Bu şehrin en güzel yerinde kocaman birde saray, bu sarayda da Kral ve Kraliçenin çok sevdiği güzeller güzeli bir kızları varmış. Bu güzel prensesin çocukluğundan beri güldüğünü gören olmamıştı. Prensesin hiçbir şeye gülmemesi yüzünden, kızlarının sürekli…
Bir varmış, bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken dünyanın tam ortasında şirin mi şirin küçük bir köy varmış. Bu köyde Koca Nine…
Bir sabah Keloğlan “Anam güzel anam, bana müsaade buyur şehre varıp, kendime bir iş bulayım. Önümüz kara kış, ne yakacak odunumuz nede yiyecek aşımız var.” Demiş. Annesi Keloğlan’ın çalışmayacağını bilse de, söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu. O…
Bu ülkede yaşayanlar arasında çok iyi bir perinin, ışıl ışıl parlayan gözleri olan çok güzel bir kızı doğmuş. Bu küçük peri kızı o kadar tatlıymış ki, annesi ona sevgi adını koymuş. Herkes tarafından çok sevilen bu…
Çilli Horoz kızgınlıkla bir o tarafa, bir bu tarafa gidiyormuş. Onu izleyen Tavuklardan biri “Ne oldu, niye bu kadar sinirlisin.” Diye sormuş. Çilli Horoz “Nasıl sinirli olmayayım. İki üç gündür birileri benden habersiz, depodaki yiyeceklerimizi götürüyor….
Niloya seksek oynarken onu seyreden minik Tavşanıda onunla beraber zıplıyormuş. O esnada Niloya’ya doğru koşarak gelen en yakın arkadaşı Nisa, elindeki masal kitabını ona göstererek “Sana çok sevdiğin bir şey getirdim.” Seksek oynamayı bırakan Niloya “…
Üçüsü de hem başkalarına hemde birbirine yardım etmeyi çok severlerdi. Kulede ise onların birbirleri ile olan iletişimini sağlayan Maria adında çok iyi bir arkadaşlarıda vardı. Bir gün Pariste düzenlenecek olan çok büyük bir doğum günü…
Kış mevsiminin gelmesiyle beraber yılın ilk karı yağmaya başlayınca sevinçle dışarı çıkan çocukların bazıları, karın altında kollarını açıp etrafında dönerken, bazıları ise başını yukarı kaldırıp, o güzel kar tanelerinin yüzüne değerek erimesinin sevinciyle gülümsüyorlarmış. Kraliçe Elsa…
Son zamanlarda hep aynı rüyayı görmesi üzerine Padişah ülkenin dört bir yanına Tellallar yollamış. Tellallar “Duyduk duymadık demeyin. Her kim padişahımızın gördüğü rüyanın ne olduğunu bilirse tam on kese altın ile ödüllendirilecektir.” Diyerek her yere bu…
Her taraf o kadar güzel kokuyormuş ki, Civciv “İyiki dışarı çıkmışım. O küçük kümeste kalsaydım. Çok sıkılırdım.” Diye söylenmiş. Bir süre öylece dolaşırken bir kestane ağacının altından tam geçerken ağaçtan düşen bir Kestane, Civcivin kuyruğuna değince…