Bambu Hasatçısı Masalı

Bir zamanlar büyük bir kasabadaki küçük ve şirin evlerinde yaşayan ve hiç çocuğu olmayan fakir bir karı koca yaşarmış.

Bu çiftin hiç çocukları yokmuş. Peter ismindeki bu adam bambu hasadı yaparak evin geçimini sağladığından kasabadaki herkes ona Bambu Hasatçısı diye hitap edermiş.

Çok iyi biri olan bu Peter her sabah erkenden evden çıkar akşama kadar durmadan Bambuları kesermiş.

Yine bir sabah her zamanki gibi hasad bıçağını alarak işe koyulmuştu. Bambuları keserken, az ileride diğerlerinden farklı ve ışıl ışıl parlayan bir Bambu olduğunu görünce hemen oraya giderek bıçağı ile dokunmuş.

Anında kesilen Bambu’nun içinde parmak kadar boyu olan ve çok güzel bir kız çocuğu olduğunu görünce sevinçle o kızı avuçlarına alarak eve götürmüş.

Eve varana kadar parmak kız uyumuştu bile, karısına olup, biteni anlatan Peter, parmak kıza küçük ve yumuşak bir yatak yapıp, üzerine de ipek bir örtü serdikten sonra sevinçle mışıl mışıl uyuyan küçük kızı izlemişler.

Her zamanki gibi sabah erkenden kalkan karı koca, parmak kızın yanına gittiklerinde, onun normal büyüklükteki bir bebeğe dönüştüğünü görünce epey şaşırmış ve bir o kadarda sevinmişler. Çünkü artık bir kız çocukları olmuştu.

Kadın, “ Peter kızımızın ismi Ayışığı olsun mu?”

Peter “Evet, evet onun ismi Ayışığı olsun.” Demiş.  O günden sonra Ayışığı’nın evlerine gelmesiyle birlikte işleri açılan Bambu hasatçısı, daha çok para kazanmaya başlamıştı.

Günler bu şekilde geçip, giderken büyüdükçe güzelleşen Ayışığı, ülkede bulunan en güzel ve tatlı genç kız olmuştu. Onu gören herkes hayranlıkla ona bakıyor ve onunla evlenmek istiyordu. Ama ailesini bırakmak istemeyen Ayışığı, her talipliyi geri çeviriyordu.

Ayışığı’nın güzelliğini işiten İmparator, bir akşamüstü kasabaya gelerek Bambu Hasatçısının kapısını çalmıştı.

Karşısında İmparatoru gören Peter, şaşkınlıkla “Hoş geldiniz, İmparatorum. İçeri buyurun Lütfen.”

“Hoşbulduk, Bay Peter, buraya ne için geldiğimi tahmin etmişsinizdir, herhalde.”

“Evet, efendim, Ayışığı için geldiniz sanırım.”

“Evet” demiş İmparator.

Hemen Ayışığı’nı çağıran Peter “Ben dışarıdayım efendim.” Diyerek müsaade istemiş.  Ayışığı ile tanışan imparator, onun o güzelliğinden o kadar çok etkilenmişti.

“Merhaba Ayışığı.”

“Merhaba İmparatorum.”

“Senin güzelliğini işitmiştim. Ama işittiğimden daha da güzelmişsiniz? Eğer sizinde rızanız olursa sizinle evlenmek istiyorum.”         

“Bu benim için büyük bir onurdur. Ama şimdilik evlenmeyi düşünmüyorum. Sizden ricam bu konuda ısrar etmemeniz.”

“Tamam, ama benim de sizden bir ricam olacak. Sizinle ara sıra oturup, sohbet etmek istiyorum.” Demiş.

O günden sonra ara sıra kasabaya gelen imparator Ayışığı ile oturup, saatlerce sohbet ediyormuş. Günler bu şekilde geçip, giderken bir akşam Ayışığı’nın odasına giren Bambu Hasatçısı, Ayışığı’nın bir kenarda oturup ağladığını görünce, hemen yanına giderek “ Ne oldu kızım.” Diye sormuş.

“Babacığım seni ve annemi ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz? Bazen farklı rüyalar görüyorum. Rüyamda bazı periler gelip, beni götüreceklerini söylüyorlardı. Siz üzülmeyesiniz diyede, bunu size hiç anlatmadım. Ama bu sefer yine rüyama giren Periler. Yarın gece yarısından sonra beni götüreceklerini söylediler. Sizden ayrılmak istemiyorum.” Diyerek ağlamaya devam etmiş.

“Merak etme kızım ben seni hiç kimseye vermem.” Diyerek kızını teselli ettikten sonra İmparatora bir mektup göndererek ondan yardım istemiş.

Hemen bir ordu askerle kasabaya gelen İmparator. Tüm kasabayı ve Bambu Hasatçısının evini korumaya almış.

Gece yarsından sonra her taraf ışıl ışıl parlayınca tüm askerlerin gözü kamaşmıştı. Bir anda ortaya çıkan Periler, Ayışığı’nın odasına çıkarak ona sihirli çubuğuyla dokununca, birden Periye dönüşen Ayışığı, Anne ve babasının yanına giderek “Bunca yıldır bana çok iyi baktınız. Bende bir periyim. Ama hafızamı kaybettiğimden, kim olduğumu bilmiyordum. Bu güne kadar bana yaptıklarınız için çok teşekkür ederim. Ama Peri kardeşlerimle gitmem gerekiyor. Ara sıra sizi ziyarete geleceğim” Diyerek anne ve babasına sarılmış.

Sonrada imparatorun yanına giderek “Sen çok iyi bir insansın. Ama seninle evlenmem imkansız. Bana arkadaşlık yaptığın için çok teşekkür ederim.” Diyerek Perilerle birlikte gözden kaybolmuş.

O günden sonra ara sıra anne babasını ve İmparatoru ziyaret eden Ayışığı, bir ömür onlarla beraber mutlu bir yaşam sürmüş…

Bu güzel Bambu hasatçısı Masalı da burada son buldu. Başka güzel Peri Masalları ile buluşmak üzere hoşçakalın…