Usta Sihirbaz Masalı

Bir zamanlar, üç çocuğu bulunan yaşlı bir çiftçi yaşarmış. Çok varlıklı biri olan bu çiftçi, bir gün her nasıl olmuşsa tüm mal varlığını yitirmiş. Elinde sadece küçük bir tarla kalmıştı.

İki büyük oğluyla birlikte tarlada çalışan çiftçi, tarlada çalışmak istemeyen Mert ismindeki en küçük oğlunu ise kendileri ile götürmüyormuş.

Mert, babası ve ağabeylerine hissettirmese de, babasının durumuna çok üzülüyor, ona destek olmak için bir şeyler yapmak istiyor, tüm zamanını da düşünmekle geçiriyormuş.

Çiftçi, oğlu Mert’in işten kaçmadığını bildiğinden ona hiçbir şey demese de, ağabeyleri onun tembelliğine kızıyor. Evde öyle boş boş oturmasına bir anlam veremiyorlarmış.

Bir gün Mert, evde yalnızken bahçedeki büyük ağacın gölgesinde sırt üstü uzanmış, elindeki papatyayı koklarken, “Bir sihirbaz olsaydım.” Dedikten sonra aklına ormanda yaşayan beyaz sakallı dede gelmiş. “ Aslında o bana yardım eder.” Diye söylendikten sonra uzandığı yerden kalktığı gibi ormana doğru gitmeye başlamış.

Ormanın derinliklerine doğru giderken, sihirbaz olma düşüncesiyle heyecanlanan Mert, etrafına bakınırken  “Dede, dede neredesin.” Diye bağırıyormuş.

Onun sesini işiten yaşlı adam “Kimsin, ne istiyorsun.” Diye cevap vermiş.

Mert yine etrafına bakınmış. Ama kimseyi görememişti. “Dede sen misin? Ben Mert” diye cevap verince onu tanıyan yaşlı adam çalıların arasından çıkmış.

Şimdi seni tanıdım, ne kadarda büyümüşsün, hadi benimle gel diyerek onu çalılıkların arasındaki evine götürmüş.

Yaşlı Adam “ Buralar pek tekin yerler değil, yalnız başına burada ne işin var. ” Diye sormuş.

Mert ailesinin başına gelenleri ve oraya niçin geldiğini bir bir anlatınca düşünen yaşlı adam “Demek öyle, sihirbaz olmak çok zor ama imkansız değil.” Dedikten sonra sakallarını kaşımaya başlamış.  Sonrada “Orman’ın bitimindeki dağın yamacında sihirli güçleri olan bir Ejderha var. Eğer o Ejderhayı ikna edebilirsen, o seni çok usta bir sihirbaz yapar.” Demiş.

Gülümseyen Mert “Çok teşekkür ederim Dede” diyerek elini öptükten sonra dağa doğru yola koyulmuş.

Ejderhayı ikna edebilmenin yollarını düşünürken, ormanın bitimindeki çayırda rengarenk çiçeklerin olduğunu görünce aklına bir fikir gelmişti.

Hemen o çiçeklerden güzel bir demet yaparak, dağa doğru tırmanmaya başlamış. Dağın yamacına vardığında epey bir yorulmuştu. Bir süre bir kayanın gölgesinde oturup, dinlendikten sonra Ejderha’nın yaşadığı mağarayı aramaya başlamış. Çok geçmeden de o mağarayı bulmuştu.

Elindeki çiçeklerle mağaraya giren Mert’e Ejderha o kalın sesiyle “Kimsin sen, buraya hangi cüretle geldin.” Diye söyleyince korkan Mert,  cesaretini toplar toplamaz, hemen çiçekleri Ejderhaya doğru uzatarak “ Bu çiçekleri sizin için topladım. Sizin gibi değerli bir Ejderhaya için bu küçük bir hediye ama bulabildiğim en güzel çiçekler bunlardı.” Diye söyleyince

Ejderha yumuşamıştı.” Yaklaş bakalım delikanlı.” Diye cevap vermiş.

Ona doğru yaklaşan Mert, oraya ne için geldiğini yalansız bir şekilde anlatınca Ejderha “Sen bana hiç yalan söylemeden, her şeyi olduğu gibi anlattın. O yüzden sana yardım edeceğim.” Diyerek ona sihirli bir taş vermiş. “Bu sihirli taş sende olduğu sürece çok usta bir sihirbaz olacaksın.” Demiş.

Ejderhaya çok teşekkür eden Mert, artık usta bir sihirbazmış. Mağaradan çıkar çıkmaz kendini bir kartala dönüştürerek kısa bir sürede eve varmıştı.

Babası ve ağabeylerinin hala eve gelmediğini gören Mert, sihir yaparak ambarlarını buğday, nohut ve Mercimekle doldurmuş. Evlerini de büyük bir şatoya çevirmişti.

Babası ve kardeşleri eve döndüklerinde gördükleri karşısında hayretler içerisinde kalmışlardı. Onlara olup, biteni anlatan Mert babasından müsaade isteyerek, ihtiyacı olanlara yardım etmek için uzaklara gitmek istemişti.

Babası ve ağabeyleri ile vedalaşan Mert evden ayrılarak, karşılaştığı fakir insanlara yardım etmeye başlamış, ona kim olduğunu soranlara da, usta sihirbaz olduğunu söylemişti.

Kısa zamanda iyi biri olarak tanınmaya başlayan usta sihirbazın namı ülkede kısa bir sürede yayılmış ve ömrünün sonuna kadar hiçbir yerde durmadan karşılaştığı fakir halka yardım etmeye devam etmişti.

Bu güzel usta sihirbaz masalı da burada son buldu, tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın.