Altın Yumurtlayan Kaz Hikayesi

Altın Yumurtlayan Kaz Hikayesi’nde Fakir bir çiftçi’nin altın yumurtalara sahip olması üzerine yaşadıklarını konu edinen güzel bir eğlendirici ve eğitici masal. İyi okumalar.

Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde, her tarafın yeşilliklerle kaplı olduğu şirin bir köyde eşiyle beraber mutlu ve mesut bir yaşam sürmekte olan tonton bir çiftçi varmış.

Bu çiftçi çocukları çok sevdiğinden onları gördüğü vakit sürekli cebinde bulundurduğu şekerleri onlara verirmiş. O nedenle köydeki tüm çocuklar ona tonton amca derlermiş.

Bu çiftçi kazlara da ayrı bir ilgi duyduğundan, günün çoğu vaktini bahçesinde beslediği kazlarla geçirir, onların beslenmesine büyük önem verirdi.

Bir sabah erkenden kalkarak ahıra gittiğinde, yumurtadan yeni çıkmış çok tatlı bir kaz yavrusunu görünce, ona güzel bir yuva yaparak ayrı bir özen göstermeye başlamıştı. Çünkü  o diğer kaz yavrularından farklıydı.

Günler günleri kovalarken yavru kaz büyümüş ve çok güzel bir kaz haline gelmişti.

Tonton çiftçi her zaman olduğu gibi erkenden kalkarak, kazların yanına gitmiş, yemlerini önlerine verip, yumurtaları toplamaya başlamıştı ki birde ne görsün!

Özene bezene büyüttüğü yavru Kaz’ın yuvasında ışıl ışıl parlayan altın bir yumurta, şaşıran çiftçi önce yanlış gördüğünü düşünerek gözlerini iyice ovalamış. Tekrar yuvaya baktığında değişen bir şey olmadığını görünce diğer yumurtaları bir kenara bırakarak hemen altın yumurtlayan Kaz’ın yumurtasını alıp incelemeye başlamıştı.

O yumurtanın saf altın olduğundan emin olduktan sonra eve giderek Karısına; “Karıcığım sen evde kazlara göz kulak ol, yemlerini eksiltme, ben ilçeye kadar gidip geleceğim.” demiş.

Hemen ilçedeki kuyumcuya giderek yumurtayı satmış, ardından evin tüm ihtiyaçlarını satın alarak dönmüştü. Kocasının bir sürü gıda ve eşyayla geri döndüğünü gören kadın,

“Sen bunları nasıl aldın, hazine mi buldun yoksa sana miras mı kaldı? Bu kadar eşyayı satın alacak parayı nereden buldun?”

Çiftçi karısına gülümseyerek her şeyi anlatmış, ertesi sabah karısıyla birlikte erkenden kalkarak kazları besledikleri ahıra gitmişler. Yine altın yumurtlayan Kaz’ın altında altından bir yumurta olduğunu görmüşler.

Artık çiftçi ve karısı her sabah erkenden Altın Yumurtlayan Kazın yanına giderek, aldıkları altın yumurtayı şehre götürüp, satıyorlardı.

Kısa bir sürede zengin olan tonton çiftçi, artık eskiden olduğu gibi dışarı çıkıp çocuklarla oynamıyor, diğer kazlara eski ilgiyi göstermiyordu.

Çiftçi gereksiz yere o kadar çok para harcamaya başlamıştı ki, altın yumurtadan kazandığı para da bir süre sonra yetersiz gelmeye başlamıştı.

Aşırı derecede harcamalar yüzünden daha çok paraya ihtiyaç duyan çiftçi, bir sabah Altın Yumurtlayan Kaz’ın daha çok altın yumurta yapması için ne yapabileceğini araştırarak, Kaz’ın suyuna ve yemine  yapay ilaçlar karıştırmaya başlamıştı.

Her sabah daha çok para kazanma hırsıyla Kaz’a yedirdiği ilaçlı olan suni yemler sonucu hastalanan kaz, artık yumurta yapmıyordu

Tonton Çiftçi açgözlü davranarak Altın yumurtlayan kaz’ a verdiği zarar sonucu kendisi eliyle bindiği dalı kestiğini anlamış ve pişman olmuşsa da artık yapacak bir şeyi kalmamıştı. O günden sonra da kaz bir daha altın yumurtlamamıştı.

Altın Yumurtlayan Kaz Hikayesi ana fikri: Elinde bulunanlarla yetinmeyerek daha çok kazanma hırsına kapıldığında, elimizdekilerin de yitirebileceğini  unutmamamız gerekir.

Altın Yumurtlayan Kaz Hikayesi ‘ni beğendiğinizi umarız. Bu güzel Karlar Kraliçesi Masalı ‘ da ilginizi çekebilir.