Sihirli Tavuk Masalı

Sihirli Tavuk Masalı

Abone Ol google news

Günlerden bir gün güzel mi güzel bir şehirde bir tüccar yaşarmış. Bu tüccar her yıl gemiyle farklı ülkelere ticaret yapmak için gidermiş.

Günlerden bir gün yine gemiyle uzak ülkelere gitmek için hazırlıklarını bitirdikten sonra karısına “Benim güzel ve tatlı karıcığım, söyler misin bana,  gideceğim yerden sana neler getirmemi istersin?”

Bu soruya karşın karısı “Beni mutlu etmek istiyorsan daha önce görmediğim ve bilmediğim bir şeyler bana getirebilirsin.” demiş.

Tüccar bir süre duraksamış sonrada ” istediğin gibi bir şeyle karşılaşma durumum olursa mutlaka onu sana getiririm.” dedikten sonra kalkış yapacak olan gemiye mallarını yükleyip, ertesi sabah erkenden gemiye binerek yolculuğa çıkmış.

Günlerce süren yolculukları nihayet son bulmuş ve ticaret şehrine ulaşmışlardı. Tüccar satacağı eşyaları gemiden indirdikten sonra onları satmak için çarşıya götürmüş. Kısa bir süre içerisinde Mallarını sattıktan sonra, alışveriş için çarşıda gezmeye başlamış.

Eşinin istediği gibi bir hediye bulmak için saatlerce dolaşıp, durmuş. Neredeyse bakmadığı işyeri kalmamış. Ancak karısının istediği gibi bir şey bulamamıştı.

Epeyce yorulan Tüccarın artık gezecek takati kalmamıştı. Biraz dinlenmek için bir ağacın altında oturan Tüccar’a yanaşan yaşlı bir adam:

“Siz buralı değilsiniz herhalde, yerde oturma benimle gel evlat.” demiş.

Tüccar önce ihtiyara bakmış, sonrada halsiz bir şekilde ve gülümsedikten sonra yaşlı adamın peşine takılmış.

Yaşlı Adam “Bu kadar yorulmana sebep olan şey nedir?” diye sormuş.

Tüccar “Eşim için bir hediye arıyordum. Ancak benden istediği, daha önce hiç görmediği ve bilinmeyen bir şeydi. Neredeyse şehrin tümünü dolaştım. Ama bir şey bulamadım.

Yaşlı Adam “Hımm.” demiş sonrada “Bakalım belkide dediğin gibi bir şeyi bulabiliriz.”

Tüccar heyecanlanmıştı “Neymiş bu,”

Yaşlı Adam “Sen şimdi benimle gel, senin daha hiç görmediğin eşsiz bir şey göstereceğim, eminim ki eşinde bu hediyeyi gördüğünde çok mutlu olacak.” Demiş

Tüccar yaşlı adamın sözleri üzerine çok sevinmiş ve başkaca bir şey sormadan onun peşine düşmüş. Yaşlı Adam’ın evine gitmişler. Yaşlı adam bahçesinde yemlenen tavuğu göstererek “Bahçemdeki şu beyaz tavuk varya?”

Tüccar: “Evet”

Yaşlı Adam: “Şimdi beni dikkatli bir şekilde izle bakalım.” demiş. Yaşlı adam kocaman bir tepsiyi eline alarak sihirli tavuğa seslenmiş. “Tavukçuk, şuraya uzan.” demiş.

Yaşlı adamın dediğini hemen yapan sihirli tavuk, onun elindeki tepsinin üzerine atlayarak uzanmış

Tepsiyi fırına yerleştiren Yaşlı Adam, Tüccar ile sohbet etmeye başlamış. Çok geçmeden etrafa mis gibi kokular yayılmaya başlamıştı.

Yaşlı adam “Pişmiştir herhalde.” diyerek tavuğu fırından çıkartarak tüccarı sofraya davet etmiş.

İkisi beraber oturup tavuğu afiyetle yedikten sonra tavuğun kemiklerini de ayrı bir tepsinin içerisine koymuşlar.

Yaşlı adam tavuğun kemiklerinin konulduğu tepsiyi eline alarak “Hey sihirli tavuk şimdi kalk ve kanatlarını çırp.” demiş.

Birden canlanan Tavuk, kanatlarını çırpmaya başlamış. Tüccar gördüklerine inanamamıştı. “Nasıl oluyor böyle bir şey!”

Tüccar “Biz bunu biraz önce yememiş miydik?” Diye sormuş

Yaşlı Adam “Evet yemiştik, işte dünyada eşi benzeri olmayan bir Sihirli tavuk, senin aradığında bu değimliydi.”

Tüccar “”Sonunda karımın istediği gibi çok güzel bir hediye buldum. Karım tavuk yemeyi de çok sever. Her gün yersede bıkmaz.” demiş.

Biraz daha muhabbet ettikten sonra tüccar yaşlı adama “Peki bunu bize satar mısınız?” diye sormuş.

Gülümseyen yaşlı adam onu kendisine hediye etmek istediğini söylemiş. Tavuğu alan tüccar yaşlı adama teşekkür ettikten sonra eve geri dönmek için gemiye binmiş.

Günlerce süren bir yolculuktan sonra, en sonunda yaşadığı şehre ulaşmıştı. Kocasının geldiği haberini alan kadın ona doğru koşmuş. Kocasını görünce “Hoş geldin canım benim yolculuğun nasıl geçti?” Diye sormuş

Tüccar karısına gülümseyerek “Çok güzeldi, birçok eşya aldım. Ayrıca sana öyle bir hediye getirdim ki görünce çok sevineceksin.” demiş.

Karısı merakla “Dünyada eşi ve benzeri olmayan bir şey değil mi?” diye sorunca Kocası Sihirli tavuğu göstermiş.

Kadın hediyesinin bir tavuk olduğunu görünce önce biraz afallamış, sonrada kahkaha atmaya başlamış. “Tamam da bu tavuğun neyi farklı, bu tavuğun aynısından istemediğin kadar var biliyorsun? Yoksa bu tavuk altın yumurtlayan bir tavuk mu?”

Tüccar “Sana bu sıradan bir tavukmuş gibi görünüyor değil mi? Gel bakalım benimle.” diyerek eline bir fırın tepsisi almış. Sihirli Tavuğa seslenen Tüccar “tavuk, gel buraya uzan” demiş.

Kendisine söylendiği gibi tepsinin üzerine atlayan tavuk tepsinin üzerine uzanmış, tavuğu fırına koyan tüccar etrafa güzel kokular yayılmaya başladığı anda “herhalde pişmiştir” diyerek fırından tavuğu çıkartmış eşiyle beraber afiyetle yemişler.

Kadın bu duruma hala bir anlam verememişti. Bu tavuğun neyi farklı diye kendi kendine düşünürken tüm kemikleri ayrı bir tepside toplayan tüccar, Sihirli Tavuğa seslenerek “Tavuk haydi kanatlarını çırp ve canlan.” demiş.

Canlanarak kanatlarını çırpan tavuğu gören eşi gözlerine inanamayarak kocasına “Gerçekten dediğin gibiymiş kocacığım, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir tavuk bu onun için düşündüklerim yüzünden senden özür dilerim. Bu tavuk tamda hayal ettiğim gibi bir tavuk, her gün o lezzetli tavuğu yerim.” demiş gülümseyerek.

Günlerden bir gün tüccarın eşi dayanamayarak komşularına bu tavuktan bahsetmiş ve komşularını yemeğe davet etmiş.

Tavuk kadının talimatlarına uymuş tepsiye uzanmış ve fırında piştikten sonra tavuğu komşularıyla beraber afiyetle yemişler. Sonrada kemikleri bir tepside toplayan kadın “tavuğa haydi kalk ve kanatlarını çırp.” demiş.

Tavuk kalkarak kanatlarını çırpmış. Bu durumu komşuları şaşkınlık içerisinde izlemiş. Komşulardan bir tanesi “Ben bu tavuk sayesinde çok zengin olabilirim.” düşüncesiyle eve giderek kocasına olup, biteni bir bir  anlatmış. Bu durum karşısında kocasının da gözleri parlamış.

Komşuları bu tavuğu elde etmek için planlar yapıp, sürekli evi izlemeye başlamışlar. Komşular tüccar ve karısının evde olmadığı bir gün gizlice tüccarın bahçesine girerek Kümeste bulunan beyaz bir tavuğu alıp, hızlıca eve dönmüşler.

Komşu kadın “Bak ve ne kadar marifetli bir tavuk sana göstereyim.”demiş. Sonrada mutfaktan bir tepsi getirerek tavuğa seslenmiş. “Hey tavuk, gel ve tepsiye uzan.” demiş, demesine ama tavukta hiçbir tepki yokmuş. Tavuk gıd gıd gıdak, gıd gıd gıdak diye yem arıyordu.

Adam karısına “Hani hiçbir şey olmadı. Yanlış bir tavuk getirdin herhalde.” demiş

Kadın “Hayır, bence doğru tavuğu aldım. biraz bekle.” demiş

Tavuğu yakaladığı gibi temizleyip fırına vermiş, tavuğu pişirdikten sonra beraber güzelce yemişler. Kemiklerinide başka bir tepsiye koymuşlar.

Kadın “Hey tavuk kalk ve kanatlarını çırp.” diye seslenmiş. Ama tavuk canlanmıyormuş.

Kadın durmadan farklı cümleler kullanarak birkaç kez tekrar etmiş ama boşuna! Bu duruma çok üzülen kadın, üzgün bir şekilde başını önüne eğerek sessizce sofrayı toplamış, sonrada kocasına “Galiba haklısın yanlış tavuğu almışım.” demiş.

Tüccar ve karısı halen eve dönmemişlerdi. Tekrar bahçeye giden kadın kümesten iki tavuk daha alıp, kimseye görünmeden evine dönmüş.

Tavukları gören kocası “Bu ne hal tüm tavukları bu şekilde deneyecek misin?”

Eşi “Bu sefer doğru tavuğu getirdim. Bu ikisinden birisi.” demiş.

Bu iki tavukta sihirli tavuk değilmiş eve dönen tüccar ve karısı kümesteki  tavukların eksik olduğunun farkına varmıştı.

Tüccarın karısı bunu kimin yaptığını öğrenmek için gizlice kümesi gözetlemeye karar vermiş. Birde ne görsün komşusu kümese girerek oradan bir tavuk alıp hızlıca eve gidiyormuş.

Kendi kendine bu komşuma bir ders vermeliyim diye içinden geçirmiş ama komşusunun götürdüğü son tavukta, sihirli olan tavukmuş.

Komşu Kadın, tavuğu çağırmış. Tavuk komşunun tepsisine gelerek uzanmış, komşu kadın sihirli tavuğu ele geçirdiği için çok mutluymuş. Tavuk piştikten sonra fırından alarak kocasıyla beraber afiyetle yemişler. Sonrada kemiklerini bir tepside topladıkları tavuğa “Tavuk, kalk ve kanatlarını çırp.” demiş.

Tavuk birden canlanarak kanatlarını çırpmaya başlamış. Her kanat çırptığında biraz daha büyümüş ve en sonunda öylesine büyümüşkü artık eve sığamaz hale gelmişti.

Evin içerisindeki çoğu eşya, lambalar ve pencereler kırılmış. Duvarlarda büyük çatlaklar oluşmuş, komşu kadın ve kocası korku içerisinde kendilerini zar zor dışarı atmışlar.

Tüccar ve karısı tüm olanları evlerinden izliyorlarmış. Tüccarın karısı komşusuna seslenerek “Başınıza gelene üzüldük ama başka insanların malına göz dikerseniz eğer, en sonunda olacağıda bu olur.” demiş.

Bu duruma çok üzülen ve yaptığına pişman olan komşu kadın bir daha bu tür hatalar yapmayacağına dair söz vermiş.

Sihirli Tavuk Masalı da burada son buldu. Tekrardan buluşmak üzere hoşçakalın.

Masal Uygulamasını Hemen İndir, Aramıza Katıl!
Download on the App Store Get it on Google Play

Benzer İçerikler

Dans Edemeyen Prenses
Dans Edemeyen Prenses
Mavi At Hikayesi
Mavi At Hikayesi
Keloğlan İle Prenses Olan Sincap Masalı
Keloğlan İle Prenses Olan Sincap Masalı
Aç Tırtıl Hikayesi
Aç Tırtıl Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Masallar Oku | © 2023, Tüm hakları saklıdır.