Saklambaç Masalı

Saklambaç Masalı

Abone Ol google news

Bir zamanlar etrafının ormanlarla kaplı olduğu güzel mi güzel bir şehirde yaşayan çocuklar uyum içerisinde beraber hareket ettiklerinden çok mutlu bir yaşam sürerlermiş.

Çocuklar arkadaşlarıyla hiç kavga etmez, hep birlikte güzel güzel oynayarak eğlenceli dakikalar geçirir, derslerini ise hiç ama hiç aksatmazlarmış. Ders çalışma zamanı geldiği vakit önce derslerini çalışır, derslerini bitirdikten sonra kalan diğer zamanlarının bir kısmını ise, annelerinden izin aldıktan sonra sokağa çıkarak, arkadaşlarıyla çeşitli oyunlar oynayarak geçirirlermiş.

Bu çocuklardan Kerem, Melisa ve Kübra özellikle saklambaç oyununu oynamayı o kadar çok severmiş ki, ödevlerini bitirir bitirmez sokağa çıkarlarmış. Onların sesini işiten diğer çocuklarda hemen dışarı çıkarak onlara katılırmış.

Birkaç kişi toplandıktan sonra yaşça en büyükleri olan Kerem her zamanki gibi “Kim saklambaç oynamak istiyorsa benimle gelsin. ”Demiş.

Ağaçlık alana doğru gideni Kerem’in ardından neredeyse çocukların hepsi gidiyormuş. Oyuna başlamadan önce Melisa arkadaşlarına bakarak “Peki ilk kim ebe olmak ister.” Diye sormuş.

Kimseden ses çıkmadığını gören Kübra öne çıkarak “Ben ebe olmak istiyorum.” Demiş. Sonrada saklambaç oyununu oynamaya başlamışlar.

Kübra bir ağaca kafasını dayayarak kolları ile gözlerini kapattıktan sonra birden on’a kadar saymaya başlamış. “Bir, iki, üç dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on.” Dedikten sonra “Önüm arkam sağım solum sobe.” Diye bağırmış ve gözlerini açarak etrafına bakınmış.

Tüm çocuklar bir yere saklanmıştı. Sobeleme yerinden fazla uzaklaşmak istemeyen Kübra dikkatlice etrafına bakınıyormuş.

Bu oyuna ilk defa katılan Murat, ağacın arkasında kendini tam olarak gizleyememişti. Dikkatli bir şekilde arkadaşlarını arayan Kübra, onun ayaklarını görünce gülümseyerek “Murat.” Diye seslenmiş.

Murat ses çıkarmayınca Kübra bu sefer “Murat Küçük çınar ağacının arkasındaki sensin. Kendini gizleyememişsin.” Diyerek sobeleme yerine dokunup, Murat sobe demiş.

Murat “Off ya, beni nasıl gördün.” Diyerek saklandığı yerden çıkınca diğer çocuklarda saklandığı yerden çıkarak sobe yerine gelmiş.

Bu seferki Ebe Murat ’imiş. Muratta Kübra gibi gözlerini kapatarak Birden On’a kadar saymış, sonrada gözlerini açarak sobelemek için arkadaşlarını aramaya başlamış.

İşte oyunları bu şekilde devam ediyormuş. Saklambaç oyunuyla çocuklar o kadar çok eğleniyorlarmış ki, zamanlarının nasıl geçtiğini bilmiyorlarmış. Sadece sokağın başına gelen Annelerinin sesiyle akşam olmak üzere olduğunun farkına varıp, bir sonraki gün tekrar oynamak için karar aldıktan sonra hepside evine gidermiş.

Günler bu şekilde geçip, giderken saklambaç oyunu, tüm şehirdeki çocuklar için vazgeçilmez bir eğlence aktivitesi haline gelmiş ve şehrin adıda Saklambaç Şehri olarak anılmaya başlanılmıştı.

Zaman zaman diğer Şehirlerde yaşayan çocuklar sırf saklambaç oynamak için o şehre gelip, bir süre kaldıktan sonrada genelde o şehre yerleşmeye karar verirlermiş. O yüzden Saklambaç Şehri, ülkenin en büyük şehri haline gelmişti.

Bu güzel Saklambaç Masalı da burada son buldu. Başka güzel masallar ile buluşmak üzere hoşçakalın…

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Sihirli Fasulye Masalı
Sihirli Fasulye Masalı: Jack ve Fasulye Sırığı
Salur Kazan ve Oğlu Uruz Hikayesi
Salur Kazan ve Oğlu Uruz Hikayesi
Ak Benekli Masalı ve Hikayesi Oku
Ak Benekli Masalı ve Hikayesi Oku
Nasreddin Hoca ve Eşeği Masalı
Nasreddin Hoca ve Eşeği Masalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.