Çok Komik Hacivat Karagöz Telefon İşi Diyaloğu
Türk kültüründe önemli yer edinmiş figürlerden biri olan Karagöz ve Hacivat’ın birbirinden komik konuşmalarından bir bölüm;
Telefon İşi Konuşması
(Karagöz, sevdiği arkadaşının işyerine gelmiştir.)
HACİVAT – Aman efendim, kimler gelmiş kimler, hoş geldin safa geldin!
KARAGÖZ – Hoş gördük Hacı Cavcav!…
HACİVAT – Ne o, sanki gözlerin açılmıyor? Yoksa hasta mısın?
KARAGÖZ – Pasta sana derler, sabah sabah ağzımı bozma!
HACİVAT – Canım yine beni yanlış anladın, sen rahatsız mısın? Diye soruyorum?
KARAGÖZ – Seni gidi köftehor, tamda rahatlamıştım ama gönderdiğin o çocuk kapıyı o kadar çok çaldı ki uykumdan uyandırdı.
HACİVAT – Her neyse iki göz’üm geldiğin iyi oldu. Hele şu telefonun üstüne otur bakayım!
KARAGÖZ – Ben telefonun ayaklarına oturmak istiyorum, olmaz mı Hacı Cavcav? Allah muhafaza sonra kırılır falan..
HACİVAT – Efendim yine lafı başka taraflara çektin, lafın gelişi öyle dedim. Hiç telefonun üstüne oturulur mu?
KARAGÖZ – Hay hay efendim, hemen yanına oturuyorum! Eeee….Ne olacak şimdi?
HACİVAT – Şimdi sana öyle güzel bir haber vereceğim ki! Duyduğunda muhakkak sevineceksin!
KARAGÖZ – Efendim hangi gazetede okudun?…
HACİVAT – Gazete mi? Yok o öyle gazete haberi değil, sana ait bir haber…
KARAGÖZ – Yoksa birisi bana para mı yolladı?
HACİVAT – Efendim olur mu? Bu devirde hiç iş yapmadan kimse para yollar mı?
KARAGÖZ – Ne söyleyeceksen çabuk söyle, zaten uykum yarıda kaldı.
HACİVAT – Efendim, söylüyorum… Bu sabah işyerine gelirken sana çok güzel bir iş buldum.
KARAGÖZ – Köftehor o dişleri sen kendi ağzına tak!
HACİVAT – Offf yine mi? Yanlış anladın?
KARAGÖZ – Efendim bana diş buldun, demedin mi? Eğer onlar altın dişse bana ver hemen satıp geleyim.
HACİVAT – Ya ne dişi Karagöz’üm, iş iş!…
KARAGÖZ – onu baştan söylesene! Nasıl bir iş bu?…
HACİVAT – Hemde tam sana göre… Kolay ve zevkli bir iş…
KARAGÖZ – Sevmedim zevzevkli bir işte çalışmak istemem!
HACİVAT – Hacivat hala uyanmadın mı! Zevzekli iş olur mu…Zevkli iş, yani çok seveceğin bir iş…
KARAGÖZ – İyi para verseler ben daha çok iş yaparım.
HACİVAT – Şimdi o işe başlamadan biraz alıştırma yapalım.
KARAGÖZ – Hay hay hacı cavcav, ben atıştırmayı severim, peki ne yiyeceğiz?
HACİVAT – Artık saçmalamayı bırak ve kulaklarını açta beni iyi dinle!
KARAGÖZ – Çabuk ol, hemen bugün işe başlayayım.
HACİVAT – Canım daha o işin ne olduğunu bilmeden ve öğrenmeden başlamak olur mu? Şimdi ben sana neler yapacağını öğretmek istiyorum.
KARAGÖZ – Pataklarım seni bir saattir beni oyalıyorsun, çabuk öğret şu işi!… Ben her işi yaparım.
HACİVAT – Efendim, o iş telefon bekçiliği!
KARAGÖZ – Hacı Cavcav, bekçilerin maaşı çok az değil mi? Telefon polisliği yapsaydım keşke…
HACİVAT – Ha ha ha…Allah senin iyiliğini versin, öyle bir şey olur mu hiç…
KARAGÖZ – Tamam, tamam onu yapalım! Peki tabancayı kim verecek?
HACİVAT – O nereden çıktı! Ne tabancası Karagöz’üm?
KARAGÖZ – Ya bekçi tabancasız olur mu hiç!…
HACİVAT – Seninki öyle tabancalı bekçilik değil! Sadece telefonun yanında bekleyeceksin…
KARAGÖZ – Anladım kimse telefonu çalmasın diye değil mi?
HACİVAT – Hayır, işyerinin sahibi orada olmadığı zamanlarda iş sana düşecek…
KARAGÖZ – o zaman ben de o düşen fişleri toplayacağım demek.
HACİVAT – Yine saçmalamaya başladın! Fiş değil! Efendim o sırada telefon çalınca telefona sen bakacaksın!
KARAGÖZ – Tamam telefonu çalan olursa hemen polise bildiririm sen merak etme.
HACİVAT – Ya sen bugün yine sinirlerimi bozmaya başladın. Ya telefonun zili çalınca telefonu açıp bakacaksın!
KARAGÖZ – Hemen kapıyı açarım Hacı Cavcav?
HACİVAT – Anlaşıldı bu iş sana göre değil! Yüzüne gözüne bulaştıracaksın… En iyisi biraz daha sabret ben senin için daha kolay bir iş bulayım. (Karagöz gider.)