Pofuduk Tavşan Hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde çok ama çok eski zamanlarda uzak bir diyarda çok güzel ve içerisinde çeşit çeşit meyve ağaçlarının bulunduğu büyük bir meyve bahçesi varmış.

Bu meyve bahçesinde binlerce hayvan, bir arada huzur ve barış içinde bir yaşam sürermiş.

Bu güzel meyve bahçesine girenleri ilk önce iki tane büyük ceviz ağacı karşılıyor. Bu ceviz ağaçlarını geçtikten sonra, az ileride kocaman gövdesinden yaşını tahmin edebileceğiniz. Yemyeşil yaprakları ve kıpkırmızı elmaları olan bir elmacı ile karşılaşırsınız.

Bu elma ağacı öylesine güzel, öylesine iyi bir elma ağacıymış ki, dallarında kuşlar cıvıldaşıp oyunlar oynar, aç olan hayvanlar ise o güzel kırmızı elmalar ile karnını doyururdu.

Bu kadar mı, hayır, yorulan orman hayvanlarının çoğu da, bu güzel elma ağacının gölgesinde uzanır, orada dinlenirlermiş.

Günlerden bir gün, burnunun pembe, kuyruğunun beyaz ve tüylerinin mavi olduğu Pofuduk Tavşan elma ağacının yanına yaklaşmış. O da diğer orman sakinleri gibi elma ağacının, gölgesinde biraz dinlenmek istiyormuş.

Pofuduk Tavşan:  “Merhaba elma ağacı, eğer izin verirseniz, bende sizin gölgenizde biraz dinlenebilir miyim? Ormanda arkadaşlarımla oyun oynarken çok yoruldum.” Demiş

Elma ağacı Tavşanın, bu nazik ve saygılı halinden etkilenmiş, hemen ona izin vermiş. Tavşan ağacın gölgesinde uzandığı gibi uykuya dalmış.

Bir süre uyuduktan sonra ağzının kuruduğunu ve karnının acıktığını hissederek uyanmış. Önce bir etrafına bakınmış sonrada utana sıkıla elma ağacına seslenmiş.

“Şey elma ağacı, müsaaden olursa dalından bir tane elma alabilir miyim? Hem çok acıktım, hem de çok susadım.” Demiş.

Elma ağacı yine tavşanın o kibar halinden etkilenmiş ve ona yetiştirdiği en güzel elmaların olduğu dalı uzatarak “Buyurun Pofuduk Tavşan istediğini alabilirsin.” Demiş.

Tavşan Elma ağacının uzattığı dalın içinden ufak bir elmayı kopartarak, yemeye başlamış. Hem karnını doyurmuş, hemde susuzluğunu gidermiş.

Elma ağacı tavşanın o kibar halinden öylesine memnun kalmış ki,  ona hediye olarak kalbinde gizli olan, büyülü bahçesini göstermeye karar vermiş.

Bunu tavşana teklif ettiğinde, tavşan öyle çok mutlu olmuş ki hemen “Bu teklifiniz beni çok sevindirdi. O büyülü bahçeyi herkes gibi bende görmeyi çok isterim.” demiş

Birkaç dakika sonra elma ağacının, kovuğunda kalp şeklinde kocaman bir oyuk açılmış. Elma Ağacı: “Kimse görmeden çabucak bahçeye gir.“ demiş.

Tavşan biraz merakla, birazda çekinerek oyuktan içeri kibarca girerek büyülü bahçeye girmiş. Birde ne görsün her yer yemyeşil, rengarenk çiçeklerin, rengarenk kelebeklerin değerli eşyaların bulunduğu bir bahçeymiş.

Tavşan değerli eşyaların hiç birine zarar vermemek için bahçede gezinirken çok dikkatli davranmış.

O kadar güzel bir bahçeymiş ki Tavşan saatin kaç olduğunu unutmuş, saate bakınca bir anda telaşlanmış. “Elma ağacı, eve çok geç kaldım. İznin olursa bahçeden çıkabilir miyim? ” diye söylenmiş.

Elma ağacı kapıyı açar açmaz ona teşekkür ederek gizli bahçesinden çıkmış ve eve doğru koşmaya başlamış.

Bir süre yol aldıktan sonra biraz dinlenmek için bir yerde duraksayınca bir çıtırtı duymuş. Merakla sesin geldiği yöne bakınca kendisine doğru gelen sırtlanı fark etmiş.

Pofuduk tavşan korkudan şöyle birkaç adım geri çekilmiş. Tavşana yanaşan sırıtık sırtlan, ”Elma ağacının gizli kalbine girerek orayı gezdiğini biliyorum. Bana çabuk anlat, oraya nasıl girdin. ”diyerek tavşanın üzerine yürümüş.

Dahada çok korkan tavşan, elma ağacına verdiği sözü unutarak her şeyi bir çırpıda sırtlana anlatıvermiş.

Sırıtık sırtlan ise hiç vakit kaybetmeden hızla elma ağacının olduğu yöne doğru gitmiş, yolda giderken de, Elma ağacını nasıl ikna edeceğini düşünmüş. Bu sırada Pofuduk Tavşan’ın çok kibar biri olduğu aklına gelmiş. “Demek ki Tavşan kibarlığıyla elma ağacını etkilemiş.” demiş

Sırtlan Elma Ağacının yanına varınca sevimli biri gibi davranarak elma ağacıyla konuşmaya başlamış “Merhaba, elma ağacı görüyor musun bugün ay ve yıldızlar ne kadar parlak, ama eminim ki sizin kalbinizde bulunan büyülü bahçeniz ay ve yıldızlardan daha da parlaktır.” Demiş

Elma ağacı Sırtlana hiçbir şey demeden hışımla yapraklarını sallamış. Sırtlan Elma ağacını kızdırdığını anlamış ama vazgeçmeye hiç niyeti yoktu. Güzel bir şekilde konuşmaya devam etmiş. Ne yapmış ne etmiş en sonunda elma ağacını ikna etmeyi başarmış.

Elma ağacının kovuğundaki kalp şeklindeki oyuk yine açılmış, sırtlan oyuğun açıldığını görür görmez oyuktan içeri girmiş.

Sırıtık sırtlan büyülü bahçeden girer girmez, etrafına bakınmaya başlamış ama bu sefer her yer karanlıkmış. Oysaki Tavşan büyülü bahçeye girdiğinde her yer aydınlıkmış.

Ay ve yıldızların ışığı, bahçedeki değerli eşyaları öylesine cazibeli öylesine güzel gösteriyormuş ki sırıtık sırtlan bundan çok etkilenmişti.

Sırtlan hemen değerli eşyaların yanına giderek onları incelemiş ve beğendiklerini de toplamaya, sonrada çiçek bahçesindeki açelyaları kopartarak etrafa zarar vermeye başlamış.

Ama etrafa zarar veren sırıtık sırtlanın fark etmediği bir şey varmış. Buda değerli eşyalara dokundukça sırtlanın gücünün azalmasıydı. En sonunda öyle bir hale gelmiş ki sırıtık sırtlan kımıldamayacak duruma gelerek, olduğu yere öylece yıkılıvermiş.

Sırtlanın bahçeye verdiği zarar tabii ki elma ağacını da çok kötü etkilenmiş. Elmaları kurumaya yaprakları solmaya başlamış.

Orman sakinleri bir şeylerin ters gittiğini anlamış ve hepsi de ne yapacağını bilmediklerinden Elma ağacı için çok üzülmüşler. Ama bu duruma diğer hayvanlardan çok pofuduk tavşan üzülmüş.

Bir süre sonra orman sakinleri toplanıp bir karar vermişler. Herkes Elma ağacını iyileştirmek için elinden geleni yapmaya başlamış.

Kuşlar en güzel şarkılarını söylemiş, sincaplar çok güzel masallar yazarak bu masalları ona anlatmaya başlamışlar.

Orman sakinlerinin gayretleriyle günden güne iyileşmeye başlayan elma ağacı, aylar sonra eski haline kavuşmuş. Bu duruma çok sevinen Pofuduk Tavşan ve diğer orman sakinleri Elma ağacının canlanmasını şenliklerle kutlamışlar.

O günden sonra tüm orman sakinleri ömürlerinin sonuna kadar da mutlu ve mesut bir yaşam sürmüşler.

Başka Anlamlı Masallar okumak istiyorsanız Ezop Masalları bölümüne bakabilirsiniz.