraber huzur içinde kahvaltısını yaptıktan sonra babası onu okula bırakmıştı.

Beden eğitimi dersinde Beril arkadaşlarıyla ip zıplamaca oynarken en sevdiği arkadaşı Merve de düşüp dizini yaralamıştı.

Merve’nin canı çok yanmıştı. Arkadaşları hemen Merve’nin dizine baktılar.

Beril “Canım arkadaşım korkma sende vitaminli yiyecekler yiyor ve kendine bakıyorsun, şimdi Mikrop ve arkadaşları bu yarayı görerek saldırıya geçecekler. Ama başarısız olacaklar.” Demiş.

Gerçekten de okul bahçesinde dolanan mikrop ve arkadaşları ” işte beklediğimiz fırsat.” diyerek yara olan yerden içeri sızmaya başladılar.

Merve’nin vücudundaki hücreler bay mikrop ve arkadaşlarını görmüştü. “Dikkat mikroplar geliyor, hemen savunmaya geçmeliyiz.” Dediler.

Hücreler aralarında iş bölümü yaparak Merve’yi iyileştirmek için harekete geçtiler. Öncelikle vitaminlere ihtiyaçları vardı. Hemen vitaminlere kendilerine destek olmaları için haber gönderdiler.

Vitaminler “Mikropları yenmek bizim işimiz haydi arkadaşlar iş başına” diyerek harekete geçtiler.

Vitaminlerin hareketini gören mikroplar korkmaya başlamışlardı bile, vitaminler ve hücreler birleşince güçlü bir hal almışlardı.

Hücreler hemen işe koyularak Merve’nin dizindeki yara üzerinde toplanarak onarıma başladılar. Güçlü hücre “Haydi hücreler yan yana durun yapışın birbirinize, iyice sıkışmamız gerekiyor, kabuk oluşturmalıyız. Böylece daha çok mikrobun içeri girmesini önlemiş oluruz.” Demiş.

Hücreler çabucak kabuk oluşturarak başka mikroplara geçit vermemişlerdi. Okulda bulunan diğer mikroplar ne kadar çaba gösterseler de bir türlü içeri giremiyorlardı.

Böylece dışarıdaki mikroplar Merve’nin vücudunda, onlara yer olmadığını anlamışlardı. Önceden içeri girmiş bir kısım mikrop ise vitaminler tarafından yok edilmişlerdi bile.

Çünkü Merve anne ve babasının kendisine önerdiği vitaminli yiyecekleri yiyor, kendisine bakıyor. Zamanında dişlerini fırçalayıp, banyosunu aksatmıyordu.

Mikroplar “Bu çocuk çok temiz, bizler sadece kirli yerlerde yaşayabiliriz.“ dediler ve arkalarına bile bakmadan oradan kaçmaya başladılar.

Merve 1 hafta içerisinde iyileşti. Arkadaşlarıyla tekrardan okulda oyunlar oynayabiliyordu. Dizindeki yarayı temiz tutarak, bol vitaminli yiyecekler yediği için çok sağlıklıydı.

Artık mikroplar Beril ile Merve’yi tanıdıkları için onların yanına yaklaşmıyorlar, vitaminli yiyecekler yemeyen ve kirli çocukları arayıp duruyorlardı.

Bu güzel Mikrop Hikayesi de burada son buldu. Başka bir güzel Eğitici Masallar ’da görüşmek üzere hoşçakalın…