Kısa Kulaklı Tavşancık Hikayesi
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde Tavşanlar ülkesinde diğer Tavşanlardan farklı olan Alvin isminde kısa kulaklı Tavşancık yaşarmış.
Alvin’in diğer tavşanlar gibi uzun kulakları olmayıp, kulakları yuvarlak ve kısacıktı. İlk zamanlar bu durumu pek önemsemeyen Alvin için hızlı koşabilmek ve sıçrayabilmek daha da önemliydi.
Günler bu şekilde geçip giderken büyüyen Alvin, kısa kulaklarından rahatsız olmaya başlamıştı. Nerdeyse her gün annesine “Anne niçin benim kulaklarım, diğer tavşanların kulakları gibi uzun değil.” diye soruyordu.
Annesi ise her defasında gülümseyerek onun alnından öpüyor. Sonrada” Benim güzel yavrum, herkes aynı olamaz ki, sana da bu kulaklar çok yakışıyor. O yüzden kulakların bu şekilde.” diyordu.
Alvin güler yüzlü ve sıcakkanlı bir tavşandı. Ama ne zaman arkadaşlarının kulaklarını görse, yüzündeki gülümseme yerini hüzüne bırakıyordu.
Samimi arkadaşı Bumba da, arkadaşını teselli etmek için “Alvin, ne olur kendini o kadar üzme, büyüdükçe kulaklarının uzamayacağını nerden biliyorsun.” diyerek onu avutmaya çalışıyordu.
Bumba’nın dedikleri Alvin’e mantıklı geldiğinden biran önce büyümek için Havuçlar, Lahanalar gibi sevdiği yiyecekleri bol bol yiyordu.
Bir sabah erkenden kalkan Kısa Kulaklı Tavşancık dolaşmak için evden çıkmıştı. Şarkı söyleye söyleye dolaşırken arkadaşı Bumba’nın burnunu tutup çektiğini görünce hemen onun yanına giderek.
“Bumba niye burnunu öyle çekip duruyorsun?”
Bumba “Dün biri bana burnunu öyle sık sık çekersem burnumun uzayacağını söyledi. Bende denemek istedim.”
Alvin “Gerçekten mi şimdi burnu sürekli çekince, burun büyür mü? Eğer doğruysa bende kulaklarımı sürekli çekersem, benim kulaklarımı da uzayabilir?” dedikten sonra kulaklarını çekmeye başlamış.
Gün boyunca sürekli kulaklarını çeken Alvin’in akşam üzeri kulakları kızarıp, şişmiş ama hiç ama hiç uzamamıştı. Buna rağmen ümitsizliğe kapılmayan Alvin, kulaklarını uzatacak bir yol bulacağına inanıyordu.
Yine bir gün babasının sabah ve akşam düzenli olarak bahçeyi suladığını, bahçedeki sebzelerin düzenli bir şekilde sulandığında hızlıca büyüdüklerini düşünen Alvin, artık her sabah ve akşam kulaklarını sulamaya başladı.
Aradan bir hafta gibi bir süre geçmişti. Kulaklarının büyüyüp, büyümediğini merak eden Kısa kulaklı Tavşancık, hemen arkadaşı Bumba’nın yanına giderek kulaklarını ölçmesini istedi.
Ancak kulaklarının halen aynı ölçüde olduğunu öğrenince “Demek buda olmadı. “ diye mırıldandı. Sonrada kimse kendisiyle alay etmesin ve kulaklarını görmesin diyede, şapka takmaya başladı.
Havanın çok sıcak olduğu bir gün evden çıkmış ormanda dolaşırken, sıcak dolayısıyla şapkasını çıkarmıştı. O an onu gören diğer hayvanlar, Alvin’e bakıp, bakıp gülüyorlardı.
Alvin, diğer tavşanlar gibi uzun kulaklara sahip olmayı kafasına koymuştu. Bir gün ormanda dolaşırken, bilge kaplumbağa ile karşılaşmıştı.
Alvin Bilge kaplumbağaya sıkıntısını anlatarak ondan yardım istedi. Bir süre konuşmadan düşünen bilge kaplumbağa “Aslında ben sana yardım edecek birini tanıyorum.”.
Alvin “Ne olur kim olduğunu söyle.”
Bilge kaplumbağa “Ormanın tam ortasında kocaman bir çınar ağacı bulunmakta, orada yaşayan bir iyilik perisi var. Oraya gidipte derdini anlatır ve onu ikna etmeyi başarırsan o sana yardım eder.” demiş.
Alvin Bilge kaplumbağaya teşekkür ettikten sonra hızlıca ormanın orta noktasına doğru koşmaya başladı.
Hava kararmadan önce oraya varmak istiyordu. Ama geç yola çıktığından hava karardıktan sonra yoluna devam edemedi.
Kısa kulaklı Tavşancık, o akşam geceyi geçirebileceği güvenli bir yer bulduktan sonra, geceyi orada geçirmiş ve sabah erkenden uyanarak hızla çınar ağacına doğru yol almış.
Epey bir yol gittikten sonra en sonunda Çınar ağacını bulmuştu. Hemen ağacın dibine giderek “Kimse yok mu?” diye seslenmiş.
Tavşanı gören iyilik perisi onun yanına giderek ” Ne istiyorsunuz?” diye sormuş.
Alvin başından geçenleri periye anlattıktan sonra, hayallerini ve bu hayallere ulaşmak için hiçbir zaman ümidini yitirmediğini de anlatınca Peri ikna olmuştu.
İyilik Perisi sihirli değneğini çıkartarak Alvin’in başına iki kez dokunmuş.
Artık Alvin’in de uzun ve bembeyaz kulakları varmış. Alvin sevinçle Periye teşekkür ederek hızla evine doğru yol almış.
Onu gören herkes hayranlıkla o güzel ve uzun kulaklarına bakıyor nasıl olduğunu merak ediyorlardı. Ona soranlara ise “Azmin ve vazgeçmemenin mükâfatı.” Diye cevap veriyordu.
Bu güzel Tavşan Masalı da burada son buldu. Başka güzel masallar okumak isterseniz. Peri masalları kategorimizi inceleyebilirsiniz.