Akıllı İhtiyar Masalı

Padişahın kötü kalpli Başveziri, yaşlıların tecrübeli olduğunu bildiğinden kimsenin kendisine rakip olmaması için bir gün “Padişahım, ülkemizde tembel olan kişilere yer olmamalı. O yüzden 70 yaşına gelmiş olanların bu ülkeden gönderilmesi ülkemiz için iyi olacaktır.”

Padişah, “Nasıl istiyorsanız öyle yapın.” Demiş.

Bunun üzerine Başvezir hemen bir ferman çıkartarak, 70 yaşına gelmiş herkesi ülkeden çıkartmış. Karşı çıkanları da cezalandırmıştı.

Günler bu şekilde geçip giderken 70 yaşına ulaşan halk tedirgin bir yaşam sürüyor. Adeta yaşlanmak istemiyordu.

Şehre yakın bir köyde yaşayan bir delikanlı ise babasının 70 yaşına gelmesi üzerine ülkeden çıkartılmaması için onu evden hiç çıkarmıyor. Her sabah erkenden kalkarak Şehre çalışmaya gidiyor. Akşam olmadan da eve geri dönüyordu.

Yine bir gün işe gitmek için, Atına binerek yola koyulmuştu. Padişah ile birlikte vezirlerin bir gölün kıyısında olduklarını görünce merakla onları izlemiş.

Birkaç asker suya dalıyor ve çıkıyormuş. Her defasında da “Bulamadık, Padişahım.” Diyorlarmış.

Meraklanan delikanlı askerlerden birine ne aradıklarını sormuş. Asker “Suyun altında kocam bir elmas var. Dışarıdan bakılınca gözüküyor. Ama suyun altına girince ortadan kayboluyor. Bir türlü nerede olduğunu bulamadık.” Demiş.

Delikanlı işe geç kalmamak için şehre gitmiş ve akşam olmadan da eve dönmüştü. Delikanlı babasına sabahleyin gölün kıyısında gördüklerini anlatınca gülümseyen akıllı ihtiyar “Oğlum, dalları gölün üstüne uzanmış bir ağaç var mıydı orada.” Diye sormuş.

“Evet vardı baba.”

“Peki o ağacın dallarında örümcek ağı var mıydı?”

Biraz düşünen delikanlı “Hiç bakmadım ki,”

“Öyleyse yarın git ve Padişaha deki, “O elmas ağacın dalındadır. Boşuna gölde aramasın. Ya örümcek ağında yada kuş yuvasındadır.” Demiş.

Şaşıran delikanlı sabah erkenden işe giderken Padişah ve askerlerinin yine gölün kenarında elması aradıklarını görünce yanlarına gitmiş. “Padişahım, boşuna elması gölde aramayın, o elmas bu ağacın gölün üstüne uzanmış dalındadır. ” Demiş.

Padişah ve vezirler şaşırmıştı. Hemen askerlere emir vererek o dalı eğip, üzerindeki örümcek ağına takılmış elması almışlar.

Padişah “Delikanlı, sen bunu nerden bildin?”

“Tahmin ettim Padişahım.” Demiş.

Padişahın gözünden düşmek istemeyen Vezirler “Padişahım, madem bu delikanlı çok akıllı, öyleyse yarın ona iki tane aynı boy ve kiloda At getirelim. Hangisinin daha yaşlı olduğunu bize söylesin.” Demişler.

Padişah delikanlıya dönerek “Yarın sabah daraya gel.” Demiş.

Akşam eve dönen delikanlı olup, biteni ihtiyar babasına bir bir anlatmış. Akıllı İhtiyar yine gülümseyerek “ O atlara iyice bak, hangisi başını çok eğerse, o At daha yaşlıdır.” Demiş.

Ertesi gün Padişahın yanına giden delikanlının yanına iki tane tıpatıp birbirine benzeyen At getirmişler. Başvezir “HAngisi daha yaşlı delikanlı.” diye sormuş.

Delikanlı iyice iki At’a bakmış. Gerçektende Atlardan biri başını daha çok eğiyormuş.

“Sağ taraftaki At yaşlı olanı, soldaki At ise genç olanı.” Demiş

Padişah ve vezirler şaşırmıştı. Bu durumu kabullenemeyen vezirler. “Padişahım müsaade ederseniz son bir defa bu delikanlıyı sınamak istiyoruz. Eğer bunu da bilirse gerçekten de çok akıllı biri olduğunu kabul edeceğiz.” Demişler.

Padişah başıyla onları onaylamış. Vezirlerden biri “Yarın sana bir çuval dolusu ceviz getireceğiz. Onlardan çürük olanları sağlamlarından ayırt edeceksin.” Demiş.

Akşam eve telaşla giden delikanlı olup, biteni Akıllı ihtiyara anlatmış. Gülümseyen ihtiyar “Telaş etme oğlum, o cevizleri içi su dolu büyük bir kovaya bırak ve biraz bekle hangi cevizler suyun üstünde kalırsa demek oluyor ki, o cevizler çürüktür.”

Delikanlı ertesi sabah yine saraya gitmiş. Bu sefer delikanlının başaramayacağını düşünen vezirler kıkır kıkır gülüyorlarmış.

Delikanlı müsaade isteyerek içi suyla dolu büyük bir kova getirilmesini istemiş. Padişah Askerlere delikanlının istediklerinin getirilmesini emretmiş.

Su dolu kovanın içine ceviz çuvalını boşaltan delikanlı biraz beklemiş. Üstte çıkmış cevizleri Padişaha göstererek “Bu cevizler çürüktür.” Demiş

Padişah hemen emir vererek cevizleri kırdırtmış. Gerçekten de cevizler çürükmüş. Padişah “Bunuda doğru bildin ama sanki bizden gizlediğin bir şey var. Gerçekten de, bunların hepsini bilen sen misin? Yoksa akıl aldığın birileri mi var. Bana doğruyu söyle sebebi ne olursa olsun. Hiç kimse ne sana nede akıl hocana karışmayacak.” Diyerek söz vermiş.

Delikanlı “Padişahım, bu fikirlerin hepsini bana 70 yaşındaki babam söyledi.”

Padişah şaşırmış ve o an yaptığı büyük hatanın farkına varmıştı. Hemen yeni bir ferman yayınlatarak, 70 yaş üstü halkın ülkeden uzaklaştırılması emrini kaldırmış ve kötü kalpli Başveziri hapse attırıp, Akıllı ihtiyarı Başveziri yapmıştı.

O günden sonra ülkedeki halk huzur ve mutluluk içerisinde güzel bir yaşam sürmüş.

Bu güzel Akıllı ihtiyar masalı da burada son buldu. Başka Anonim Masallar ile buluşmak üzere hoşçakalın…

Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…