Salyangoz ve Evi Masalı

Salyangoz ve Evi Masalı, Bu masalı okuyan güzel çocuklar için güzel bir minik salyangozun masalını anlatacağım.

Evvel zaman içinde yaşayan sevimli  salyangoz artık evini sırtında taşımaktan bıkmıştı, üstelik sırtındaki evinin rengini de hiç beğenmiyordu,onun yakın arkadaşlarından olan kelebek ve uğur böceği onu çok severmiş.

Arada bir buluştuklarında dertleşirlerken salyangoz hep onlara  evini şikayet edermiş. “Ah keşke bende sizler gibi evimi sırtımda taşımak zorunda kalmasaydım, hadi taşıyorum ama keşke sizin üzerinizdeki gibi i bol desenli ve rengarenk olsaydı.”

Arkadaşlarının o haline oldukça üzülen Kelebek ve uğur böceği bir gün salyangozun yanına giderek “hani hep evim renkli olsun diyordun ya işte biz onun çaresini bulduk, ressam olan tırtıl var ya onunla konuştuk, eğer seni onun yanına götürürsek evini rengarenk boyayacak.” demişler.

Salyangoz arkadaşlarının kendisine yardım etme isteği karşısında oldukça duygulanmış ve hemen onlara sevinçle  “Ne duruyoruz öyleyse hemen gidelim.” Demiş.

Böylece üç arkadaş tırtılın yaşadığı yere giderek evin kapısını çalmışlar, onlara az bir bekleyin malzemelerimi alıp geliyorum diyen tırtılı sevinçle dışarıda beklemişler.

Boyalarını ve fırçasını alarak salyangozun sırtındaki evini boyamaya başlamış, boyama işi bitince tırtıl salyangoz’un evini çok güzel desenlerle süslemişti,  Salyangoz evinin yeni görüntüsünü o kadar çok beğenmiş ki gördüklerine inanamıyordu, ama yine de evinin sırtında olmasına çok üzülüyormuş.

Boyama işi bittikten sonra tırtıla yaptıklar için teşekkür ettikten sonra eve dönmek için yola koyulmuşlar, yolun yarısındayken şiddetli bir yağmur yağmaya başlamış, kelebek ve uğur böceği öyle çok  ıslanmışlar yağmur sularına kapılmaktan kendilerini son anda kurtarmışlar ama kendilerini hasta olmaktan kurtaramamışlar.

Oysa Salyangoz yağmurun yağmasıyla beraber hemen evine girmiş, yağmur dinince de evinden dışarı çıkınca arkadaşlarının o perişan halini görünce epey üzülmüş, sonra da kendi kendine şöyle düşünmüş.

“İyi ki evimi sırtımda taşıyorum, iyiki saklanabileceğim bir evim var, renkli olmasa dahi beni her zaman koruyor ya.”

O günden sonra hiçbir zaman evini sırtında taşımaktan şikayet etmemiş aksine ondan memnun oluyormuş.