Güneşin tüm ihtişamı ile yeryüzünü ısıttığı güzel bir yaz sabahıydı. Uykudan yeni uyanan Pati ismindeki yavru kaplan, annesinin evde olmadığını görünce doğruca mutfağa gitmiş. Annesinin kendisi için hazırlamış olduğu yiyecekleri yedikten sonra dışarı çıkarak gezmeye başlamış…
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kalbur saman içinde develer tellal, pireler berber iken ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, temiz ve mis gibi kokan dağ havasının her tarafa ulaştığı, insanların ise o köylerde…
Baharın gelişiyle beraber mis gibi kokan çiçeklerin her tarafı sardığı yemyeşil ormanın girişinde büyük bir arı kovanı varmış. Bu kovandaki arılar o gün epey bir heyecanlıymış. Çünkü kovandaki yumurtaların çatlayıp, içinden yavru Arıların çıkma günü gelip,…
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde, kendini beğenmiş ve kimseyi pek sevmeyen bir prens yaşarmış. Prens, bir gün yardımcıları ile beraber ormanda dolaşırken karşılaştıkları bir kadınla alay edince, çok üzülen kadını gören bir peri, prensi…
Bir zamanlar ülkenin en doğusunda hüküm süren bir beyin Leydi isminde dünyalar tatlısı güzel bir kızı varmış. Daha önce hiç şehrin dışına çıkmayan Leydi, zaman zaman köşklerinde misafir ettikleri yaşlı ninelerden masallar dinlermiş. En çokta ormanın…
Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde annelerini daha çok küçükken kaybeden Bella ve Han ismindeki iki kardeş babalarıyla beraber mutlu bir yaşam sürmekteymiş. Babaları zaman zaman iş seyahatlerine gitmek zorunda olduğundan çocuklarına göz kulak olması…
Şirinler köyünde diğer günlerden farklı bir koşuşturmaca varmış. Sanki hepsi özel bir güne hazırlık yapıyorlarmış. Hazırlıkları yöneten Akıllı Şirin, Şakacı ile Şirine’nin yanına giderek onlara “Sizin bugünkü göreviniz. Şirin babayı köyden uzaklaştırmak, bu hazırlıkları onun için…
Bu şehrin en güzel yerinde kocaman birde saray, bu sarayda da Kral ve Kraliçenin çok sevdiği güzeller güzeli bir kızları varmış. Bu güzel prensesin çocukluğundan beri güldüğünü gören olmamıştı. Prensesin hiçbir şeye gülmemesi yüzünden, kızlarının sürekli…
Bir sabah Keloğlan “Anam güzel anam, bana müsaade buyur şehre varıp, kendime bir iş bulayım. Önümüz kara kış, ne yakacak odunumuz nede yiyecek aşımız var.” Demiş. Annesi Keloğlan’ın çalışmayacağını bilse de, söylediklerinde haklı olduğunu biliyordu. O…
Çok fakir bir aile çocuğu olan Asaf her ne kadar ihtiyacı olsa dahi hiçbir zaman başkalarına ait olan şeylere el sürmez. Bulduğu şeyleride mutlaka sahibine ulaştırırdı. Bu yüzden onu tanıyan herkes onu çok sever ve güvenirdi….