Şirin Kedi Minnoş
Bahar mevsimin bitişiyle beraber okullar tatil olmuştu. Almira ve ablası Nilgün yaz tatilinde nereye gideceklerini merak ediyorlarmış.
Almira “ Anneciğim, tatile nereye gideceğiz.” Diye sormuş.
Anne “ Çok seveceğiniz bir yere gideceğiz.”
Nilgün “Neresi anne.”
Anne “işte orası sürpriz babanız gelsin, akşam belki size neresi olduğunu söyleriz.” Demiş.
Çocuklar ne kadar ısrar etselerde anne, gidecekleri yeri onlara söylememiş. Daha çok meraklanan çocuklar heyecanla biran önce akşam olmasını bekliyorlarmış.
Zaman ya bu nasıl olsa geçer, zaman geçmiş ve akşam olmuş, babalarıda evin kapısını çalmıştı. Kapıyı açarak babalarına sarılan Almira ve Nilgün “Babacım, tatil için nereye gideceğiz.” Diye sormuşlar.
Gülümseyen baba kızlarını öperek “Önce bir yemeğimizi yiyelim. Size söyleyeceğim.” Demiş.
Akşam yemeklerini yedikten sonra baba kızlarına “Şirin Kedi Minnoş’un yanına gideceğiz.” Demiş.
Almira ve Nilgün çok sevinmişti. Minnoş, Almira ve Nilgün’ün babaannelerinin yaşadığı kasabada yaşayan çok tatlı bir kediymiş. Bu Kedi yalnızca çocuklarla konuşur ve onlara çeşit çeşit hikayeler anlatır sonrada onlarla oyunlar oynayarak eğlenirmiş.
O akşam hazırlıklarını yapan aile sabah erkenden kalktıkları gibi yola çıkmışlar. Akşam olmak üzereyken de kasabaya varmışlardı.
Almira arabadan iner inmez ninesine sarıldıktan sonra “Nineciğim Minnoş nerede?” diye sormuş.
Nine “ Bahçededir herhalde.” Diye cevap vermiş. Hemen bahçeye koşan Almira’nın ardından Nilgün’ de ninesine sarıldıktan sonra kız kardeşinin ardından koşarak Minnoş’un yanına gitmiş.
Şirin Kedi Minnoş etrafında toplanmış çocuklara heyecanla yağmur yağdıran Kedi Masalı’nı anlatıyormuş.
Almira ve Nilgün de, Minnoş’u dinleyen çocukların yanına oturarak onu dinlemeye başlamış. Minnoş masalı anlatmayı bitirince “Almira, Nilgün hoş geldiniz.” Demiş.
Almira “Minnoş, biliyorsun değil mi? Biz seni çok seviyoruz. Yaz tatilinde buraya geleceğimizi duyduğumuz andan itibaren, çok mutlu olduk. Bu sefer bize güzel hikayeler anlatırsın değil mi?”
Minnoş “Tabiki anlatırım, ama bugünkü masalımız bitti. Şimdi ise eğlence zamanı, kovalamaca oynayalım mı, hadi beni yakalayın” Diyerek koşmaya başlamış.
Minnoş önde çocuklar arkada eğlenceli bir şekilde oynamaya başlamışlar. Çocukların eğlenceli bağırışlarını gören aileler onların mutluluklarını uzaktan izliyor ve onlarla beraber mutlu oluyorlardı.
O gün epeyce eğlenen, Almira ve Nilgün akşam yemeğini yedikten sonra erkenden uyumuşlardı. Sabah horozların ötüşüyle birlikte erkenden kalkan Nilgün ile Almira mutfaktan biraz süt alarak hemen Minnoş’un yanına gitmişler.
Minnoş, bahçedeki Kiraz ağacının altında mışıl mışıl uyuyormuş. Onu rahatsız etmek istemeyen kızlar sütü yanına indirerek sessizce uyanmasını beklemişler.
Sütün kokusunu alan Minnoş gözünü açınca kızların yanında sessizce oturduğunu görünce gülümseyerek “Ooo erken kalkmışsınız.” Demiş.
Almina “Sana biraz süt getirdik.”
Şirin Kedi Minnoş “Teşekkür ederim. Bende acıkmıştım.” Dedikten sonra kabın içindeki süt ile bir güzel karnını doyurmuş.
Minnoş ile kızlar diğer çocukların gelmesini beklerken epey bir sohbet etmişler. Diğer çocuklarında gelmesiyle beraber akşama kadar eğlenmişlerdi.
Yaz tatili boyunca Minnoş ile eğlenen Nilgün ile Almira tatilleri bittikten sonra seneye tekrar görüşmek üzere sözleşip, Minnoş ile vedalaştıktan sonra eşyalarını toplayıp, evlerine dönmüşler.
Minnoş’u ve anlattığı hikayeleri hiç unutmayan Nilgün ile Almira, o günden sonra her yaz tatillerini kasabada eğlenerek geçiriyorlarmış…
Şirin Kedi Minnoş masalı da burada son buldu. Tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın…