Oduncunun Baltası: Altın Balta Masalı Oku

Bu gün sizlere çok güzel  bir masal olan Oduncunun Baltası: Altın Balta Masalı Oku konulu yazıyı zevkle okuyacağınızı umarız. Baltasını kaybeden bir oduncunun karşılaştığı değerli baltaları dürüstlükle kabul etmeyerek kendi baltasını bulma konusu üzerine dayan harika bir Eğitici Çocuk Masalı. İyi Okumalar.

Bu popüler Pinokyo Masalı da sizlerin ilgisini çekebilir.

Dürüst Oduncu Masalı

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde ormana çok yakın olan bir köyde yaşan altın kalpli ve cesur bir dürüst oduncu varmış.

Oduncunun tüm mal varlığı derme çatma bir evi ve kayısı ağacından yapılmış olan çok eski bir odun baltasıymış.

Yaz mevsiminin sonlarına doğru geçimini sağlamak adına her zaman olduğu gibi ormana giderek kesilmesi gereken kurumuş ağaçları aramaya başlamış.

Çok geçmeden kesebileceği kurumuş olan bir ağacı bulduktan sonra ağacın dibinde soluklanmak için biraz oturmuş ama o kadar çok yorulmuştu ki uykusu gelmişti.

O an kendi kendine: “En iyisi biraz gözlerimi dinlendireyim.” demiş.

Ağacın altında uzandığı gibi uykuya dalmış, bir iki saatlik bir uykudan sonra mis gibi havanın kokusuyla mutlu bir şekilde gözlerini açan oduncu, başucuna koymuş olduğu baltasını yanında görememiş.

Etrafına bakınmış ama hiçbir yerde yokmuş. Düşünmüş gelirken elinde olduğunu ve başucuna koyduğunu hatırlayan oduncu, her tarafta baltasını aramış; fakat baltayı hiçbir yerde bulamamış.

“Kafasını hafifçe kaşıyan oduncu, “halla halla bu baltaya ne oldu? Sanki yer yarıldı da içine girdi.” diyerek yerinden kalkmış.

Oduncu baltasını aramaya devam etmiş; çünkü o baltası olmazsa, geçimini odunculukla sağladığından çok zor durumda kalabilirmiş.

Baltayı bulamamanın üzüntüsüyle kara kara düşünürken birden karşısına aksakallı nur yüzlü biri belirivermiş.

Oduncuya, “Evladım ne oldu ne arıyorsun böyle? Yoksa senin için önemli olan bir şey mi kaybettin?” diye sormuş.

Dürüst Oduncu: “Evet, efendim ben geçimimi odun keserek sağlayan gariban bir oduncuyum, şu gördüğünüz yerde biraz yatmak istedim, o yüzden baltamı başucuma koydum lakin uyandığımda baltam yoktu.”

İhtiyar gülerek: “Demek öyle evladım.” demiş.

Aksakallı adam, sırtında bulunan torbaya elini koyarak içerisinden gümüş saplı güzel mi güzel harika bir balta çıkartarak oduncuya göstermiş.

“Evladım bu balta senin baltan mıydı?” Diye sormuş?

Dürüst Oduncu; “Bu gerçekten çok güzel ve pahada bir balta ayrıca paha biçilemez ama benim baltam bu değildi.” demiş,

Bu durum karşısında gülümseyerek baltayı yere bırakan aksakallı adam tekrardan elini torbasının içerisine sokarak, bu seferde bir altın balta çıkartarak dürüst oduncuya sormuş.

“Oğlum! Sakın kaybettiğin bu altın balta olmasın!”

O baltayı gören oduncu ise önce gözlerine inanamamış ve gözlerini ovduktan sonra güneşte ışıl ışıl parlayan altın baltaya hayranlıkla bakmış ve cevap vermiş

“Hayır, efendim bu baltada benim değil! Benim baltam çok eskiydi. İkincisi sapı odun, demiri ise çeliktendi böyle değerli madenlerden yapılmış olan bir balta değildi bildiğin sıradan bir baltaydı.”

Bunun üzerine tekrar gülümseyen aksakallı adam elini çuvalına koyarak bu sefer oduncunun eski saplı olan baltasını çıkartarak, “Bu muydu evladım.” demiş.

Dürüst Oduncu gülümseyerek; “Evet, evet bu,  bu benim kaybolan baltam.” demiş

Sevinç içerisinde baltasına elini uzatmış, ak sakallı adam oduncunun bu tavrı karşısında gülümseyerek yerdeki altından ve gümüşten olan baltaları ve oduncunun eski baltasını dahil hepsini oduncuya uzatarak:

“Al bu baltaların hepsi senindir, senin baltan dışındaki iki baltada benim sana hediyemdir.” demiş.

Dürüst Oduncu: “Eğer hediye olarak veriyorsanız tabii memnuniyetle kabul ederim efendim.” demiş.

Aksakallı adam: “Evladım! Biraz önce yaptığın gibi her ne olursa olsun doğruluktan ve dürüstlükten sapma her ne olursa olsun doğrusunu söyle, başka insanların malları değerli olabilir? Ama sen sakın ola onlara göz dikme ve her zaman böyle dürüst ol emin ol ki her zaman kazananlardan olursun.” diyerek ortadan kaybolmuş.

Bu güzel masalda burada son buldu. Hoşçakalın sağlıcakla kalın…