Küçük Ejderha Masalı

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde büyük ve görkemli bir sarayda yaşayan çok güzel ve cesur bir prenses varmış.

Prenses hem anne babasına, hemde halkına karşı saygılı ve çok merhametli biriymiş.

Prenses zamanın çoğunu sarayın gül bahçesinde geçirir. Bahçedeki güller ile konuşmayı çok severdi. Çünkü o güllerin kendisini dinlediğini ve anladığını hissediyordu.

Günler bu şekilde geçip, giderken prensesin güzelliğini işiten beyler, prensler onu kral babasından istemeye gelmişler. Ama prenses hiçbirini kırmadan onlara kibar bir şekilde şuanda evlenmeyi düşünmediğini söylüyordu.

Bir gün saraya gelen bir asker kralın huzuruna çıkarak “Efendim düşman askerleri bize saldırmak için hazırlık yapıyorlar.” Demiş.

Bu haberi işiten iyi yürekli Kral üzüntüden yataklara düşmüştü. Çünkü yıllardır ülkelerinde huzur ve barış hüküm sürüyor. Savaşın kötü bir şey olduğunu iyi biliyordu.

Kraliçe ve Prenses, bu duruma bir çare aramak için General ile ülkenin bilginlerini toplantı salonuna çağırtarak bu savaşı durdurmak için çare aramaya başlamışlar.

Kraliçe salondakilere “Bu savaşı durdurmanın bir yolu yok mu?” diye sormuş.

Bilge bir adam “Kraliçem, onlar bu güzelim topraklarımıza sahip olmak istiyorlar. Vazgeçirmemiz imkansız.” Demiş.

Kraliçe artık ne diyeceğini bilmiyordu. Prenses “Peki onlarla baş edebilmemizin bir yolu var mı?”

General “Prensesim, ülkemizde huzur ve barış hüküm sürdüğünden kralın emriyle asker ihtiyacını en az seviyede tutuyorduk.  O yüzden asker sayımız çok az, bu şekilde ülkemizi bir gün dahi savunamayız.”

Prenses “Başka bir yolu yok mu peki?”

İhtiyar bir adam öne çıkarak “Aslında bir yolu var.”

Prenses “Nedir o yol söyler misiniz?”

İhtiyar adam “Kuzey dağlarının en tepe noktasında yaşayan bir küçük Ejderha varmış. Ama bu güne kadar o Ejderhanın yanına giderek ondan yardım alan kimse olmamış. Eğer o Ejderha bize yardım ederse bu savaş başlamadan biter. Başkada yapacağımız hiçbir şey yok.” Demiş

Prenses biraz düşündükten sonra “Annecim ne olur bana müsaade edin. Ben o Ejderha ile konuşmaya gideceğim.”

Kraliçe ve salondakiler hep bir ağızdan “Hayır, bu senin için çok tehlikeli.” Demişlerse de prenses Ejderhanın yanına gitmeye kararlıydı. Prensesin kararlı olduğunu gören Kraliçe, ülkenin güvenliği için prensesin Ejderha’nın yanına gitmesine izin vermiş.

Prenses “General, bana eşlik edecek 5 asker ayarlayabilir misiniz?”

General “Müsaadeniz olursa bende sizinle gelmek istiyorum.”

Prenses “Hayır General, halkımızın size burada ihtiyacı var.” Demiş.

Ertesi gün hazırlıklarını yapan Prenses, 5 Askeri de yanına alarak yola çıkmış. Az gitmişler, uz gitmişler dere tepe düz gitmişler. Günlerce süren bir yolculuktan sonra en sonunda Kuzey dağlarına ulaşmışlar.

Prenses, 5 Askere, dağın yamacında kalmalarını söyleyerek tek başına çok sevdiği bir demet Gül ile yiyecek bir şeyler yanına alarak dağa tırmanmış.

Akşam olmak üzereyken Dağ’ın zirvesine ulaşan Prenses, Ejderha’nın yaşadığı mağarayı görünce biraz korkmuş ama  geri dönmeyi hiç düşünmemiş.

Mağara’nın içine ellerindeki gül ile giren Prenses, “Merhaba Ejderha, ben Huzur Ülkesinin Prensesi Helen, seninle konuşmak için buraya geldim.” Deyince, Ejderhanın kükremesiyle mağara sallanmaya başlamıştı.

Prenses çok korkmuş ama bir adım dahi geri atmamıştı. Prensesin ellerindeki gülleri gören Ejderha sakinleşerek “Bana doğru gel Prenses, o gülleri benim için mi getirdin.”

Prenses şaşkınlıkla “Evet Ejderha, benim en çok sevdiğim güllerdir bunlar.”

Ejderha mağaranın karanlık kısmından çıkarak Prensese doğru yürümüş ve prensesin ellerindeki gülleri koklamış. “Hayatımda ilk defa birinden hediye alıyorum. Buraya tek başına korkmadan mı geldin.”

Prenses “Korktum ama hem ülkemin hemde halkımın senin yardımına ihtiyacı var.” Diye söze başlayarak, başlarından geçen tüm olayları Ejderhaya anlatmış.

O geceyi Küçük Ejderha’nın yanında geçiren prenses uyanır uyanmaz Ejderha “Haydi prenses sırtıma bin, senin ülkene gidiyoruz.” Demiş

Prenses çok mutlu olmuştu Ejderha’nın sırtına binerek çok kısa bir sürede uçarak Huzur ülkesine varmışlar.

Tamda bu sırada düşman askerleri sınıra kamp kurmuş, saldırı için hazırlanıyorlardı. Prenses ve Ejderha düşman askerlerinin karşısına çıkınca, Ejderhayı gören askerler korkudan geri dönmeye başladı. Ve o büyük başlamadan son buldu.

İki iyi birer arkadaş olan Prenses ve Ejderha o günden sonra ülkelerin barış ve huzur içinde kalmaları için hep beraber hareket ettiler.

Bu Güzel Ejderha Masalı da burada son buldu. Başka Prenses Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın.

Bu masalın kaynak gösterilmeden paylaşılması ve yayınlanması yasaktır…