Masallar OkuTaş Çorbası Masalı
Bir gün gittiği köyün meydanın kimseciklerin olmaması adamın dikkatini çekmişti. Epey bir süre çeşmenin başında oturan Bilge adam. Köylünün dışarı çıkmadığını görünce çeşmenin karşısındaki evin kapısını çalmış.
Kapıyı açan Sümeyya ismindeki yaşlı kadına “Bu garibe ikram edecek bir tas çorbanız var mı?” diye sormuş.
Yaşlı Kadın “ Bir tas çorba mı? Yok maalesef.” Demiş.
Bilge adam şaşırmıştı. İlk defa bir köyde kendisine bir tas çorba verilmemişti. Kadına teşekkür ederek tekrardan çeşmenin başına giderek oturmuş.
Kısa bir süre sonra Sümeyya hanım’ın evinden mis gibi sıcak yemek kokuları gelince hemen yerden pembe bir taş alarak çeşmenin önünde iyice yıkadıktan sonra heybesine koymuş. Sonrada tekrardan Sümeyya hanım’ın evinin önüne giderek kapısını çalmış.
Kapıyı açan kadına “Size lezzetli bir Taş Çorbası ikram etmemi ister misiniz?”
Yaşlı Kadın şaşkınlıkla “Taş Çorbası mı?” demiş sadece
Adam “Evet Teyzecim Taş Çorbası.” Diye tekrar etmiş.
Yaşlı Kadın “Peki, nerede Taş Çorbası. “
Adam “Eğer o çorbayı yapmam için bana bir tencere verirseniz. Hayatınızda tatmadığınız kadar lezzetli bir Taş çorbasını sizin için yaparım.”
Yaşlı Kadın “Tencere kolayda nerede pişireceksin.”
Adam “Hemen şu çeşmenin yanında.” Demiş.
Yaşlı kadın hayretle adama bakıyor birazda o çorbayı merak ediyordu. O yüzden içeri girerek getirdiği tencereyi garip adama vermiş.
Bilge adam hemen tencerenin içine çeşmeden su katarak heybesinden çıkardığı pembemsi taşı tencerenin içine koymuş. Topladığı odunlarla da ateş yakıp tencereyi ateşin üstüne indirmiş.
Sümeyya hanım, adamın yaptığını hem saçma buluyor. Hemde merak ediyormuş. O yüzden bir şey demeden beklemeye başlamış.
Bilge Adam diğer köylülerinde kendilerini görmeleri için şarkı söylemeye başlamış. “Dünyadaki en lezzetli, taş çorbasını yapıyorum. Bu çorbayı tatmak isteyenleri buraya bekliyorum.” diye tekrar tekrar şarkı söylemiş.
Onu işiten köylülerden bazıları evlerinden çıkıp, çeşmenin yanına gelince, Bilge adam onlara da ne yaptığını anlatmış.
Köylülerden kimisi, buna baharat gerek, kimisi Tuz gerek, kimisi Patates ve kimisi de havuç gerek diyerek evlerinden alıp, getirmişler.
Her gelen şeyi doğrayan bilge adam, tencerenin içine koymuş. Sonra da şarkısına devam etmiş. “Dünyada bulunan en güzel ve lezzetli çorbayı, şimdi burada yapıyorum.” diye devam etmiş.
Sesleri işiten diğer köylüler de gelince, onlara da ne yapmak istediğini söyleyen bilge adama yine köylülerden bazıları şu da olsa nasıl olur, buda olsa nasıl olur demişler.
Kim ne derse bilge adam ” Olur.” diyormuş. Onlarda evlerinden alıp, getiriyor. Bilge adam tencerenin içine koyuyormuş.
Bir süre sonra pişen çorbadan mis gibi kokular etrafa yayılınca çorbayı ateşten kaldıran Bilge adam, köylüye ” Çorba içmeye buyurun.” demiş.
O çorbadan içenler o kadar çok beğenmişlerdi ki, kısa zamanda çorbayı bitirmişlerdi. Bilge adamı o gece evinde misafir eden Sümeyye hanım. Onun için hazırladığı kahvaltıyı odasına götürünce, adamın olmadığını, ancak odanın ortasında çorbanın içine koyduğu Taş ile bir not kağıdının olduğunu görünce okuma yazma bilmeyen yaşlı kadın. Kağıdı alarak komşularına seslenmiş ve birisinin o kağıdı okumasını istemiş.
Köylüden biri kâğıtta yazılanları okumaya başlamış “Dün akşam sizler sayesinde içtiğim o lezzetli çorba için bütün köylülere öncelikle teşekkür ederim.
Şunu unutmayın ki o çorbayı lezzetli kılan o Taş değildi. O sadece sıradan bir taş. O çorbayı lezzetli kılan isteyerek getirip, o tencereye koyduğunuz gıdalardı.
İşte sizler hep birlik olur ve başkalarına ikram etmeyi bilirseniz. Tüm yemekleriniz öyle lezzetli olur. Haydi kalın sağlıcakla.” Yazıyormuş.
Bütün köylü yaptıkları hatayı anlayarak, o günden sonra evlerini ve sofralarını komşularına açmış ve birbirlerine ikramlarda bulunmuşlar.
Bu güzel Taş Çorbası Masalı da burada son bulmuş.
Bu masalın kaynak gösterilmeden yayınlanması çoğaltılması ve paylaşılması yasaktır…
Masal oku sitemizdeki diğer eğlenceli içerikleri okumaya ne dersiniz?
