Masallar OkuBir Dostluk Masalı
Bir zamanlar birbirlerini çok seven Kuzey, Batu, Sarp ve Güney isminde dört arkadaş varmış. Bunlar sürekli beraber gezer ve hayaller kurarlarmış. Hepsi de büyüyünce farklı şehirlere giderek hayal ettikleri gibi bir yaşam sürmeye karar vermişlerdi.
Bir gün Kuzey arkadaşlarına “Büyüyünce ne olmak istersiniz?” diye sormuş.
Batu “Aslında ben iyi ve zengin bir tüccar olarak farklı ülkelerde ticaret yapıp, şehir şehir dolaşmak istiyorum.”
Sarp “Ben hiç düşünmedim ama bir gün isteyerek yapabileceğim güzel bir iş bulacağımı düşünüyorum.”
Güney “Bir denizci olarak kimsenin görmediği yerleri görmek istiyorum..” demiş sonrada peki, sen ne olmayı düşünüyorsun Kuzey.” Diye sormuş.
Kuzey “Aslında insanlara ve çevreme faydalı olacak bir iş yapmak istiyorum. ” Demiş.
Batu gülümseyerek “Sen önce kendine faydalı olda, sonra başkalarını düşünürsün.” Demiş. Dört arkadaşta birbirine sarılarak gülmeye başlamışlar.
Günler bu şekilde geçip giderken büyüyerek yiğit birer delikanlı olan bu dört arkadaş birbirlerinden ayrılmadan önce, birbirlerini unutmayacaklarına dair sözler verdikten sonra her biri farklı şehirlere gitmişlerdi.
Bu arkadaşlar çocukluktan beri beraber olduklarından ilk başlarda yalnız kaldıkları için epey üzülmüşlerse de bir zaman sonra Kuzey hariç diğer arkadaşların hepsi birbirlerini unutmuş. Yeni yaşamlarına kısa sürede alışmışlardı.
Kuzey ise arkadaşlarının aksine onlara verdiği söze sadık kalıp, sürekli arkadaşlarıyla yeniden bir araya gelerek beraber faydalı işler yapmanın hayallerini kuruyordu.
İhtiyaçlarını karşılamak için her işi yapan Kuzey, zamanının büyük bir kısmını halka yardım ederek geçiriyordu.
Çok dürüst ve çalışkan biri olan Kuzeyi tanıyan herkes onun dürüstlüğüne ve efendiliğine hayran kalıyordu.
Kuzey, o şehirdeki halka faydalı olmak için neredeyse zamanın çoğunu düşünmekle geçirir, faydalı olacağını düşündüğü şeyleri de, hemen yapmak için işe koyulurdu.
Bir gün kendisine halkı tanıyan dürüst ve akıllı bir danışman bulmak isteyen Padişah halktan biri gibi giyinerek şehir şehir dolaşmaya başlamış. Ama hala istediği gibi birisini bulamamıştı.
Bir sabah erkenden uyanan Padişah “Vezirim epey bir şehir dolaştık ama istediğim gibi birini bulamadık.”
Vezir başını önüne eğerek cevap vermemişti. Çünkü Padişahın nasıl birini aradığını bilmiyordu.
Padişah ile Vezir önde kılık değiştirmiş askerlerde arkadan onları takip ediyorlardı. Şehre giden yolun üzerinde tek başına bir köprü inşa etmeye çalışan bir adam olduğunu gören Padişah merakla onun yanına gitmiş.
Merhaba delikanlı “Buraya bir köprü yaparak şehrin kapanan yolunu mu açmaya çalışıyorsunuz? “
Kuzey “Evet efendim.”
Padişah “Peki tek başına bu köprüyü inşa edebilir misiniz?”
Kuzey “Tabiki bu çok zor ama imkansız değil. Bu şehirde yaşayan halk, birlik ve beraberliğin önemini tam olarak bilmiyor. Ama bir gün birlik ve beraberliğin ne kadar önemli bir şey olduğunu öğrenecekler. O güne kadarda imkansız gibi gözükse de bu tür işleri tek başıma olsam dahi yapmaya çalışacağım. ” Demiş.
Padişah “Şehir halkını sana yardım etmeleri için çağırdın mı peki.”
Kuzey “Hayır efendim. Zaten halkın çoğu bu yolu kullanıyor. O yüzden neler yaptığımı da görüyorlar. Sadece gönülden yardım etmek isteyenlerin yardıma gelmesini istiyorum.” Demiş
Padişah onun sözlerinden etkilenmişti. “Eğer müsaaden olursa ben ve arkadaşlarım bu köprüyü yapmak için sana yardım etmek istiyoruz.” Demiş.
Padişah ve askerleri o köprüyü yapmak için ona yardım etmişler. Tek başına çalışarak üç ayda bitirebileceği köprüyü bir haftada bitirmişler.
Kuzey “Sizlere çok teşekkür ediyorum. Sizin sayenizde halk rahatlıkla bu köprüden geçebilecek.”
Gülümseyen Padişah “ Delikanlı asıl ben sana teşekkür ederim. Kendimizi tanıtma fırsatımız olmadı. Ben bu ülkenin Padişahıyım. Ülkeme faydası olacak bir danışman bulmak için şehir şehir dolaşmaktayım. Seni gördüm ve tanıdım. Tam istediğim özelliklere sahipsin. Benim danışmanım olmak ister misin?”
Kuzey şaşkınlıkla “Özür dilerim Padişahım, sizi tanıyamadım. Bu teklifiniz benim için büyük bir şereftir.” Demiş.
Padişah ile birlikte saraya giden Kuzey, Padişahın yanında hem ülkeye hemde halkın sorunlarını gidererek ülkede sevilen ve sayılan biri olmuştu.
Diğer arkadaşları ise hayal ettikleri gibi bir yaşam sürmeyerek, sadece kendilerini düşündüklerinden yoksulluk içerisinde bir yaşam sürmüşler.
Bir Dostluk Masalı da burada son buldu. Başka Padişah Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın…
Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…
Başka güzel masal okumak ister misiniz?
