Yalancı Prenses Masalı

Yalancı Prenses Masalı

Abone Ol google news

Merhaba değerli okurlar bugün sizler için güzel bir Yalancı Prenses Masalı ‘nı yazdık.

Bir varmış bir yokmuş,  evvel zaman içinde Zilzal Dağlarının arkasında çok büyük bir alana yayılmış. Büyük bir krallık varmış.

Bu ülkenin en büyük şehrinde bulunan büyük ve gösterişli sarayda, biricik kızları Helen ile yaşayan Kral ve Kraliçe çok dürüst ve asla yalan söylemez ve yalan söyleyeni de hiç sevmezdi.

Prenses Helen ise çok güzel ve tatlı biriydi. Anne ve babasının kendisinin eğitimi için tuttukları öğretmenlerin verdiği derslere hiç katılmak istemezdi.

Bu duruma bir çare arayan Prenses, Kral ve Kraliçeye derslere katılmamak için basit bir yalan söylemeye karar verdi.

Bir gün dersinin başlamasına çok az bir süre kala, annesinin odasına geldiğini gören Prenses, hemen yatağa uzanarak karnını tutup, inlemeye başlamış.

Odaya giren kraliçe kızını kıvranırken görünce hemen Kralı haberdar ederek kızının başucunda oturup, saçlarını okşamış. ”Güzel kızım neyin var senin?”

Helen “Karnım çok ağrıyor anne, ama dersime çok az kaldı ders odasına gitmem lazım.”

Kraliçe “Hayır kızım bu halde senin derse katılmana izin veremem. Sen şimdi güzelce dinlen baban gelmek üzere.” Diyerek saray hekimlerini çağırtmış.

Bu arada oraya gelen hekimler. Prensesi muayene etmiş ancak hiçbir hastalık belirtisine rastlamamışlar.

Birkaç günü bu şekilde geçiren Prensesin bu durum çok hoşuna gitmişti. O günden sonra bir şeyleri elde etmek için sürekli yalanlar söylüyor. Günlerini bu şekilde geçiriyordu. Söylediği yalanlar o kadar çokmuş ki, birçok saray çalışanının da işten kovulmasına neden olmuştu.

Söylediği yalanların esiri olan Prenses, her defasında yalan söylemekten bıkmış. Ancak söylediği yalanlar sürekli onu, daha çok yalan söylemeye zorladığından artık doğruyu söyleyemiyordu.

Bir süre daha yalan söylemeye devam eden Helen’in söylediklerinin birçoğunun yalan olduğunu öğrenen Kral ve Kraliçe bu duruma çok üzülmüştü.

Bu duruma bir çözüm arayan Kral ve Kraliçe kızları Helen’i bu yalan söyleme alışkanlığından kim kurtarırsa dileği ne olursa olsun dileğini yerine getireceğine söz vermiş.

Bu haber kısa sürede tüm ülkede yayılmıştı. Ülkedeki büyücüler, şifacılar sarayın yolunu tutmuş. Prensesi iyileştirmek için uğraşmış ancak hiçbiri onu yalan söylemekten alıkoyamamıştı.

Bir gün odun kesmek için ormana giden yakışıklı bir delikanlı, karşılaştığı yaralı bir ceylana yardım ederek onun yarasını sarmış, sonrada sırtına alarak güvenli bir yere bırakmıştı.

Oduncunun iyi biri olduğunu anlayan Ceylan “Sen çok iyi birisin, bana yardım ettin. Bende sana Yalancı Prensesi iyileştirmen için yardım edeceğim.”

Şaşıran Oduncu “O kadar şifacı saraya gitti ve hiçbiri yalan söyleyen Prensesi iyi edemedi. Ben nasıl onu iyileştireceğim ki.” Dedi kibar bir şekilde.

Ceylan “Bu mağaranın derinliklerine doğru git. Orada mavi renkli küçük bir su birikintisi ile karşılaşacaksın. O suyu bir kaba koyarak prensese götür ve onu içmesini sağla” demiş.

Oduncu Ceylan’a teşekkür ettikten sonra mağaranın derinliklerine doğru gitmiş ve Ceylan’ın dediği yerdeki suyu bir kaba koyarak Saraya gitmiş.

Kapıdaki nöbetçilere prensesi iyileştirmek için geldiğini söyleyen delikanlı Yalancı Prensesin yanına götürülmüş.

Prensesi görür görmez aşık olan delikanlı, o suyu prensese içirmiş. O anda ilk yalan söylediği andan itibaren yaptıklarını düşünen Prenses, hemen Kral ve Kraliçenin yanına giderek tüm söylediği yalanları birer birer anlatıp, hem onlardan hemde zarar verdiği herkesten özür dilemiş. Sonrada “Ben bir yalan söylemeye başladıktan sonra işin içinden çıkamadım. Her işimi yalanla halletmeye başladım. O içtiğim su en başından beri yaptıklarımı düşünmemi sağladı.” Demiş.

Oduncuya çağırtan kral “Benim en değerli varlığım, biricik kızımı o yalan söyleme hastalığından kurtardığın için sana minnettarım delikanlı, şimdi benden ne istiyorsan sana vermeye hazırım.” Demiş.

O anda biraz utanan delikanlı “Şey efendim, buraya gelene kadar aklımda hiçbir şey yoktu. Sadece iyilik yapmak için prensesi iyileştirmeye geldim. Ama Prensesi görünce ona aşık oldum. Eğer müsaadeniz olursa onunla evlenmek istiyorum.” Demiş

Dürüst biri olan Kral prensese bakmış. Kızının da gönlü olduğunu anlayınca gülümseyerek “ Hadi düğün hazırlıklarına başlayın.” Demiş.

Kırk gün kırk gece süren düğünle evlenen oduncu ile prenses bir ömür mutlu bir hayat yaşamışlar.

Bu Yalancı prenses masalı da burada son buldu. Başka güzel Türkçe Peri Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın…

Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması ve paylaşılması yasaktır…

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

heidi masal kitabı
Heidi Masalı: Alplerde Yaşayan Kız
Sihirli Peri Hikayesi
Sihirli Peri
Nasreddin Hoca ve Eşeği Masalı
Nasreddin Hoca ve Eşeği Masalı
Ağlayan Ağaç Masalı
Ağlayan Ağaç Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.