Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu Masalı

kurt ve yedi kucuk keci masali

Abone Ol google news

Türkiye’de en beğenilen ve okunan Kurt ile Yedi Keçi Yavrusu Masalı, Grimm Kardeşler tarafından derlenmiş en iyi bir Ezop Masalıdır. Her yaş gurubuna uygun olan bir güzel bir kurt ve keçi masalı

Kurt ve Yedi Keçi Yavrusu Masalı

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde ormanın son bulduğu yerde başlayan o yemyeşil diyarlarda bir anne keçi ile yedi küçük keçi yavrusu yaşarmış.

Anne keçi, 7 küçük keçi yavrusu ‘nu çok sever. Her daim onları korumaya çalışırmış. Evleri ormana çok yakın olan anne Keçi, ormanda yaşayan hain bir kurt olduğunu bildiğinden sürekli olarak yavrularını gözetlermiş.

Bu kurt, o kadar çok kurnazmış ki türlü hilelerle kuzuları kolaylıkla kandırabilirmiş.

Günlerden bir gün anne keçi, evde yiyecek pek bir şey kalmadığından yavrularına yiyecek bir şeyler getirmek bulmak için ormana gitmeye karar vermiş. Ancak Hain kurt yüzünden yavrularını evde tek başına bırakmaya da gönlü el vermediğinden ne yapabilirim diye düşünür dururmuş.

Gece olunca aklına bir fikir gelmişti. Hemen yavrularını etrafında toplayarak onlara şöyle demiş “Yavrularım, ben sabah olunca sizlere yiyecek bulmak için ormana gideceğim. Ama sizlerin başına bir kötülük gelmesinden de çok korkuyorum. O yüzden size diyeceklerim dışında bir şey yapmayacağınıza dair bana söz vermenizi istiyorum.” demiş.

Yavruların hepsi bir ağızdan “ Söz verince” Anne Keçi, 7 Küçük Keçi Yavrusuna “Her ne olursa olsun ben gelene kadar dışarı çıkmayacak ve kapıyı hiç kimseye açmayacaksınız. Ormandaki Kurda da çok dikkat edin. Kılık değiştirerek veya sesini incelterek sizi türlü oyunlarla kandırabilir.”

Yedi keçi yavrusu annelerine “Sen hiç merak etme gözün arkada kalmasın. Biz dikkatli olacağız ve kendimizi o kurnaz kurttan koruyacağız.” demişler.

Yavrularının kendinden emin bir şekilde konuşmaları üzerine biraz olsa rahatlayan anne keçi, ormanın derinliklerine doğru yola koyulmuş.

Bu arada Kurt da karnını doyurmak için yiyecek bir şeyler ararken, bir ses işitmiş ve hemen çalıların arkasında gizlenerek beklemeye başlamış. Bir de bakmış ki anne keçi…

Kurt “Anne keçi burada, onun yedi keçi Yavrusu da arkasında gözükmediğinden onları evde yalnız bırakmış olmalı. Bu harika bir şey! Hemen gidip o yavruları kandırmalıyım.” diye düşünmüş.

Ellerini birbirine sürterek “Yaşasın!” diye bağıran Kurt yedi keçi yavrusunun evine doğru yola koyulmuş. O kadar hızlı gitmiş ki, tez zamanda anne keçinin evine varmış.

7 Keçi yavrusu ise  kendi kendilerine oyunlar oynayıp, şarkılar söylüyorlarmış. Oyunlara öylesine dalmışlardı ki kapının çalınmasıyla birlikte hepsi birden irkilmişler.

Yavruların en büyüğü kardeşlerine “Sessiz olun ve olduğunuz yerde kalın.” diyerek kapıya doğru yönelmiş.

Annesinin bu saatte dönmesinin neredeyse imkansız olduğunu biliyormuş. O  nedenle gelenin kim olduğunu düşünerek kapıya sessizce yanaşıp: “Kimsiniz.” diye seslenmiş.

Kurt “Beni tanımadınız mı? Annenizim güzel yavrularım.” demiş sesini incelterek.

O sesin annelerine ait olmadığını ve kapıda bekleyenin de kurnaz kurt olduğunu hemen anlamışlar.

Yavru Keçi Kurt ‘a “Sen bizim annemiz olamazsın. Sesinde annemizin sesine hiç benzemiyor. O konuştuğu zaman hepimizi bir güven ve mutluluk sarar. Ama sen konuştun mu huzursuzluk ve korku sardı. Sen ancak annemizin bahsettiği o hain kurt olabilirsin.” demiş.

Bu cevap karşısında epey sinirlenen Kurt “Herhalde sesimi tam olarak değiştirmeyi unuttum.” demiş.

Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu

Etrafı kolaçan ederek eve girecek bir yol arayan kurt bir yol bulamayınca geldiği yöne doğru gitmiş. Ama o yavrulardan vazgeçmekte istemiyormuş.

Ormana doğru yürüyen Kurt, “7 Keçi Yavrusunu kandırmak için ne yapabilirim.” diye düşünürken bu sefer biraz daha sesini incelterek Anne Keçinin evine gitmeye karar vermiş.

Keçi yavrularının kaldığı eve gitmeden önce defalarca kendi kendine denemeler yapmış ve tam da sesim benzedi dediği vakit evin önüne giderek kapıyı çalmış.

Yine oyun oynamaya dalmış olan keçi yavruları kapıdan gelen tak, tak, tak sesiyle korkuyla irkilmişler.

Büyük yavru kardeş yine kardeşlerine dönerek  “Sessiz olun.” uyarısında bulunduktan sonra kapıya doğru yürümüş. Bu gelenin de anneleri olmadığını tahmin ediyordu. Sessizce kapıya yanaşan büyük keçi yavrusu “Kimsiniz?” Diye sormuş

Kurt “Yavrularım ben geldim haydi açın şu kapıyı! Sizler için birbirinden güzel yiyecekler getirdim.” demiş.

7 Küçük Keçi Yavrusu birbirlerine şaşkınlıkla bakmışlar. Gerçekten de bu ses annelerinin sesine çok benziyormuş. Büyük keçi yavrusu kapıyı açmaya yeltenmişti ki en küçük keçi yavrusu ” Sakın açmayın bu annemiz değil! Bakın kurdun ayağı gözüküyor.” demiş

Heyecanlı olan kurt,  ayağını uzattığının farkına bile varmamıştı. O sadece heyecanla keçilerin kapıyı açmalarını bekliyormuş.

En küçük keçi yavrusu “Seni gidi kurnaz ve yalancı! Kurt, sen bizim annemiz olamazsın. Bizim annemizin patikleri bembeyaz ve narin. Senin ise ayakların simsiyah ve vahşi…” demiş.

Kurt “Off be! Bu keçiler benim ayağımı nereden gördü. Yine bir hata yaptım ayağımı kapının dibine niye koydum ki sanki…” Diyerek söylene söylene ormana doğru yürümüş.

Vazgeçmeye de hiç niyeti olmayan Kurdun, karnı da bir hayli acıkmıştı. Bu sefere farklı bir hainlik düşünmüş ve doğruca fırına giderek “Yardım edin, ayağımı bir yere sıkıştırdım canım çok yanıyor. Rica etsem üstüne biraz hamur koyabilir misiniz?”

Fırıncıda yeni yoğurmuş olduğu hamurdan bir avuç alarak kurdun ayağına sürmüş. Üstüne de biraz un serpmiş.

Böylece kurdun ayakları beyaz bir görünüm almış. Heyecanlanan kurt hamur ayağından düşmeden keçinin evine doğru gitmiş. Yedi küçük Keçi’yi düşündükçe de mutlu oluyormuş.

Kurt üçüncü kez kapıyı çalmış bu sefer sesini dahada incelterek “Güzel yavrularım ben geldim kapıyı açar mısınız? Çokta yorulmuşum elimde sizler için getirdiğim yiyecekler var.” demiş.

Bu sefer öyle gerçekçi bir şekilde küçük yavru keçilere seslenmiş ki yavru keçiler gerçekten de annelerinin geldiğini zannetmişler.

Hepsi birden kapıya doğru yönelerek kapının arkasına geçmişler. İçlerinden bir tanesi “Madem annemizsin ayağını kapının altından göster de bakalım. Sen bizim annemiz misin? Yoksa kurt musun? Anlayalım.” demiş.

Ayağını hamurla beyaz hale getiren kurt gönül rahatlığı ile ayağını göstermiş. Kapının altından bakan keçiler beyaz bir ayak görmüşler ve gerçekten annelerinin geldiğini zannederek sevinçle kapıyı açmışlar.

Kapıyı açmışlar açmasına ama karşılarındakinin anneleri değilde kurt olduğunu görünce neye uğradıklarını şaşırmışlar.

Bu şaşkınlıkla her biri farklı bir yere kaçarak kendilerini kurttan gizlemeye çalışmış. Ama kurt öylesine kurnazmış ki keçilerin saklandıkları yerleri bir bir izleyerek 6’sının yerini teker teker bularak kafese koymuş.

En küçükleri ise çalar saatin arkasında gizlendiği için onu bir türlü bulamamıştı.

Yorgun düşen kurdun uykusu gelince evden dışarıya çıkarak ormanın girişinde bulunan bir ağacın altında uzanarak uyumaya başlamış.

Akşam olmak üzereyken geri dönen anne keçi yedi küçük oğlak yavrusu için topladığı yiyecekleri onlara ulaştırmak için sabırsızlanıyormuş.

Eve yaklaştığında evin kapısının ardına kadar açık olduğunu görünce, elindeki yiyecekleri yere atarak eve doğru koşmaya başlamış.

Eve girince evin darmadağınık olduğunu gören keçi, kurdun eve girdiğini anlamış ve yavrularım, yavrularım diye ağlamaya başlamıştı.

Bu sırada onun sesini işiten saatin arkasına gizlenmiş olan küçük yavru keçi saklandığı yerden çıkarak “anne, anne” diye seslenmiş.

Korkudan neredeyse yürüyemeyen yavruyu gören Anne keçi: “Ne oldu burada, kardeşlerin nerede?” diyerek yavrusuna sarılmış.

Yavru keçi yaşadıklarını annesine anlatmış. Bu esnada anne keçi, yakınlardan gelen bir horlama sesini işitmiş.

Hemen dışarı çıkarak etrafa bakmış bir de ne görsün?  O kocaman gövdesiyle orada uzanmış olan kurt mışıl mışıl uyuyor.

Etrafa bakınmış az ilerde diğer yavrularının kafeste olduğunu görmüş. Hemen sessizce o kafese yaklaşan anne keçi, bir kahraman gibi tüm yavrularını bir bir kurtarmış ve sessizce evlerine dönmüşler.

Yavrularına evde bekleyerek söyleyen anne keçi evden aldığı iğne iplikle kurdun yanına giderek çevrede topladığı taşları karnını yardığı kurdun içine doldurarak, karnını dikmiş.

Sessizce eve dönen anne kapılarını içerden iyice kilitledikten sonra her bir yavrusunu öpüp, koklamış ve onlara getirmiş olduğu yiyecekleri onlara vermiş.

Yedi oğlak yavrusu kurtuldukları için öyle sevinmişler ki kendilerini kurttan kurtaran annelerinin sözünü her zaman dinleyeceklerine ve bundan sonra daha dikkatli davranacaklarına dair ona söz vermişler.

Bu arada, saatler süren uykusundan uyanan kurt, midesinde bir ağırlık hissetmiş ve öyle bir susamış ki gidip şu dereden su içeyim bari demiş.

Midesinde taş dikildiğinden habersiz bir şekilde ayağa kalkıp dereye gidiyormuş, zorlana zorlana dereye varan kurt tam eğilip su içecekmiş ki karnına bağlanan taşların ağırlığı ile birden dengesini yitirip suya düşmüş.

Taşların ağırlığı yüzünden sudan çıkamayan kurdu bir daha gören olmamış…

Çocukları uyutmak için onlara zevkle anlatabileceğiniz köylerde anlatılan masallar arasında ilk sırada yer alan Kurt İle Yedi Keçi Yavrusu masalını nı beğendiğinizi umarız.

Başka masal okumak ister misiniz?

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Pijamaskeliler Hikayesi
Pijamaskeliler Hikayesi
Kahraman Nine Masalı
Kahraman Nine Masalı
Keloğlan Zenginler Ülkesi Masalı
Keloğlan Zenginler Ülkesi Masalı
mickey fare masalı
Mickey Mouse Masalı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.