Arı Maya Masalı

Baharın gelişiyle beraber mis gibi kokan çiçeklerin her tarafı sardığı yemyeşil ormanın girişinde büyük bir arı kovanı varmış. Bu kovandaki arılar o gün epey bir heyecanlıymış. Çünkü kovandaki yumurtaların çatlayıp, içinden yavru Arıların çıkma günü gelip, çatmıştı.

Öğleden sonra yumurtalar çatlayıp, içinden yavru arılar çıkmaya başlayınca kraliçe Arı onlara teker teker isim vermeye başlamış.

Bir yumurta hariç tüm yumurtalardaki arılar dışarı çıkmıştı. Kraliçe o son yumurtanın da çatlamasını beklerken, Çat diye bir ses duyulmuş. Yumurtanın içinden çıkan son Arıya’da kraliçe “Senin adın Maya olsun.” Demiş.

Maya önce kovandaki Arıları süzdükten sonra başlamış konuşmaya “Benim adım neden Maya.” Diye sormaya başlamış.

O anda kovanda bulunan Arılarla beraber Kraliçe Arıda şaşkındı. Çünkü o ismi vermesinin bir nedeni yoktu.

Kraliçe Arı “Herhangi bir nedeni yok, diğer yavru arılara isim verdiğim gibi sana da o ismi uygun gördüm.” Demiş.

Çok meraklı bir Arı olan Maya “Hım.” Demiş sadece.

Tüm yavru arılar, yardımcı arı ile birlikte kovanda dolaşmaya başlamışlar. Hiçbir yavru arı bir şeyler sormazken Maya sürekli sorular soruyormuş.

Arıların görevlerinin ne olduğunu öğrenen yavruların kovandan dışarı çıkarak bal yapmayı öğrenme zamanı gelmişti.

Sabah erkenden güneşin doğuşuyla beraber dışarı çıkan arıların arkasından dışarı çıkan Maya etrafı seyretmeye başlamış. Merakla bir o yana bir bu yana gidince Lider Arı “Maya bizlerden ayrılma yoksa kaybolursun.” Diye seslenmiş.

Ama Maya Lider Arı’nın uyarısını pek dikkate almamıştı ki, öylece etrafta dolanmaya devam etmiş. Bir süre sonra güzel bir Papatya ile karşılaşan Maya hemen o papatyanın üzerine konup, etrafını seyretmeye başlamış.

Arkadaşlarının kendisinden uzaklaştığının farkında bile değilmiş. Papatyaya sorular sormaya başlamış. “Senin adın ne,”

Papatya “Ben bir papatyayım, işçi arılar beni çok iyi tanırlar. Her gün bal yapmak için benim üzerime konarlar.”

Maya “Öylemi.” Demiş şaşkınlıkla ve hemen uçarak gezmeye devam etmiş. Bu arada tüm arılar çoktan gözden kaybolmuşlardı.

Öğlene kadar merakla dolaşan Maya epey bir acıkmıştı. Ne yiyeceğini ve ne yapacağını bilmiyormuş. Birden Arı arkadaşları aklına gelmiş. “Arkadaşlarım, nereye gitmişler acaba onları nasıl bulacağım.” Diye söylenmiş kendi kendine sonrada her yerde arıları aramaya başlamış ama hiçbir yerde de onları bulamamış. 

Akşam olmak üzereyken çaresiz bir şekilde kovanın yerini bulmaya çalışırken Eşek Arısı sürüsüyle karşılaşmış.

Maya “Merhaba sizlerde bize benziyorsunuz. Bizim kovanın yerini kaybettim, nerede olduğunu biliyor musunuz?” diye sormuş.

Eşek Arıları şaşkınlıkla birbirlerine bakmışlar. Çünkü Eşek Arıları, Bal kovanını gördükleri anda, tüm kovanı yerle bir ederlermiş. Dolayısıyla Bal Arılarının can düşmanlarıymış.

Büyük Eşek Arısı “Tabiki.” Demiş sonrada “Biz buraları çok iyi biliriz sen bize nasıl bir yer olduğunu söyle, biz seni oraya götürürüz.” Demişler.

Arı Maya çok sevinmişti. Kendi kendine “İyiki sabah kovandan çıkar çıkmaz etrafıma bakındım.” Demiş. Sonrada başlamış Eşek Arılarına kovanın olduğu yeri tarif etmeye.

Diğer bir Eşek Arısı “Daha önce oraya bakmak hiç aklımıza gelmedi, demek Bal arıları orada. Hadi bizi takip et ufaklık.” Demiş.

Eşek Arıları önde Arı Mayada arkadan onları izliyormuş. Bir süre uçtuktan sonra Kovanın olduğu yere gelmişler.

Arı Maya kovanın yanına geldiği için çok mutluyken, eşek arılarını gören arılar ise korkudan etrafa uçuşmaya başlamışlar.

Maya neler olduğunu anlamaya çalışana kadar, Eşek Arıları kovanlarını yerle bir etmişlerdi.

Eşek Arıları, hedefine ulaştıktan sonra kovandan çıkarak uzaklaşmış. Arı Maya ise yaptığı hatanın farkına varmış. Ancak artık iş işten geçmişti.

Eğer o da diğer Arılar gibi Liderlerini dinleyip, onlarla beraber gitmiş olsaydı. Hem kaybolmayacak hemde o eşek arıları kovanlarının yerini bulamayacaktı.

Mayanın merakı ve söz dinlememesi yüzünden, tüm arkadaşları zarar görmüş ve kovansız kalmışlardı…

Bu güzel Arı Maya Masalı da burada son buldu. Başka güzel Masal ile buluşmak üzere hoşçakalın…