Tüccar ile Papağan Hikayesi Oku

Tüccar ile Papağan Hikayesi Oku

Abone Ol google news

Akıllı Papağan hikayesi olarak da bilinen Mevlana’nın Mesnevi’sinde yer alan oldukça popüler ve sevilerek okunan Papağan Masalı… İyi okumalar.

Tüccar ile Papağan Hikayesi, Evvel zaman içinde büyük bir şehirde yaşayan ve çevresinde cömertliği ile tanınan tüccar bir adamın çok sevdiği güzel bir papağanı varmış.

Günlerden bir gün bu tüccar ticaret yapmak için Hindistan’a gitmek üzere hazırlıklarını yaptıktan sonra yola çıkmadan yanında çalışan hizmetçilere tek tek  ”Hindistan’dan ne getireyim? Diye sormuş.

Her biri tüccardan farklı isteklerde bulunmuştu. Bu cömert ve bir o kadar da iyi kalpli olan tüccar onların isteklerini teker teker not aldı. Sonrada papağanın yanına giderek: ”Ey benim güzel kuşum, sen benden ne istersin?”

Papağan, ”Hindistan’daki papağanları görürsen, benim halimi onlara anlat ve selamımı ilet. Onları  özlediğimi ve kurtuluşum için çare bulmaları konusunda yardımcı olmanızı istiyor dersin” demiş.

Tüccar oradan ayrılacakken sözlerine devam eden Papağan ”Ben böyle gurbet ellerde özlem içerisinde ve ülkemden ayrı düşmenin ıstırabıyla yaşarken, sizlerin yemyeşil ormanların  ve güzel ağaçların dallarında keyifle dolaşmanız reva mıdır? Yüreğim acılarla dolu, hiç olmazsa seher vaktinde şu garip papağanı da hatırlayın. Başka hiçbir şey istemiyorum” dersiniz.

Tüccar şaşırmıştı ama papağanın selamını ve mesajını da Hindistan’daki dostlarına götürmeyi de kabul ederek dışarı çıkmış ve kervanını hazırlayarak yola koyulmuştu.

Günler süren yolculuk sonrasında Hindistan’ın öteki ucuna ulaşmıştı. Ağaçların üzerinde dolaşan  papağanları görünce, hemen kervanı durdurarak onlara seslendi.

“Evinde beslediği papağanın selamını söyledikten sonra onun söylediği sözleri, bir bir olduğu gibi onlara aktardı. Tüccar sözlerini bitirir bitirmez, ağacın dalında onu dikkatle dinleyen çok güzel bir papağan birkaç kez titredikten sonra birden yere düşerek bayıldı.

Bu durumu gören tüccar o sözleri söylediğine pişman olmuştu. Kendi kendine, acaba ona ne oldu ”Ben o canlıya zarar görmesine sebep olarak günaha girdim. Acaba o papağan, benim papağanın bir yakınımıydı yoksa arkadaşımıydı” diye düşünmeye başladı.

Hindistan’da işini bitirdikten sonra günlerce süren bir yolculuk sonunda ülkesine geri dönmüştü.

Kendisinden istenilenleri birer birer teslim ederken, Papağanda, sahibinin hediyeleri dağıtmasını kafesinden izliyordu.

Hediye dağıtım işi bittiğinde sahibine seslendi. ”Peki benim armağanım nerede? Oradaki Papağan dostlarıma selamımı ve sözlerimi ulaştırdın mı? Onlar ne haldeydi bana bir haber gönderdiler mi anlat ki, ben de o hediye verdiklerin gibi mutlu olayım.” demiş.

Tüccar, Papağanın yanına yaklaşarak ”Sevgili Papağanım! Sen bana öyle bir şey yaptırdın ki hayatım boyunca unutamayacağım bir an yaşattın, sana uyup, nasıl da böyle bir aptallık yaptığıma hâlâ inanamıyorum. Senin o sözlerini söylediğime bin pişman oldum ama o pişmanlık neye yarar ki?”

Papağan olanları daha çok merak etmişti. Onun ısrarlarına dayanamayan tüccar, olanları en başından bir bir anlatmaya başladı.

”Söylediğin o yere gittim, dostların oradaydı. Onlara önce selamını sonra da söylediklerini anlatınca içlerinden bir tanesi, söylediklerimin üzüntüsüyle dayanamamıştı, birden titreyerek yere düşüp bayıldı. Sonrada ona ne oldu bilmiyorum, o durumu görünce söylediğime çok pişman oldum.” dedi

Tüccarın anlattıklarını merakla dinleyen papağan da, titreyerek o papağan gibi kaskatı kesildi. Tüccar çok sevdiği papağanının da gittiğini görünce, ağlayıp sızlanmaya, ah vah edip dizlerini dövmeye başladı. Sonrada kafasındaki  külahını yere atarak,

”Ey  benim güzeller güzeli sırdaşım papağanım! Ne oldu şimdi sana? Ne oldu ki bu hale geldin?” diye ağıtlar yakmaya başladı.

Kaskatı kesilen papağanı üzüntüyle kafesin içerisinden çıkartınca, papağan aniden canlanarak açık olan pencereden uçarak, yüksek bir dala kondu.

Tüccar şaşkınlık içerisindeydi, başını kaldırarak, ”Ey benim güzel papağanım! İnan ben bu işten hiçbir şey anlamadım! Sen bu hileyi yapmayı nereden öğrendin? Birde beni niye o kadar üzdün” dedi.

Papağan dalın üzerinden sahibine cevap verdi: ”İyi yürekli efendim! Hindistan’daki o papağan, yaptığı hareketle bana haber yolladı. Benim selamımı alınca çırpınarak yere düşmesi, bana bir öğüttü. Birde bana güzel söz söylemeyi ve neşelenmeyi bırak, güzel sözler söylediğim için o kafesin içerisinde hapis olduğumu demek istedi.”

Tüccarın o günden sonra hayata bakış açısını değiştirecek iyi bir de öğüt verdi.

”Efendim! Dileğim senin de benim gibi yapman olacak… ölmeden önce öl,  o canını, ten kafesinin esareti altından kurtar ki ruhun gerçek hakikatin güzelliklerine uçsun.”

Papağan sahibine hakkını helal et diyerek anavatanına ve dostlarına doğru kanat çırparak uçtu..

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Sincap Ailesi
Sincap Ailesi Hikayesi
Masal Battaniyesi Hikayesi
Masal Battaniyesi Hikayesi
Yunus Balığı Masalı
Yunus Balığı Masalı
Kitap Kurdu Küçük kız
Kitap Kurdu Küçük Kız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.