Sihirli Yatak Masalı

Bir gün Atına bindiği gibi ormana doğru giden prens epey bir dolaştıktan sonra bir yerde oturup, karnını doyurmak istemiş. Atının heybesinden çıkardığı yiyecekleri yerken, etrafında karıncalar olduğunu görünce “Sizlerde benim gibi acıkmış olmalısınız.” Diyerek, ekmeğinden kopardığı parçaların onların önüne indirmiş.

O anda karıncalardan biri ” Merhaba prens, ben karıncıların kralıyım. Sen çok iyi birine benziyorsun. Neden böyle üzgünsün.”

Bir karıncanın kendisiyle konuşmasına şaşıran Prens  ” Ben her şeye sahibim. Ama sanki yinede bir şeyler eksik gibi, onun ne olduğunu da bilmiyorum.”

Kral karınca “ Ama ben ne olduğunu biliyorum.”

Prens “Neymiş banada söyler misin?”

Kral Karınca “ Prenses Julia ismini hiç duydun mu?”

“Evet, çok uzak bir ülkenin prensesiymiş. Çokta güzelmiş.”

“Evet o da senin gibi çok iyi biri, onunla tanışmalısın.”

“Şaka mı yapıyorsun. O kadara uzak bir ülkeye gitmem imkansız.”

“Hayır imkansız değil, prensim. Sana ben yardım edeceğim. Bu yoldan hiç ayrılmadan kuzeye doğru gidersen, yolun sonunda üç mağara ile karşılaşacaksın. Mağaraların birinde bir ejderha yaşar. O Ejderhaya, benim seni sihirli yatak için gönderdiğimi söyleyeceksin. Ejderha sana sihirli bir yatak verecek. Yatağa binince gitmek istediğin yeri söylersen, sihirli yatak seni oraya götürecektir.” Demiş.

Prens epey şaşırsa da bu fırsatı kaçıramazmış. Hemen Karınca Kral’a teşekkür ederek Atına bindiği gibi o mağaralara doğru gitmiş.

Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş. En sonunda üç mağaranın olduğu yere ulaşmış. Atından inen prens mağaraya doğru giderken bir ses “Sende kimsin. Burada ne işin var.” Demiş.

Sağ tarafına bakan Prens konuşanın Ejderha olduğunu görünce “Merhaba, beni kral karınca buraya gönderdi. Bana vermeniz gereken bir yatak varmış.”

Ejderha” Kral karınca mı?”

“Evet” demiş prens.

“Öyleyse bekle burada” diyerek mağaraya giren ejderha sihirli yatağı getirip, prense vermiş.

Sihirli yatağa binen Prens “Sihirli yatak beni Prenses, Julia’nın sarayına götür.” Demiş.

Havalanan sihirli yatak uçarak prensi iki günde Prenses Julia’nın yaşadığı ülkeye götürmüş. Saraya giren Prens, Prenses Julia’yı bahçede görür görmez ona aşık olmuştu.

Prensesi babasından istemek için kralın huzuruna çıkan Prens  “Saygı değer Kralım, ben ormanlar ülkesinin prensi, Prens Habil.”

“Ormanlar ülkesi mi, orası buraya çok uzak değil mi?  Buraya kadar geldiğine göre benden bir isteğin olacak.”

“Evet efendim, izniniz olursa prenses Julia ile evlenmek istiyorum.”

Biraz düşünen kral,” kızımla evlenmene müsaade etmem için iki şartım olacak.”

“Bütün şartlarınızı yerine getirmeye hazırım, kralım.”

Kral “Birinci şartım, kızımın seninle evlenmek isteyip, istemediğinidir.” Diyerek Prensesi çağıran kral, ona prensi tanıtarak olup, biteni anlatmış.

Prensi gören prenses onun kibar konuşmalarından etkilenmişti O yüzden babasına “Sen uygun görürsen evlenirim.” Demiş.

Prense dönen Kral “İkinci şartım, ülkemizin en yüksek dağının tepesinde yetişen bir mor gül var. O gülü yarın akşama kadar buraya getirebilirsen. Kızımla evlenebilirsin.” Demiş.

“Yarın akşama kadar o gülü size getireceğim.” Dedikten sonra müsaade isteyerek dışarı çıkan Prens sihirli yatağın üzerine binerek “Beni bu ülkenin en yüksek dağına çıkar.” Demiş.

Sihirli yatak hemen onu dağın zirvesine çıkarmış. Dağın zirvesinde birbirinden güzel rengarenk güllerin yetiştiğini gören Prens, mor gül ile birlikte prenses içinde bir demet gül kopararak, saraya dönmüş.”

Prensi ellerindeki gülerle gören kral ve prenses hayretler içerisinde kalmıştı. Hemen ertesi gün düğün hazırlıkları yapan kral onları evlendirmiş.

Prens, eşi juliayla birlikte sihirli yatağa binerek krallığına geri dönmüş ve bir ömür mutlu ve huzurlu bir yaşam sürmüşler.

Onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine…

 Bu güzel Sihirli Yatak Masalı da burada son buldu. Başka.. Prens ve Prenses Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın…