Tencerecik Masalı

Tencerecik Hikayesi

Abone Ol google news

Bir zamanlar bahçeli olan küçücük evlerinde annesi ile beraber yalnız yaşayan Berna isminde tatlı bir kız varmış.

Berna annesinin ördüğü kazakları pazara götürüp satar, kazandığı paranın bir kısmı ile yeni bir kazak örecek kadar iplik satın alır, geri kalan parayla da eve yiyecek bir şeyler alarak götürürmüş.

Bir gün yine annesinin ördüğü kazağı pazarda tezgahın üzerine koymuş, satın alacak bir müşteri gelmesini bekliyormuş.  Çok geçmeden o kazağı gören bir kadın, hiç pazarlık yapmadan Berna’nın istediği parayı vererek kazağı satın almıştı.

Kazağı istediği parayla satmanın sevinciyle pazarda dolaşan Berna, pazarın sonunda altın renginde ışıl ışıl  parlayan bir tencere görünce hemen tezgaha giderek o tencereyi satın almış.  Elinde hiç parası kalmadığından da, eve yiyecek bir şeyler alıp, götürememişti.

Eve vardığında kızının elinde sadece bir tencere olduğunu gören Anne “Kızım, o tencere nereden çıktı. Hani yiyecek bir şeyler getirmemişsin.”

Berna “Anneciğim ördüğün kazaktan kazandığımız parayla bu tencereyi satın aldım. O yüzden yiyecek satın alacak para kalmadı.” Demiş.

Öfkelenen anne, Tencereyi eline aldığı gibi sokağa atmış. Berna’da tencereciği sokakta bırakmak istemiyor. Ancak annesi kızmasın diyede eve götüremiyordu. Ne yapacağını bilmeyen Berna Tencereciği dışarıda bırakarak evin içine girmiş.

Birkaç gün sonra ördüğü kazağı kızına veren anne “Bak kızım, evde yiyecek hiçbir şeyimiz kalmamış. Bunu satarak kazandığın parayla da sadece yiyecek bir şeyler alıp, eve dön.” Demiş.

Berna tamam dercesine başını salladıktan sonra kazağı alarak pazara gitmiş. Tezgahın üzerinde indirdiği kazağı satın alacak birisini beklemiş. Bir süre sonra kazağı gören bir adam Berna ile pazarlık yaparak kazağı satın almış.

O parayla pazarda yiyecek bir şeyler satın alan Berna eve doğru giderken yolda altın renkli tencereciğini görmüş. Sevinçle  “Bu nasıl olur, şimdiye kadar kimse bu tencereyi görmemiş mi?” diye söylendikten sonra tencereyi kucağına alarak eve götürmüş.

Annesi evde yokmuş. Tencereyi bir güzel yıkadıktan sonra aldığı domates ve biberlerle o tencerede çok güzel bir yemek pişirdikten sonra annesi tencereyi görünce kızmasın diyede onu yıkayarak sokağa indirmiş.

O esnada sokaktan geçen zengin bir kadın yanındaki Dadısına “ Ooo ne kadarda güzel bir tencere, şu evlere sor sahibi yoksa onu alıp eve götürelim.” Demiş.

Dadı Bernaların evi dahil sokaktaki tüm evlere sormuş. Ama hepside tencereciğin kendilerinin olmadığını söylemiş.

Tencereyi alarak eve götürmüşler. Eve vardıklarında tencereyi yıkatan zengin kadın, Dadısına “Bu çok güzel bir Tencere onu depodaki kıymetli eşyalarımın arasına koyar mısın?” demiş.

Dadı tam tencereyi eline alıp, depoya götürecekken Tencere “ Hanımefendi,  ben çok fakir bir ailenin tenceresiyim.” Demiş onu tutan dadı korkuyla hemen onu yere bırakmış.

Tencerecik Hikayesi

Tencere ise biraz sarsılınca “Ay,ay,oy,oy” dedikten sonra konuşmasına devam etmiş. “Onların bana ihtiyacı var. Beni aldığınız sokağın başındaki evin bahçesine bırakabilir misiniz?” demiş.

Kadın ve dadısı Tencerenin konuştuğunu görünce epey bir şaşırmıştı. Kadın  kekeleyerek “Şey,şey, peki nasıl onlara yardım edeceksin?” diye sormuş.

Tencere “Elbette bir yardımsever, içime altın koyarak beni o eve bırakır.” Deyince kadın, Tencerenin ne demek istediğini anlamıştı.

Hemen dadısına bakan kadın ona “Dadı tencerenin içine yirmi kese altın koyarak onu sahibinin bahçesine götürüp, bırakın.” Demiş.

Dadı hizmetçilere emir vererek Tencereyi içine koyduğu altınlarla, Berna ve annesinin yaşadığı evin bahçesine bıraktırmış.

O gün pazarda annesinin ördüğü kazağı satamayan Berna üzgün bir şekilde eve gelmişti. Bahçede Tencereyi görünce sevinçle “Yine mi sen, kimse niye seni götürmüyor. Demek oluyor ki, senin yerin bizim ev.” Diyerek Tencereyi yerden aldığı gibi ağır olduğunu görünce içine bakmış.

İçindeki kese kese altınları görünce “Bu altınları sahibine vermem lazım. Ama onu nasıl bulacağım.” Diye söylenirken Tencerecik “Bu altınların sahibi sensin.” Demiş

Şaşıran Berna “Sen konuşuyor musun?”

Tencerecik “Evet. Ama bu aramızda kalsın olur mu?” demiş.

Gülümseyen Berna sevinçle onu alıp eve girmiş.  Eve dönen Annesine olanları bir bir anlatmış. Sevinen Anne, kızından onu üzdüğü için özür diledikten sonra o altınlarla, bir ömür mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüşler.  Onların mutlu olduğunu gören Tencerecik de her zaman gülümsüyordu.

Bu güzel Tencerecik Masalı da burada son buldu. Tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın.

Bu masalın izin alınmadan veya kaynak gösterilmeden yayınlanması, çoğaltılması ve kopyalanması yasaktır.

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Ayşe Fatma Kuzular Masalı
Ayşe Fatma Kuzular Masalı
Küçük Kırmızı Tavuk
Kırmızı Tavuk Masalı
Çirkin Ördek Yavrusu Masalı
Çirkin Ördek Yavrusu Masalı
Bir Dostluk Masalı
Bir Dostluk Masalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.