Yaban Kuğuları Olan Prens Masalı

Yaban Kuğuları Olan Prens Masalı

Abone Ol google news

Yaban Kuğuları Masalı, Çocukların beğenerek okuduğu prenses masallarından çok güzel bir çocuk masalı…İyi okumalar.

Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde güzel ve büyük ülkenin kralının birbirinden yiğit onbir oğlu bir de kızı varmış.

Bir gün kralın eşi vefat edince, kral ve çocukları onun için çok üzülmüşlerdi.

Gel zaman git zaman derken kral tekrardan evlenmeye karar vermişti. Bir süre sonra karşılaştığı ve evlenmeye karar verdiği  kadın çok kötü kalpli bir büyücüymüş. Çocukları ise  hiç ama hiç sevmiyormuş.

Büyücü kadın Kralla evlendikten sonra sürekli Krala çocukların çok yaramaz olduğunu söyler onları saraydan kovmak için adeta fırsat kollarmış.

Kral,  en  sonunda eşinin söylediklerine inandığından kızını  saraya yakın bir çiftçi ailenin yanına göndermiş, prensesin on beş yaşını doldurana kadar da orada kalmasını emretmişti.

Onbir Genç Prens ise kötü kalpli büyücünün onlardan kurtulmak için düzenlediği av partisine katılmak için sarayın dışına çıktıkları vakit, kraliçe tarafından yapılan büyü ile onbir kuğu kuşuna dönüştürülmüştü.

Aradan  epey bir zaman geçtikten sonra on beş yaşına gelen prenses çiftçi aileyle vedalaşarak  hemen saraya dönmüş. Babasını çok özlediğinden bir an önce onu görmek için sabırsızlanıyordu. Ancak kötü kalpli üvey annesi bu çok güzel ve iyi niyetli prensesin saraya dönmesine çok kızmıştı.

Hemen ona büyüler yaparak çirkin bir kız haline gelmesi için epey uğraşmış ama ne var ki yaptığı büyüler temiz kalpli olan kişilere hiç etki etmiyormuş. Bu iyi kalpli prensesin büyüden etkilenmediğini gören kraliçe, prenses uykudayken gizlice odasına girerek onun yüzünü kara bir boya ile boyayıp, saçlarını  makasla kestikten sonra püskül gibi dağıtmış.

Kızı uyurken onun odasına giden kral, “Bu benim dünyalar tatlısı kızım değil ki” diyerek adamlara onun saraydan atılmasını  emretmiş.

Genç prenses ne kadar adamlara durumu anlatmaya çalışmışsa da onu dinlemeyen muhafızlar sarayın dışına çıkartarak bir daha saraya girmemesi konusunda uyarmışlar. Çaresiz kalan prenses gözyaşları içerisinde ağabeylerini bulmak için yollara düşmüş.

Günlerce ormanda etrafına bakına bakına tek başına dolaşırken yaşlı bir kadına rastlamış.

Yaşlı kadını saygıyla selamladıktan sonra güler yüzle ve kibarca onbir genç prens ağabeyini görüp görmediğini sormuş.

Yaşlı kadın: “Kızım buralarda hiç onbir prensi görmedim ama her akşam ilerde bulunan derenin kıyısına gelerek konaklayan onbir kuğuyu gördüm” demiş

Prenses çaresizlik içinde ağabeylerine bir şeyler olduğunu düşünerek yaşlı kadına teşekkür ederek dere kenarına doğru yürümüş, çok geçmeden yaşlı kadının dediği gibi onbir kuğunun dere kenarına konduğunu görmüş.

Onlara yanına gitmek için oturduğu yerden kalkınca o kuğuların onbir genç prense dönüştüğünü görmüş. Prenses gözlerine inanamamıştı aradan uzun bir zaman geçmesine rağmen ağabeylerini  hemen tanımıştı.

Koşarak kardeşlerinin yanına gitmiş, ağabeyleri de küçük kardeşlerini  tanımışlardı. Birbirlerine sevinçle sarılarak başlarından geçenleri birbirlerine anlatmışlar.

 Prensler ancak güneş batmaya başladığı zaman eski hallerine girebiliyorlarmış.

Güneş doğduğu vakit yine kuğuya dönüşeceklerini bilen prensler, kız kardeşlerini de kendileriyle birlikte   götürmek için dere kenarında kestikleri sazlardan büyük bir sepet yaparak, kız kardeşlerini içerisine oturtmuşlar.

Birkaç saat sonra güneşin doğmasıyla birlikte onbir prens kuğuya dönüşmüşlerdi. Hep birlikte sepetin bir yerinden tutarak  uçmaya başlamışlar.

Genç prenses yükseklerden etrafı seyrederken o kadar çok mutlu olmuş ki, sanki bir rüya aleminde olduğunu düşünüyormuş.

Ağabeylerinin yanında kendini güvende hisseden prenses sepetin içerisinde uykuya dalmıştı. Rüyasında bulutlar ülkesinin perisi olduğunu söyleyen birisini görmüş.

Peri genç güzel prensese: Eğer büyünün bozularak ağabeylerinin eskisi gibi insana dönüşmesini istiyorsan onlar için ısırgan otundan onbir giysi yaparak giydireceksin. Birde o giysileri hazırlayıncaya kadar da kimseye bundan bahsetmeyeceksin. Bahsedersen eğer kardeşlerin sonsuza değin kuğu olarak kalırlar.”  demiş

Genç prenses uyandığı vakit hala uçuyorlardı kardeşlerine de bu rüyasından hiç bahsetmemiş. Kardeşleri genç prensesi güvende olacağı bir ülkeye bırakıp, geri dönmek üzere uçup gitmişler.

Genç prenses günlerce o çevrede bulunan ısırgan otlarını toplamaya başlamıştı ,ısırgan otunu toplarken elleri çok yanıyor olsa da hiç aldırış etmeden onları toplamaya devam etmişti.

Ağabeylerinin o büyüden kurtulacağını düşünerek kendi acısını unutuyormuş. Genç prenses ısırgan otunu  toplarken, bulunduğu ülkenin ava çıkan prensi, prensesi gördüğü gibi  aşık olmuştu.

Onun kim olduğunu öğrenmek için yanına yaklaşıp, ısırgan otunu niçin topladığını sormuş ama prenses ne için topladığını kimseye söyleyemediğinden o konuda hiçbir şey söylememiş.

Prens, prensesi sarayında misafir etmek istediğini ve kendisiyle gelmesini teklif etmiş. Prenses de bu nazikçe yapılan teklifi kırmayarak onunla gitmeyi kabul etmişti.

Prens de oldukça iyi niyetli saygılı biriymiş. Genç prenses aradan bir hafta gibi bir süre geçtikten sonra prensese evlenme teklifinde bulunmuş, bu teklifi kabul eden prensesle dillere destan bir düğün yaparak evlenmişler.

Genç prenses sarayda çok mutlu bir yaşam sürerken kardeşlerini de hiç unutmuyormuş.

Gizli gizli topladığı o ısırgan otlarından giysiler örerek kısa zamanda kardeşlerinin giysilerini bitirmeye çalışıyormuş. Genç prensesin yaptığı giysilere  bir anlam veremeyen prensin kuzeni daima prensesin bir büyücü olduğunu söyleyerek onun cezalandırılmasını istiyordu.

Önceleri söylenenleri hiç umursamayan prens daha sonra kuzenine inanmaya başlamıştı. Bir gece prensesin saraydan çıktığını görünce onu takip etmiş. Prensesin ormanda ısırgan  otu topladığını görünce kendi kendine “Herhalde büyü yapmak için kendisine bitkiler topluyor” diyerek ertesi günün sabahında prensesi zindana attırmış.

Prenses zindanda dahi toplamış olduğu ısırganları durmadan örmeye devam etmişti. Bir hafta sonra prensesi sarayın bahçesinde kurulan mahkemede yargılayacaklardı.

Hazırlıklar bitmiş ve prenses yargılanmaya başlamıştı tamda mahkeme başkanı kararını açıklayacakken gökyüzünden inen onbir beyaz kuğu genç prensesin önüne konmuştu. Prenses bohçasından çıkardığı onbir giysiyi kardeşlerinin üzerine atmış.

Giysileri giyen prensler büyüden kurtulup  eski hallerine dönüşüvermişler, sadece giysilerden bir tanesinin kolunu yapmak için elinde ısırgan otu kalmadığından yapamamış o yüzdende en küçük kardeşinin kolları bir kuğunun kanadı şeklinde kalmıştı.

Prensler mahkeme başkanı ve orada bulunanlara başlarından geçenleri anlatarak kız kardeşlerinin suçsuz olduğunu anlatmışlar.

Karısının bir büyücü olmadığına çok sevinen prens, prensesten özür dileyerek kendisini af etmesini istemiş.

Genç prenses ağabeylerine kavuştuğu için o güne kadar başından geçen  olayları unutarak çok sevdiği prensi affetmiş.

Genç prenses o günden sonra kardeşlerinden ayrılmamış hep beraber sarayda mutlu ve mesut bir yaşam sürmüşler.

Bu masal da ilginizi çekebilir: Kibritçi Kız Masalı

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

sabir-cicegi-hikayesi
Sabır Çiçeği Hikayesi
Arı ile Hercai Menekşe Masalı
Arı ile Hercai Menekşe Masalı: Doğu Masalları oku
Leylek Leylek Havada Masalı
Leylek Leylek Havada Masalı
Sihirli At Masalı
Sihirli At Masalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.