Kaplumbağa ve Akbaba
Kaplumbağa ve Akbaba Masalı’nda uçma hayalleri kuran bir kaplumbağa ile ona yardım eden bir akbaba arasında geçenleri konu edinen güzel bir ezop masalı. İyi okumalar.
Bir zamanlar ormanın en ücra köşesinde şirin bir göl varmış, bu gölde küçük bir kaplumbağa yaşıyormuş, doğru düzgün yürümesini bilmeyen kaplumbağa hep uçabilme hayalleri kuruyormuş, sürekli bu hayalini gerçekleştirmek için hayaller kuruyormuş.
Gölü çevreleyen orman o kadar çok güzelmiş ki üzerinden sürekli uçan güzel kuşlar varmış, kuşlar sıklıkla susadıkları zaman su içmek için göle konuyorlarmış.
Kaplumbağa hep o kuşlara hayranlıkla bakıyormuş, tek hayali kuşlar gibi uçmaktı, uyurken dahi rüyasında uçtuğunu görürmüş.
Zamanının büyük çoğunluğunu hayal ile geçiren kaplumbağa “Gökyüzünde cıvıl cıvıl uçan şu kuşların güzelliğine bakarak? Nede güzel uçuyorlar.” der sonrada kuşların daima mutlu olduğunu ve hiç sıkıntılarının olmadığını ve o yüzden hiç üzülmediklerini düşünür, bulutlara yakın olabildikleri için de onları kıskanırmış.
Kurduğu hayallerin etkisinde kalan küçük kaplumbağa bir gün hayallerini gerçekleştireceğini düşündüğü Akbaba’nın yanına giderek ona uçma hayalini anlatmaya başlamış.
“ Akbaba, akbaba!”
Efendim kaplumbağa? Ne istiyorsun söyle bakalım, demiş.
Bu ormanın gördüğüm en güçlü hayvanlarından bir tanesi de sensin, uçabiliyorsun hemde çok yükseklere, demiş
Akbaba
Evet öylede ama merak ettiğim bir konu var, durup dururken niçin bana bu şekilde iltifatlar etmeye başladın? Onu anlamadım demiş.
Küçük kaplumbağa
Benim senden bir isteğim var, yalnızca sen bana yardımcı olabilirsin, demiş.
Söyle kaplumbağa, ne isteyeceksin benden? Elimden gelen bir şeyse yapmaya çalışırım, demiş.
Bende senin gibi uçmak, gökyüzünde senin gibi süzülmek, bu ormanı, gölü yukardan görmek istiyorum, demiş.
O konuda elimden hiçbir şey gelmez kaplumbağa çünkü senin kanatların yok, sana nasıl yardımcı olabilirim, demiş.
“Senden niçin yardım istiyorum sanıyorsun? Kanatlarımın olmadığının zaten biliyorum, beni o güçlü pençelerinle uçuracaksın bende bu sayede hayalime kavuşacağım, demiş.
Akbaba önce biraz düşünmüş sonrada peki sana yardımcı olurum ama bu senin için kötü sonuçlar doğurabilir, demiş.
Kaplumbağa
Sen beni düşünme, yeter ki bana yardımcı et ki bir kerede olsa uçayım demiş.
Akbaba peki öyleyse kabuğuna çekil ve sıkı tutun diyerek kaplumbağanın kabuğundan tuttuğu gibi onu yükseklere çıkarmış.
Kaplumbağa hayranlık içerisinde çevreyi izlerken bir yandan Akbaba ile konuşmaya devam ediyormuş.
Sana ne kadar teşekkür etsem azdır sayende bu ormanda bulunan güzellikleri gökyüzünden seyretme imkanına kavuştum, demiş.
Gökyüzünden ormanı biraz seyrettikten sonra Akbabadan kendisini gökyüzünden aşağı bırakmasını istemiş.
Akbaba çok tehlikeli demişse de, bir türlü ikna olmayan kaplumbağaya bu istediğin hayal bile edemeyeceğin sonuçlar doğurabilir demiş.
Kaplumbağa;
Merak etme sen bana asla bir şey olmaz sadece beni gökyüzünden aşağıya bırak demiş.
Akbaba yapmak istediklerinin yanlış olduğunu ona anlatmaya çalışmış ancak kaplumbağa onu hiç dinlemiyormuş, en sonunda Akbaba ikna olmuş gökyüzündeyken pençelerinden kaplumbağayı serbest bırakmış.
Kaplumbağanın o anki mutluluğu gözlerinden okunuyormuş ancak bir süre sonra yere hızlı bir şekilde düşeceğinin farkına varmış, tüm sevinci bu sefer hüzne dönüşmüş, çığlık ata ata bir anda yere çakılıvermiş.
Off her tarafım ağrıyor sanırım kemiklerim kırıldı nasıl sert düştüm yere! demiş. Akbabanın kaplumbağayı o kadar çok uyarmasına rağmen onu dinlememesi ve hatada ısrar etmesi sonucu bedelini en ağır şekilde ödedi.
Kaplumbağa kabuğunun üzerine düştüğü için aslında şanslıydı bu olayı küçük kırıklarla atlattı. Sonrasında pişman bir şekilde Akbaba’dan özür dileyerek yaptığının çok büyük bir hata olduğunu söyledi.
Bu olayda görüldüğü gibi bazen imkansız olsa bile kurulan hayalleri gerçekleştirirken bazı kötü sonuçları da göz ardı etmemek lazım, hayal kurarken olmayacak şeyleri düşünmemelisiniz.
Kaplumbağa ve Akbaba Masalı’nı okurken eğlendiğinizi umarız. Bu güzel Yürek Ana Masalı da ilginizi çekebilir.