Küçük Tırtıl Masalı: Huzur veren masallar

Küçük Tırtıl Masalı’nda küçük bir tırtılın hayat mücadelesini anlatan ve ona hayatı öğretmesini konu edinen güzel bir Ezop Masalı. İyi okumalar.

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde bir bitkinin dalları arasında, herkesten uzak küçücük bir yumurta, zamanı gelince çatlayıvermiş.

Bu yumurtanın içinden çıkan tatlı ve küçücük yeşil bir tırtıl yavrusu, doğal yaşam ortamına gitmek için hızla yeşil yapraklara doğru sürünmeye başlamış.

Çünkü kendisini yaprakların yeşil rengi altında kendisini korumaya alacak ve orada beslenip yürüyecekmiş.

Sanki onu kovalayanlardan kaçarcasına karşısına çıkan ilk yeşil yaprağın altına gizlenmişti. Etrafta onu gören kimsenin olmadığını görünce de, rahatlayıp derin bir soluk almış.

Biraz dinlendikten sonra yaprağın en körpe noktasına giderek onu kemirmeye başlamış.

O yaprak o kadar lezzetliymiş ki yemiş de yemiş ta karnını iyice doyurana kadar…

Akşam olmak üzereyken güneşin ortadan kaybolmaya yakın olduğunu, gökyüzünün kızıl renge boyandığını görünce, küçük tırtıl yavrusu, yaprağın köşesinde bulunan o küçücük deliğe bakmış.

Hayretler içerisindeymiş “tüm gün kemirebildiğim sadece bumuydu” diye düşünmüş.

O an bakmış ki gün batmak üzere, geceleri ise yaprak güvenli olmadığından bitkinin dallarına doğru gitmeye başlamış ama o kadar çok yemişti ki tombul karnıyla çok hızlı gidememiş.

Dalların arasında gördüğü kuytu bir köşeye yerleşip dinlenmeye başlamış. Gecenin o sessiz karanlığına sığınarak uykuya dalmıştı.

Yorucu geçmiş olan ilk gününü, sorunsuz bir şekilde bitirmişti. O günden sonra küçük tırtıl, her sabah kalktığı gibi dalların arasındaki o kuytu köşeden çıkarak yapraklara doğru sürünüyor.

Gün boyunca yaprakları kemirerek karnını doyuruyor, gökyüzü kızıla dönünce de yine o kuytu köşesine geri dönüyormuş.

Günler bu şekilde geçip giderken o küçük tırtıl dahada büyümeye başlamıştı…

Tırtıl yavrusu bu süreçte sadece yiyip içmek ve büyümek için bu dünya’ya gelmediğini anlamış o yüzden bu şekilde bir yaşam biçimi kendisine sevimli gelmemişti.

Çünkü her gün aynı işi yapmak, gece olunca aynı yere giderek uyumak, onun için çok sıradan ve sevimli değilmiş. O yüzden kendi kendine hep “Yaşamak  sadece yemek ve uyumak olmamalı! Başka amaçlarım da olmalı.” dermiş

Bir gün akşam olmak üzereyken her zamanki gibi, daldaki yuvasına giderken yüksek bir sesle diğer dallara seslenmiş: “ Buralarda başka tırtıl var mı? Beni işiten var mı?”

Birden biri: “Evet..”,“Evet..” diye sesler yükselmiş.

Çevresinde kendisi gibi başka tırtılların olduğunu öğrenen küçük tırtıl çok sevinmişti.

Onlara: “ Sizler yaşamınızı nasıl sürdürüyorsunuz? Sizlerle arkadaş olamaz mıyız?” diye merak ve heyecanla seslenmiş.

Aldığı yanıtlar üzerine onlarda güneş doğunca yaşamlarını sürdürmek için çabalıyor, gece olunca da diğer tırtıllarla bir araya gelerek konuşuyorlarmış.

Küçük tırtılda onlara katılmak için onlara doğru sürünmüş, bir süre sonra onların yanına ulaşmıştı, onuda aralarına almışlardı.

Kendisinden daha büyük ve daha küçük olan bir sürü tırtıl vardı orada, herkesin yerleştiğini gören iri bir tırtıl, bir iki öksürerek diğerlerinin susmasını beklemiş ve herkes susunca da, söze başlamış:

“Hepiniz hoş geldiniz, bugünkü toplantımız sıra benekli tırtılda bakalım bize neler anlatacak?”

O anda benekli tırtıl, boynunu uzatarak dallar arasında sessizce onu dinleyen bütün tırtılları önce bir süzdükten sonra, kalın bir ses tonuyla konuşmasına başlamış:

“Ben bugün size, tırtıl yaşamının ana fikrinden bahsetmek istiyorum.

Tırtıllar, yumurtadan çıktığı anda, sadece büyümek için yaşam sürmez, oda diğer canlılar gibi düşünmek ve kendini geliştirmek zorundadır.

Ayrıca tırtıllarda duygularını incelemek, varsa kötü düşüncelerden kurtulmak için her zaman yeni bir düşünce biçimini geliştirmelidir.

Yaşamanın her adımında, karşılaşılan bütün olaylardan ders alınacak bazı zamanlar vardır. Her deney sonucu kazanılan beceri ve elde edilen deneyim o tırtılın dahada olgunlaşmasını sağlayan bir adımdır.

O anda benekli tırtıl soluklanmak için sözlerine ara verince, küçük tırtıl, hayretler içerisinde ona ve etrafına bakınıyordu.

Benekli tırtıl biraz dinlendikten sonra konuşmaya başlayacağını etrafındakilere belli etmek için derin bir nefes  alınca, küçük tırtılda anlatılanları öğrenmek için dikkatini toplayarak onu dinlemeye başlamıştı.

O akşamki toplanma son bulduğunda, küçük tırtıl çok mutlu olmuştu artık yuvasına dönerken kafasındaki çoğu soruya cevap bulmuştu artık onun için yaşam sıradan olmayacaktı.

Çevresinde bulunan diğer canlılara karşı saygılı olacak ve onlara yardım edecekti.

O günden sonra her gece toplantılara katılır dünyadaki güzellikler hakkında bilgiler edinir ve onu yaşamaya gayret ederlerdi. Artık her çok güzeldi, küçük tırtılın hayatı hep mutlulukla geçti.

Küçük Tırtıl Masalı gibi etkileyici Masalları okurken eğlendiğinizi umarız dilerseniz Ezop Masalları bölümünü inceleyebilir veyahut Küskün Tavşan Masalı ‘nı okuyabilirsiniz.